Şükrü KACAR

NİCE MUTLU YILLARA

Şükrü KACAR

Bir özlemle, “Nice mutlu yıllara” diyoruz.

Çok yaşamak, çok yıllardan geçmek.

Benim gibi doksan yaşını dolduranlar, bugüne dek birçok değişik yıllar yaşamış, birçok değişik yıllardan geçmiştir.

Kavgalar, karmaşalarla dolu bir yılı daha uğurlamış bulunuyoruz.

2017 yılı, gerçekten çok kargaşalı bir yıl oldu.

Hakkı, adaleti, hukuku bir yana bırakarak, öyle ya da böyle bir yılı yaşamaya çalıştık.

Daha yüzyılını doldurmamış bir Cumhuriyet dönemine, beklenilenden çok zarar verdik.

Kanal D’de izlediğimiz “VATANIM SENSİN” filmini şöyle bir gözümüzün önüne getirdiğimizde, Cumhuriyeti, Atatürk’ü ve de Atatürk kuşağını çok daha iyi anlamaya çalışıyoruz.

Yunan ordusu, 15 Mayıs 1919’da İzmir’de, şu güzel İzmir’imize ayak basmıştı. Gazeteci Hasan Tahsin de ilk kurşunu o gün sıkmış ve kendisi de şehit düşmüştü.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk de, bir gün sonra 16 Mayıs 1919’da kırık bir vapurla Samsun’a doğru yola çıkmıştı.

Anafartalar, Kahramanının, nu güzel çıkışının arkasından ANADOLU İHTİLALİ’ni başlatacak ve dört yıl sonra da Türk ordusu 9 Eylül günü İzmir’e girerek bu acı işgali sona erdirecekti.

Kurtuluş savaşı, bizim için bir ölüm kalım savaşı olmuştu.

Arkasından da SEVR’i yırtıp atacak mütarekeler ve Lozan Barışları gündeme gelecekti.

Evet, tam dört yıl süren bir ölüm kalım savaşından çıkmıştık.

Cumhuriyet, öyle kolay kurulmuş da değildi.

Ne var ki şimdilerde, o günleri hiç aklımıza getirmiyor ve Gazilere, İnönülere gereken değeri vermiyoruz. Dünya da kadınlara ilk seçme ve seçilme hakkını veren, getiren bir döneme bir bakın, bir kadın milletvekilimiz nasıl bakıyor ve de nasıl yorumluyor: “100 yıllık bir prangadan kurtuluyoruz… İsmet İnönü hayranı babası tarafından, İsmet İnönü’ye benzesin diye İsmet adı verilen bir Milli Eğitim Bakanı, İsmet İnönü’yü Eğitim Müfredatından nasıl çıkarıyor. Bir gençlik kolu başkanımız “Keşke Atatürk olmasaydı. O hiç de Türk’e benzemiyor. Aslı Yunan onun demeğe getiriyor. Çember sakallı bir yobaz, benzin bidonuyla gelip, 26 yıldır parasız pulsuz sanatçı yetiştiren MÜJDAT GEZEN SANAT MERKEZİ’ni kundaklıyor.

Bir belediye başkanı, “İçinize kanı bozuklar, sütü bozuklar sızdı.

1923’te koskoca 650 yıllık çınara darbe yaptı ve Cumhuriyet kurdular. “şeklinde konuşabiliyor. Başkent Ankara’da ilk kez KÜRDİSTAN bayrağı dalgalanıyor.

Yanlışlar bizden ayıran olmazlıklar alabildiğine sürüp gidiyor. Şu anda bütün komşularımızla kavgalı durumdayız. Irak ve Suriye’nin düşmesi, bizi büyük tehlikelerle karşı karşıya getirecektir.

Tarih önünde hiç de iyi bir sınav vermiyoruz.

Birlik ve beraberliğimiz de her gün sarsılmaya başlıyor.

Yanlış politikalar, iç huzurumuzu da her gün biraz daha bozuyor.

Diliyoruz, bu yanlışlar, birbirimizi yanlış anlamalar, 2018 yılında tümden silinip gider. Kişisel çıkarlar uğruna birbirimizi paralamadan, kırıp geçirmeden vazgeçeriz.

Atatürk Türkiye’si, gene güçlü ve örnek bir Türkiye olur.

Haydi, nice mutlu günler…

Mutlu yeni yıllara…

Kardeşçe ve insanca yaşama dileğimizle…

 

Yazarın Diğer Yazıları