Sivrice, Baskil, Keban, Elazığ’a yakın ilçeler.
Geçtiğimiz Salı günü Keban2a gitmiştik.
Manas’ın değerli yöneticisi Şener Bulut, müdürü Hasan Ergün Yılmaz, namı diğeriyle DAYIHAN’la şöyle bir yollara düşmüştük.
Sevgili Şener Bulut’un gene bir planı vardı. Keban merkezindeki YUSUF ZİYA PAŞA Camii için kimi bilgiler toplama ve de burada da bir toplantı yapma.
Baraj ilçemizi epeycedir görmemiştik. Sıcak ve güneşli bir günde yapmıştık bu gezimizi. Bizi ilk karşılayan da, 15 günde bir yayınlanan KEBAN GAZETESİ’nin sahibi gazeteci arkadaşımızdı.
Önce ilçe kaymakamı Sayın Hayrettin Baskın’ı ziyaret edip başsağlığı dilemiş, arkasından da Keban’ın çalışkan Belediye Başkanı Fethiye Atlı’yı ziyaret ederek Keban hakkında gerekli bilgileri almıştık. Hanım Belediye Başkanı, bize pek de uzak değildi. Rahmetli babası da bir dönem belediye başkanlığı yapmıştı. Birlikte politika yaptığımız değerli bir dostumuzdu. Ziraat Bankası’nda çalışan kardeşi Ergün Atlı da, Elazığ Ziraat Bankası’nda çalıştığı dönemde sık sık gördüğümüz ve de sevdiğimiz bir yakınımız gibiydi. Kısaca, Keban bizim için hiç de yabancı değildi. Ayrıca öğretmen öğrencilerimiz vardı. Onlardan biri olan öğretmen Şeref Erdem de Keban’da bir dönem belediye başkanlığı yapmıştı. Böylece, eski adı GÜMÜŞ MADENİ olan Keban, şimdilerde bütün Türkiye’ye elektrik de veren bir ilçemiz oluyordu.
Kısacık bir günde Keban’ın her yanını dolaşmak hiç de kolay değildi. Çırçır’ı gezmek ve alabalıkları şöyle bir izlemek de güzel olurdu. Ama zaman darlığı dolayısıyla bunu da yapamamıştık.
KEBAN GAZETESİ’nin bugünkü sayısında birçok değerlerimizin yazıları vardı. Prof. Dr. Ramazan Demir, Av. Cem Bayındır, şair ve yazar R. Mithat Yılmaz arkadaşımız, güzel yazılarıyla yer alıyorlardı.
Ayrıca ünlü ses sanatçımız Bülent Serttaş da yakın günlerde yakınlarıyla birlikte Keban’a gelip yakınlarını ziyarette bulunmuşlardı.
R. Mithat Yılmaz, gazetenin 5. Sayfasında şair Hüseyin Poyraz’ı tanıtmaya çalışıyordu. Hacı Bektaş Veli, Düzgün Baba, Munzur Baba gibi değerlerimiz böylece Keban Gazetesi’nde de okurlarını buluyordu.
Yeri gelmişken, Poyraz’ın KEBAN ÇIRÇIR ŞELALESİ ile ilgili şiiri iki dörtlüğü ile yazımızı noktalamaya çalışalım.
Yaz, bahar gelende etraf şenlenir
Çağlayıp akar ÇIRÇIR Şelalesi.
Seyrine gelenler bakar eğlenir
Çağlayıp akar ÇIRÇIR Şelalesi.
Gören hayran olur gür akışına
Şu kır çiçeğinin mor nakışına
Sevgili misali naz bakışına
Çağlayıp akar ÇIRÇIR Şelalesi.
Haydi, Keban ve Kebanlılar, siz çok yaşayın.
Dileriz bütün güzellikler sizinle olsun.
