Cengiz GÜLAÇ

GERÇEK BİR DOLANDIRICILIK HİKÂYESİ

Cengiz GÜLAÇ

Doğukent yapıldığı zaman ilk göçen ailelerden biriydik. Babam yıllarca kooperatife para yatırmıştı. Eski evimizi satmıştı. Daha henüz site tam bitmeden taşınmak zorunda kalmıştık. 

Dubleks daireye taşındık diye kendimizi lort zannedip hava basıyorduk ama 40 daireden oluşan sitede kalorifer sorunu yaşıyorduk. Merkezi sistem pahalıya geliyordu ve birçok üye ortak gideri ödemiyordu. Kaloriferli evde oturma hayaliyle taşınmıştık lakin ısınma işi çileye dönmüştü. 

Bir gün Elazığ’a bir adam geldi. Öğretmen Evinde seminer verdi. Kur-an’dan ayetlerle suyu füzyonlaştırdığını anlatmıştı millete. Babam meselenin hangi ayette geçtiğini, füzyonun ne olduğunu bilmiyordu ancak büyük bir heyecanla dinlediklerini bize anlatıyordu. 

Hatırı sayılır bir paraya markasını hatırlamadığım aleti aldık. Merkezi sistemi iptal edip kat kaloriferine geçtik. Elektrikle çalışan alet bedava sayılacak bir tüketimle evi ısındıracaktı. 

Elektrik sayacı kafayı yemiş gibi dönüyordu. Babam yetkililere durumu anlattı. Sudan kaynaklanıyor dediler. Ayet ortadaydı, hata olma ihtimali yoktu! Suyunu değiştirin dediler. 

Eşek çekmez o eski dökümlü petekleri tek tek söktük. İçlerini temizledik. Biz evde musluk suyu içerken bütün tesisatı şişe suyuyla doldurduk! Yetkili geldi, ayarları yaptı. 

Aman Allah’ım! Elektrik saati bir hafta kadar sonra neredeyse durmuştu. Su füzyonlaşmıştı. Adam buluşunu ayete dayandırdığına göre zaten yalan söylüyor olamazdı! 

 Yılların ısınma çilesi bittiği için görgüsüzlük yapma hakkımızı kullanma vakti gelmişti! Evde don atlet katına geziyorduk. Babamın, 24 saat suyun füzyonlaşmasını anlattığı üç yakınımız komaya girdi! Füzyon mucizesini dinlemekten Sami Demirbağ Hocamın Hindistan’a gidip Budist olmaya karar verdiğini bile hatırlıyorum! Ve yine hatırladığım kadarıyla abim meselenin başından sonuna kadar hiç fikir beyan etmemişti. Annem mi? Terletip gıcık etmek için her gün eve misafir çağırdığı aklımda kalmış! Ailedeki tek mantıklı kişinin abim olduğunu anlamışsınızdır! Neyse…

Fatura zamanı gelmişti. Babam TEDAŞ’da çalışıyordu. Faturayı okuyan memur babamın yanına gitmiş ve utanarak “Osman abi kusura bakma, seni tanıdığımız için tutanak tutmadık. Senin evde kaçak elektrik tespit ettik. Senden beklemezdik!” deyince babam yüzü kızararak ağzının içinde ancak “hani ayette yazıyordu, hani füzyonlaşacaktı…” diye mırıldanabilmiş! 

Babam kaçak meselesini arkadaşına anlattıktan sonra makineyi satan adamı bulup azametine yakışır şekilde tehdit etmişti! Az bir para geri alıp almadığını hatırlamıyorum. Ayet kaynaklı füzyon mucizesi meğer kaçak elektrik düzeneği kurup, voleyi vurup tüymekten ibaretmiş! 

Biz ailecek ilk o zaman Allah ile aldatılmıştık! 

***** 

Yaklaşık olarak on sene önce ana haber bültenlerine bir dolandırıcılık haberi konu olmuştu. Bir grup dolandırıcı Kayseri’de köylülere cennetten arazi satmıştı! En absürt komedi filmlerinde bile abartılı gelecek düzeydeki bir komedi gerçek olmuştu. Arsaları imarlı mıydı, bilmiyorum!

Jet Fadıl sayısız kez insanları aldattı. Bu aralar ne iş yapıyor bilmiyorum ama eminim bugün istesin, yine yüzlerce milyonluk bir dolap çevirebilir. Yani anlayacağınız adamın insafına kalmışız! 

Bir dünya şirkette, finans kuruluşunda muhafazakâr söylemlerle insanlar dolandırıldı. İnsanlara öteki tarafta yanmayan kefen sattılar, satıyorlar! 

Reza Zarrap’ın tüm mal varlığına el konuldu. Hakkını yemeyelim, adam dini kullanmadı. Ama ABD’deki yargılamasından öğrendiğimize göre, telefonlarının dinlendiğini düşündüğü için sürekli olarak konuşurken dinden imandan, vatan hizmetinden bahsediyormuş. O da kendince FETÖ’cü polisleri kandırmaya çalışıyormuş.

Cübbesini giyip rabıta yaptıktan sonra gökyüzüne üfürüp 12 İsrail uçağını düşüren muhteremin hikâyesinin cemaat nezdinde kendisine ekonomik getirisinin ne kadar olduğunu bilemem! Hiçbir teknolojik yatırım gerektirmeyen ve sıfır maliyetli böylesi muhteşem bir gücün, her seferinde hezimetle sonuçlanan Arap/İsrail savaşlarında neden kullanılmadığını da bilemem! 

Benim, hikâyenin hikmetine ve hakikatine ihtiyacım var. Kudüs meselesi belli ki boyumuzu aşacak. Allah muhteremin nefesine kuvvet versin de, tüm Müslümanların izzeti kurtulsun.

*****

Hülasa… O kadar kolay Allah ile aldatılıyoruz ki. Acaba neden böyle?

Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim diyen bir Peygamberin dinini, ahlaktan zerre nasiplenmemiş bu insanlar temsil ediyor olamaz! Bu meselede bir yanlışlık olmalı… 

O su bir füzyonlaşsaydı var ya! Benim aklım halen orada!

 

Yazarın Diğer Yazıları