Cemil TURGUT

Tarihi Diziler Üzerine

Cemil TURGUT

Son birkaç yıldır televizyonlarda bir tarihi dizi furyası var.
Ertuğrul Diriliş ile başlayan Abdülhamit ile devam eden bir bakıma
Osmanlının kuruluşu ile yıkılışını anlatan dizilerden sonra tarihi
dizilere olan rağbet gittikçe arttı.

Açıkça söylemek gerekirse hem TRT’nin hem de diğer kanalların
yaptırdığı tarihi diziler gerçekten takdire şayan. Daha önce de tarihi
dizi ve film izlemiştik. Fakat diyebiliriz ki ağız tadıyla gerçek bir
tarihi dizi kıvamıyla ilk kez Ertuğrul Gazi’de tattık tarihi dizi
zevkini. Ardından aynı derece kalitede yapılan Kuruluş Osman ve
nihayet yıllardır beklediğimiz Fatih Sultan Mehmet dizisi.

Tarihi dizi yapmak tabir yerindeyse her babayiğidin harcı değil. Hem
dizinin konseptinin hem dekorun hem de dizi müziğinin tarihsel
gerçekliklere uygun olması gerekir. Mesela Fatih dizisinde mehter
marşını müzik olarak kullanırsanız gülünç duruma düşersiniz. Zira
Fatih döneminde henüz mehter marşı icat edilmemişti. Küçük de olsa
tarihi bir ayrıntıyı es geçmek dikkatli izleyicinin gözünden kaçmaz.
Bunun gibi bariz hatalar yapılmamalı.

Tabi ki tarihi dizilerdeki başarı sadece yapımcı ve konsepte bağlı
değil. Aynı zamanda oyuncuların performansına, yönetmenin gayretine ve
kamera arkasındakilerin koşturmalarına da bağlıdır. Oyuncular önceleri
bir tutukluk yaşasalar da dizi ilerledikçe oyun performanslarının daha
iyiye gittiğini görürüz. Yüzlerindeki jestler, kişilerin
karakterlerini yansıtacak duruş, konuşma ve davranışlar neredeyse
mükemmele yakın. Hele oyuncuların o at sürüşleri yok mu? Hepsi sanki
at sırtında doğmuş ya da o tarihi dönemde yaşamış gibi.

Peki tarihi dizilerde bariz hata yok mu? Elbette var. Mesela dizilerin
genelinde dil hataları yapılıyor. Yansıtılan tarihi dönemin dili,
dönemi yansıtmalı. O dönem kullanımda olmayan kelime ve kavramlar
kullanılmamalı. Özellikle Osmanlı dizilerinde Osmanlı Türkçesi
kullanılmalı. Osmanlı Türkçesinde kelimelerde daha çok yuvarlak
ünlüler kullanılmalı. Mesela “Devletli padişahım değil, devletlu
padişahım” olmalı. Mesela “tahta sultan ….oturucak” değil, tahta
sultan oturacak olmalı.. “mesela “şehzade İstanbul'a geliyor”. değil
şehzade Payitahta doğru yola çıktı” olmalı. –yor eki henüz o dönem
kullanılan bir ek değil.    Mesela “sorun yok paşam” deniliyor. Oysa
sorun yeni bir kelime tarihi bir dizide kullanılması doğru olmaz.

Öte yandan tarihi dizilerde bazen konudan sapma da olabilir. Tarihi
vak’alar birebir yansıtılamamış olabilir. Sonuçta adı belgesel değil,
dizi. Dizilerin aynı zamanda seyirciye macera ve entrik kurgu
bağlamında heyecan vermesi de gerekir. Dolayısıyla ana konudan
sapmayınca ufak tefek sapmalar konunun uzmanı tarafından tolere
edilmeli.

Hülasa ekranlarda kimin eli kimin cebinde nevinden saçma sapan konulu,
ahlaksızlığı, iffetsizliği, alkolü, kumarı, şiddeti teşvik eden
diziler yerine bu milletin şanlı geçmişini gençlere aktararak daha
bilinçli yetişmelerini sağlayacak tarihi dizilerin olması daha
kıymetlidir.

Özellikle tarihi dizilere önyargıyla yaklaşanlara şu sıralar
ekranlarda dönen tarihi dizileri ısrarla tavsiye ediyoruz. Kaldı ki bu
dizileri dünyaya satıyoruz, dünya hayranlıkla seyrediyor. Biz niye hem
kendimiz hem de çocuklarımız ile bu dizileri seyretmeyelim. Selam ve
dua ile.

Yazarın Diğer Yazıları