Bir gün kurtla eşek güzel bir sayfiye yerinde piknik yapıyorlarmış. Manzara güzel, çayır çimen, sohbet ediyorlarmış.
Eşek kurda, “bu çimenlerin rengi mavi” demiş. Tahmin edeceğiniz üzere kurt itiraz etmiş. Kurt; “Olur mu eşek kardeş, çimenin rengi yeşildir.” demiş.
Eşek inat etmiş. Mavi diye tutturmuş. Mavi, yeşil, mavi, yeşil... Bakmışlar işin içinden çıkamıyorlar. En sonunda iddiaya girmişler ve gidip ormanın kralına, aslana sormaya karar vermişler.
Aslan ciddi bir şekilde meseleyi dinlemiş ve hükmünü vermiş:
“Çimenin rengi mavidir. Ayrıca kurda da bir ay katıksız hapis cezası verdim!”
Kurt, “Seni kral yapanın ben …” diyememiş ama tam da karga tulumba götüreceklerken aslana sormuş; “Efendim siz nasıl çimenin rengi mavi dersiniz? Haklı olduğumu bilmiyor musunuz?”
Aslan, “Çimenin renginin yeşil olduğunu tabii ki biliyorum.” demiş. Bunun üzerine kurt “O zaman bu hapis cezasını niye verdiniz?” diye sormuş.
Aslan, “Ben sana hapis cezasını haksız olduğun için değil o geri zekâlı eşekle bir olduğun için verdim!” demiş…
*****
Bugüne kadar kimseyi savcılığa şikâyet etmedim. Tek istisnası, bana televizyonda saatlerce hakaret edip, beni savcılığa şikâyet eden bir arkadaşı savcılığa şikâyet ettim, hepsi bu. Mütekabiliyet hakkı diyebilirsiniz.
İnsanların ekmeğine, aile şerefine laf söylenmediği sürece hakaretin dahi düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirmesi gerektiğine inanıyorum. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları somut tehlike olmadığı sürece hakaretin dahi düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor. ABD hakareti suç olmaktan çıkartmayı tartışıyor.
Bizim için ileri bir seviye olduğunu kabul ediyorum. Doğrudur, tabii ki kimse kimseye hakaret etmesin. Anlatmak istediğim, düşünce özgürlüğünün geldiği noktayı vurgulamak. Yoksa hakareti meşrulaştıracak değilim…
Kimse kimseye hakaret etmesin ama bana basın yoluyla hakaret edenlere karşı bugüne kadar hep hoşgörülü oldum. Zira elimde kalemim var. Misliyle mukabele edecek yeteneğimin de olduğunu zannediyorum…
*****
Yazdığım bir cümleye koca bir köşe yazan… Daha doğrusu köşesine sıçan kişinin yazılarını daha önce başkalarına yazdırdığını öğrenince ve dahi vukuatsız kabadayıların arkamdan beni asıp keseceklerini öğrenince, kendimi cezalandırmaya karar verdim!
Ben eşeklerle bir olmamalıyım!
Bir ay katıksız hapse yetecek kadar yağ depolamışım nasıl olsa! Bu ceza yetmez. Ayrıca bir deftere baştan sona kadar “Ben eşeklerle bir olmamalıyım!” diye yazma cezası verdim kendime!
Nitelikli hasım sahibi olamamak da benim lanetim galiba! Yapacak bir şey yok. Kelime israfı okuruma hakarettir.
Malumunuz af tartışmaları var. Cezamın af kapsamına girip girmediğini beklemeyeceğim. Zira bu cezayı bana devlet değil, ben verdim.
Allah kurtarsın diyerek cezamı çekmeye başlıyorum. Hakkınızı helal edin…
Ben eşeklerle bir olmamalıyım!
Ben eşeklerle bir olmamalıyım!
Ben eşeklerle bir olmamalıyım!
Ben eşeklerle bir olmamalıyım!
Ben eşeklerle bir olmamalıyım!
Ben eşeklerle bir olmamalıyım!
Ben eşeklerle bir olmamalıyım!
Ben eşeklerle bir olmamalıyım!
Ben eşeklerle bir olmamalıyım!
Ben eşeklerle bir olmamalıyım!
Ben eşeklerle bir olmamalıyım!
Ben eşeklerle bir olmamalıyım!
Ben eşeklerle bir olmamalıyım!
Ben eşeklerle bir olmamalıyım!
Ben eşeklerle bir olmamalıyım!
Ben eşeklerle bir olmamalıyım!
Ben eşeklerle bir olmamalıyım!
Ben eşeklerle bir olmamalıyım!
……………………………………….
İnsan harbiden eşekleşiyor! Ben ne halt ettim böyle!
