Geçen her yıl ömürden geçiyor. Dün 1 olan bugün 2…
Hayat bu kadar kısa iken geçen yıllara yönelik bir muhasebemiz maalesef olmuyor. Bir yıl süresinde iyisinden kötüsüne kadar neler yaptığımızı masaya yatırıp bir sonraki yıl için planlama yapmak lazım değil mi?
Maziye baktığımızda geçen ömrün kazançları ve kayıpları ile yüzleşmeyen birine elbette olgun diyemeyiz. Amacı güzel ve yararlı işler olmayan birine iyiliksever de diyemeyiz. İnsanlara faydası olmayan birine nasıl duyarlı diyebiliriz ki! Karşısındakini dinlemeyip ona destek olmayan birine gel de sen dost de… vs
Örnekleri çoğaltmak elbette mümkün ama özetle şunu diyelim, insanlıktan çıkana birine insan diyemeyiz…!
Peygamberimiz (sav); “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır” buyurmaktadır. Bu çerçeveden baktığımızda biz bir yılı nasıl geride bıraktık sorusu sormamız gereklidir.
İçimizden maalesef şefkat ve merhameti attığımız, acıma duygusunun yok olduğu ve en önemlisi sevgi ile saygıyı hayatımızdan kaldırdığımız bir dünyada açıkça söyleyeyim ki; ne bir huzur bekleyin ne de bir barış ortamı!
Savaşlara duyarsız kalmamız, şiddet olayları karşısında suskun olmamız, haksızlığa karşı görmemezlikten gelmemiz gibi toplumu rahatsız eden davranışların temelinde sevgi ve saygının yattığını unutmayalım. Yeni yılda hayatımızın merkezine alacağımız en önemli konu sevgi ve saygıdır…
Sevgi ve saygı, bir ilişkinin temelini oluşturur. Birbirine sevgi göstermeyen, birbirine saygı gösteremez. Büyük insanlar, sevgi ve saygıya değer verirler, çünkü bunlar insanlığın en değerli hazineleridir.
Hülasa, geçen bir yılın hayatımızdaki öneminin muhasebesini mutlaka yapalım ve daha önemlisi sonraki yıllar için sevgi ve saygıyı eksik etmeyelim. Sevgi, birbirimize duyduğumuz samimi hislerin kaynağıdır; saygı ise bu hislerin koruyucusudur velhasılıkelam…
