Şükrü KACAR

ÖTELERDEN BİR KADİM ŞEHİR

Şükrü KACAR

Yakın günlerde, 29 Nisan 2016  Cuma günü, Kadim Şehir Palu’ya turistik bir gezi yapmıştık. Bu Kadim Şehir, doğduğumuz, yakınlarımız ve hemşehrilerimizle birlikte nice yıllar yaşadığımız yıllanmış ve ismini tarihe kazımış unutulmaz şehirlerimizden biri olarak tanınır. Balak Gaziler, Palu Fatihi olarak tanıdığımız Cemşit Beyler hep buradan gelip geçmiş, ünlü kanaat önderleri burayı seçmiş ve ulu görevlerini  burada gerçekleştirmeye çalışmışlardır. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz ,bu yıl da Turizm Haftasın da kimi önemli yerlerde ,bir güzellikle göze çarpacak geziler düzenlemiş,Palu Kültür ve Dayanışma Derneği, Palu Kaymakamlığı, Palu Belediye Başkanlığı ile birlikte bir dizi etkinliğe parmak basmıştı. Bunların en güzeli, en göze çarpanı ve ses getireni de, Kadim Şehir Palu’ya yapılan turistik gezi olmuştur. 29 Nisan 2016 Cuma günü sabahı erken saatler de Elazığ Tren Garında idik. Mahşeri bir kalabalık oluşmaya başlamıştı. Başta Kültür ve Turizm Müdürümüz, Tahsin Öztürk, Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Selahattin Yazar, Palu Kültür ve Dayanışma Derneği As Başkanı aile dostumuz Fadıl Ülgen olmak üzere Palu’ya kalkacak treni  ,ne çok bekleyen kişiler vardı. Çoluk çocuk Palu’ya koşmak isteyenlerin sayısı oldukça kabarıktı. Gezi İçin tutulmuş tren kalkacak saati bekliyordu. Yıllardır kara trene binmemiştik. Yıllardır kara trenle bir geziye de çıkmamıştık. Batıdan doğuya doğru yol alacak ve Palu’da , başta Palu’nun genç kaymakamı, belediye başkanı ve bir çok Palulu konuk sever insan tarafından bir güzellikle karşılanacaktık. Gezide Manas Heyeti ayrı bir özellik taşıyordu. Manaslılar, bugün şıklıklarını da bir o kadar göstermeye başlamışlardı. Ancak, Manas’ın sevgili yöneticisi Şener Bulut’la, Araştırmacı Yazar ve Şair Günerkan Aydoğmuş’la bizim sevgili Konaklı’mız Bedrettin Keleştimur aramızda yoklardı. Palu’nun büyülü toprakların da , Ak toprakların bu ünlü ve sevilen kişilerin de görmek isterdik. Ayrıca Manas’ın tanınmış edebiyat ustalarından sevgili Naci Onur da aramızda yoklardı. Şair İhsan Nazik ise , sık sık tüttürdüğü sigarasını dumanını ,hep Harput’a doğru üfleyip duruyordu .İyi giyiniş iyi kuşanmış sert yazarımız Şükrü Baş ise trenin kirliliğine değin sözler ederek ,şimdiden o yumuşak eleştirilerini yapmaya başlamıştı bile. Tren, Elazığ garından saat dokuz da hareket etmiş, yol da hiç durak yapmadan saat 11:20 de Kadim Şehir Palu’ya ulaşmıştı. İlkbaharın yeşillikleri ve serinliğinde Kaim Şehir Palu’ya ulaşmak bir başka olmuştu. Kültür Müdürü Tahsin Öztürk ile dernek başkanı Fadıl Ülger ,vagon vagon dolaşarak hal hatır sormaktan kendilerini alamamışlardı. İstasyonda Kaymakam ve Belediye Başkanı başta olmak üzere büyük bir kalabalık tarafından karşılanmış ve Hükümet bahçesindeki sergiye götürür. Hükümet bahçesinde sergilenen kültür ve sanat eserleri ,görmeye değerdi. Palu’da bu kadar sanatçı ve ressamın bulunduğunu hiç de bilmiyorduk. Tablolar ve el emeği ile oluşmuş eserler ,bir başka güzellik taşıyor, insanı adeta büyülüyorlar. Serginin açılışı da bir o kadar çekici olmuştu. Bir köşe de çay ocağı kurulmuş ,konuklara çaylar ikram ediliyordu. Öğlen yemeğinin yeneceği Balkon Cafe ,yukarılar da ve hem Palu’yu doya doya seyretmeye ,hem de Kovancılar’a izlemeye yetiyordu. Burada da seçkin bir kalabalık vardı.Kovancılar Kaymakamı Hasan Gündoğdu, Belediye Başkanı Hacı Akpınar ,İl Genel Genel Meclis Üyeri, Milletvekilimiz Ecder Açıkkapı ve babası Bedri Açıkkapı Ak Parti İl Başkanı Ramazan Gürgöze ,hep bu güzel ve bir o kadar da şaşaalı binada bir araya gelmiştik. Gerçekten Palu, bir tarihi gün yaşıyordu .Üstelik yeni yeni yapılan konakları ve yapıları ile bir o kadar dikkat çekiyordu. Bir yandan Murat Nehri kıyıları öte yanda da Sekrıt Ovası ,öylesine vurup geçiyordu içimizi. Sonra sonra eski Palu’ya , yani eskilerin o göz doyuran Zeve’sine gidecek Çeper Pınarı’nda konaklayacaktık. Kültür Müdürümüz birçok konukla Kale’ye doğru yönelecek biz de  gerisin geri gelerek eski körünün yanında yeni yapılan Palu Konağı’ında saat 17:30 u bekleyecektik. Trenimiz buraya kadar gelecek ve yolcularını aldıktan sonra Elazığ’a  hareket edecekti. Tren köprüsü yanındaki eski Palu Köprüsü , Karayoları Bölge Müdürlüğü tarafın da yeniden onarılmış ve göz doyurur bir yapıt haline getirilmişti. Kaymakamlık ve Belediye ortaklığıyla yapılan PALU Konağı da görmeye değer yapıtlardan biri idi. Evet ,Palu da dolu dolu bir gün geçirmiş, bu güzel geziyi düzenleyenlere ayrı ayrı teşekkür ederek, KADİM ŞEHİR PALU ‘dan ayrılmıştık. Elazığ Garı’na vardıktan sonra Kültür Müdür Yardımcısı Selahattin Yazar Bey beni arabayla eve kadar getirmişti. Gezi boyunca bana yakından yardım eden, yanımdan hiç ayrılmayan şair ve yazar arkadaşlarımız Hasan Ergün Yılmaz, İlhami Bulut, Hüseyin Göçeri  kardeşlerime de teşekkür etmeyi bir borç biliyorum. Haydi güzel PALU, gelecekte daha güzel günler seninle olsun. Anın ve şanınla köşende hep kalasın. Yeni yeni kurulan kentlere de bir başka örnek olasın.

Yazarın Diğer Yazıları