Hangi Başkan Haklı?

Geçtiğimiz haftalarda Ak Parti Milletvekili Metin Bulut ile CHP Milletvekili Gürsel Erol arasında sosyal medya hesapları üzerinden  yaşanan polemik, şimdilerde her iki partinin il başkanları düzeyinde devam ediyor.

Konu bilindik ve artık suyu çıkmış bir konu. Yok, siz FETÖ'ye destek veriyorsunuz, yok siz geçmişte FETÖ ile resim çektirmişiniz.

İlk paylaşım, Kemal Kılıçdaroğlu'nun resminin yarısına teröristin resminin montajlandığı bir görsel eşliğinde, Ak Parti İl Başkanı Şerafettin Yıldırım tarafından, “Kasetle Geldi, Teröristle Devam ediyor” ve Kandil'in Arka Bahçesi CHP” cümleleriyle yapıldı.

Bu paylaşımlara CHP İl Başkanı Coşkun Çağlar Duran'da şu paylaşımla cevap verdi:
“Terör örgütleriyle önce masaya oturup sonra mücadele ediyoruz diyerek kimseyi kandıramazsınız!
Geçmişte genel başkanınızın ve milletvekillerinizin PKK ve FETÖ ile aynı masada oturduklarını inkâr edebilir misiniz?”

Bununla da yetinmeyen Duran, geçmişte FETÖ ele başı Gülen ile fotoğrafları bulunan Ak Partililerin resimlerini yayınlayarak, “AKP il başkanı terörist mi arıyorsun? Partine bak, al sana kanıt!” diyerek tartışmanın ateşini daha da yükseltti.

Bu paylaşımlardan sonra Ak Parti İl Başkanı Şerafettin Yıldırım da peş peşe paylaşımlarına devam ederek şu görüşleri ileri sürdü:“CHP İl Başkanı eğer PKK ve FETÖ ile işbirliği halinde olan bir Genel Başkan arıyorsa dönsün iğrenç bir kaset operasyonuyla CHP'ye Genel Başkan olmuş Kemal Kılıçdaroğlu'na baksın. 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi gecesi tanklara selam duran, Genel Başkanına baksın. Genel Başkanının FETÖ'cü danışmanlarına baksın. Kandilin CHP'ye ve Genel Başkanına verdiği açık destek, iltifat, teşekkür ve cesaret teşviklerine baksın. Aradığını orada görecektir. Tüm bu dediklerimiz kendisini tatmin etmiyorsa çıksın sokakta vatandaşa CHP terör örgütleri ile nasıl bir ilişki halindedir (?) diye sorsun.

Mızrak çuvala sığmıyor. Hakikat tüm çıplaklığıyla ortada. İstedikleri kadar gürültü çıkarsınlar, sulandırma çabalarına girsinler. Bu ülkede PKK'yı, FETÖ'yü, marjinal örgütleri ve tüm terör gruplarını devletimiz milletimizle birlikte bitirecektir.”

Bu paylaşıma CHP İl Başkanının yanıtı gecikmedi: “Çözüm sürecinde PKK terör örgütüne, iktidarınızda FETÖ'ye taviz vermeseydiniz zaten bitmişlerdi. Terör örgütleriyle iş birliğinizin kanıtları fotoğraflar ve belgelerdir. Siz terörist başlarından umut bekleyip Salim Müslüm'ü kırmızı halılarla karşılarken, PKK terör örgütünün mektubunu destek için okuturken, bizim Sayın Genel Başkanımız terör örgütlerine meydan okudu diye suikasta uğradı. Evet, mızrak çuvala sığmıyor artık, halk ikiyüzlülüğünüzü biliyor.”
Ak Parti İl Başkanı Şerafettin Yıldırım, son paylaşımında CHP İl Başkanı Duran'a hitaben şu paylaşımı yaptı:

“Sayın başkan;
1-) Genel Başkanınız FETÖ elebaşıyla telefonda neden görüştü, görüşmenin detayları Genel Merkeziniz tarafından kamuoyuyla paylaşılacak mı?
2-) PKK bir terör örgütü müdür, HDP bunun siyasi uzantısı mıdır?
3-) Genel Merkezinizin ve Genel Başkanınızın uyguladığı merkez politikasının aynısını sizler de yerelde uygulayabiliyor musunuz?
4-) Bunca acıya sebep olanlarla ittifakı sürdürmeye kararlı mısınız?

Sorduğum bu sorulara net ve samimi bir şekilde cevap vermediğin takdirde artık sana cevap vermeyecek, seni muhatap almayacağım.

Danışıklı dövüşle milleti aldatamazsınız. Alay etmeye çalıştığınız Millet bunun hesabını soracak.
Siyasi reflekslerimizi henüz görmemiş olmanı çiçeği burnunda bir siyasetçi olmana veriyor, avukatlığını siyasi kimliğinin altında bırakmamanı tavsiye ederek, sana iyi şanslar diliyorum.”

Bu tartışma uzar mı bilinmez ama ortada şöyle bir gerçek var. Ak Parti, geçmişte FETÖ ile yakınlığını inkar etmiyor. Birlikte Türkçe Olimpiyatları düzenlediklerini ve bu törenlere üst seviye katılım gösterdiklerini gizlemiyorlar. İyi niyetli ve yapıcı bir oluşum olarak sandıkları FETÖ terör örgütünün gerçek yüzünü 15 Temmuz darbe girişiminden sonra görüp “yanılmışız” diyerek bunu itiraf ediyor ve pişmanlık duygularını her fırsatta dile getiriyor.

Ancak tüm bu gerçeklere, FETÖ'nün Türkiye üzerindeki hain planlarına rağmen, CHP halen bu oluşuma yakın duruyor, onları savunuyor, mahkemece suçu sabit görülüp KHK ile meslekten atılanlara göreve dönüş vizesi veriyor, devletimizi yıkıp Amerika'ya uydu yapma düşüncesi içinde olan kansızlara prim vermeye devam ediyor.

Bu durumda bir taraf, hatasını kabul ve ikrar eden bir kesim, diğer tarafta tüm yaşananlara ve FETÖ'nün kimlere uşaklık yaptığını açıkça görmelerine rağmen gelecek oyların sarhoşluğu ile bu kesime mavi boncuk dağıtan bir CHP.

Geçmiş, geçmişte kalmıştır. Hataları ve sevaplarıyla geridedir. Bugün hangi safta olduğunuz ve kimin yanında olduğunuz önemlidir. Ve hiç kusura bakmasınlar ama CHP hem FETÖ hem de PKK sınavını kaybetmiştir.

Sözü çok yormaya gerek yok. CHP; iktidar olma uğruna kuruluş felsefesi ve ilkelerinden fersah fersah uzaklaşmış, kurucu başkan Atatürk'ün kemiklerini sızlatırcasına terör örgütleri ile içli dışlı olmuş bir partidir ve tavanını kaybetmiş durumdadır.

Bakmadan Geçme