Israrla en fazla üzerinde titrediğimiz kavram…
Uhuvvet/ Kardeşlik, bizlerin ‘olmazsa olmazı...’
Uhuvvet sözlükte, “Kardeşlik, Din kardeşliği, Arkadaşlık, Samimi dostluk!”
O kardeşliği, kardeşlik hukukunu Allah Resulü (sav) bizlere anlatıyorlar;
“Mü’minler birbirlerini sevmede,
Birbirlerine karşı sevgi ve merhamet göstermede tek bir beden gibidir.
O bedenin bir organı acı çektiği zaman,
Bedenin diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateş çekerler.”
Birbirimize karşı, ‘illa ki, sevgi…’
Kin, nefret, öfke, haset, husumet, kibir, gurur…
Kötülüğe yol açacak bütün pencereler sımsıkı kapatılmıştır!
Mü’min, “empati…” yapacaktır.
Hadis, “Sizden biriniz kendisi için sevdiğini,
Mü’min kardeşi için de sevmedikçe, gerçek mü’min olamaz”
Günümüzün fotoğrafları… Halimize ağlayalım değil mi?
Dışarıda ki korkunç tuzaklar, pusular, entrikalar yetmezmiş gibi…
İçimizde ki, ‘ikilikler, ayrılıklar, garabetler, çelişkiler…’
Ah dedirtiyor değil mi?
İnancımız bizlere neleri emrediyor?
“Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir. Ona zulmetmez.
Onu (zalimlere de) teslim etmez.
Kim din kardeşinin bir ihtiyacını giderirse,
Allah’da onun ihtiyacını giderir.
Kim bir Müslüman’ın sıkıntısını giderirse,
Allah’da onun kıyamet sıkıntılarından birini giderir.
Kim bir Müslüman’ın (kusurunu) örterse,
Allah’da kıyamet günü onu örter.”
Birbirimizin kusurunu/ kabahatlerini arama da, ‘yarış halindeyiz’
Bizlerden istenenler nelerdir?
Sadaka/ veya infakta bulunmak…
İlmin öğretilmesinde çaba sarfetmek…
Birbirimizle, ‘selamlaşacak ve dua edeceğiz’
Birbirimize karşı olan, ‘sevgimizi muhabbetimizi’ belirteceğiz!
Birbirimizin, ‘hastalarını ziyaret edeceğiz…’
“Zandan kaçınacağız…”
“İnsanların özel hallerini araştırmayacağız…”
Birbirimize, “haset etmeyecek, kin beslemeyeceğiz…”
Birbirimize, “sırtımızı dönmeyeceğiz…”
Birbirimize, “üç günden fazla dargın durmayacağız…”
Birbirimize, ‘danışacağız-istişarede bulunacağız’
Birbirimize, ‘yardımcı olacağız…’
Görüşlerimizde de, “birbirimize dürüst ve samimi olacağız!”
Birbirimizi, ‘aldatmayacak ve de ihanet etmeyeceğiz’
Birbirimize, “selamı yayacağız ve ikramda bulunacağız!”
Birbirimizi, ‘hakir görmeyeceğiz, küçümsemeyeceğiz…’
“Her Müslüman’ın kanı, malı, onuru Müslüman’a haramdır”
Birbirimizle, ‘gereksiz tartışmalara girmeyeceğiz’
Birbirimizle, ‘kırıcı şekilde’ şakalaşmayacağız…
Birbirimize, ‘yapamayacağımız şeyleri söylemeyeceğiz’
İnancımız, “Her iyilik bir sadakadır…” buyurur.
Birbirimizin, ‘onurunu koruyacağız’
Gıybetin, iftiraya kadar giden bir felaket olduğunu bileceğiz…
Birbirimize, ‘yalan söylemeyeceğiz’ ihanet etmeyeceğiz!
Haksızlıkların, adaletsizliklerin karşısında duracağız…
Birbirimizi, ‘ayıplamayacağız…’
Birbirimizin, ‘kötü hallerine sevinmeyeceğiz…’
Birbirimizle, ‘helalleşeceğiz…’
Birbirimizi, ‘kötü sözlerle itham etmeyeceğiz…’
“Birbirimize Hakkı ve Sabrı tavsiye edeceğiz!”
Uhuvvetin felsefesi, “Kötülüğe karşı iyilik!”
Ayet, “Çünkü iyilikle kötülük bir olmaz.
(Sen kötülüğü) en güzel olan (iyilik) ile def ‘et;
Bir de bakarsın ki, seninle aranda düşmanlık bulunan kimse,
Sanki sıcak bir dost olmuştur!” (Fussilat, 34)
Uhuvvet bizlerden neleri istemektedir?
“Sıla-i Rahim Etmek!”
“Selam ve Kelam!”
“Salih amel!”
“Sadaka!”
“Sabır!”
“Sükût!”
“Dua!”
Uhuvvet Kavramı, “Barışın, Huzurun, güvenin” yegâne ilacıdır.
Dertlerimizin, sıkıntılarımızın tedavisi, ‘içimizde…’
