Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

SADECE, 'İMAN ETTİK'LE OLMUYOR

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Ankebut Suresi 2. Ayetini defalarca okuyunuz!

“İnsanlar hiç imtihan edilmeden, (sadece) “İman ettik” demeleriyle

(kendi hallerine) bırakılıvereceklerini mi sandılar”

Bu ayet bizlere, ‘derinliğine düşününüz’ diyor.

Bakara Suresi 242 ayette şöyle

“Kezâlike yubeyyinu Allâhu lekum âyâtihi le’allekum ta’kilûn”

Mealen, “Düşünesiniz diye Allah size ayetlerini böyle açıklamaktadır”

Dersler alacağız, kendimize öğütler alacağız, hayatımızı güzelleştireceğiz

Kamer Suresi 17. Ayette de şöyle buyrulur;

“Ve lekad yessernâ-lkur-âne lizzikri fehel min muddekir(in)”

Mealen, “Andolsun biz, Kuran’ı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık.

Var mı düşünüp öğüt alan?”

Şu kâinatın, ‘imtihan alanı…’ olduğunu bileceğiz.

Bizlerden önce, ‘nice milletler gelip geçti…’

Bizlerden önce gelip geçen milletlerin akıbetlerini düşündük mü?

Hz. Ebubekir (ra.), “Doğruluk emanet, yalancılık ihanettir”

Bizlere tevdi edilen, ‘emanetlere ne kadar sadakat gösteriyoruz’

Kötülükler, hiçbir zaman iflah bulmaz?

İmanla birlikte, “Salih Ameller…”

“Hem insana, ana-babasına iyilik (etmesini) tavsiye ettik” (Ankebut, 8)

Ankebut Suresi, 10 ayette şöyle buyrulur;

“İnsanlardan öyle kimseler vardır ki, “Allah’a iman ettik” der.

Fakat Allah uğrunda (kendilerine) bir eziyet geldiği zaman,

İnsanların verdiği sıkıntıyı Allah’ın azabı gibi tutar!”

İllaki, “doğruluk, dürüstlük, samimiyet…”

İllaki, “adil ve güvenilir olmak…”

Ankebut Suresi 11 ayette şöyle buyrulur,

“Allah, elbette (samimi olarak) iman edenleri de bilir,

Elbette münafıkları da bilir.”

Münafık sözlükte, “arabozucu, bölücü, karıştırıcı” demektir.

Münafık,  o kadar tehlikelidir ki; “içi dışı başkadır!”

Onların, ‘özüyle sözü başkadır!”

“Müslüman gibi yaşadıkları halde, kalben inanmayan kimseler!”

Bakara Suresi 8 ayette şöyle buyrulur;

“İnsanlardan öyleleri vardır ki, inanan kimseler olmadıkları halde;

“Allah’a ve ahiret gününe iman ettik” derler.”

Münafıkların alametleri nelerdir;

“Kendisine bir şey emanet edildiği zaman ona ihanet eder.

Konuştuğunda yalan söyler.

Söz verince sözünden döner.

Düşmanlıkta haddi aşar, haksızlık yapar.”

Yazımızın başlığına ne demiştik,

“Sadece, ‘iman etmekle olmuyor”

Bir kavramı sıklıkla kullanırız;

“İlmiyle amil olmak…”

Ecdat sözleri ne kadar hikmetlerle dolu,

“Ele verir talkını, kendi yutar salkımı”

Başkalarına, ‘güzel öğütler, nasihatler verir…”

Gel görelim ki, ‘bu öğütlere kendisi uymayan kişiler…’

Ankebut Suresi 41 ayette şöyle buyrulur;

“Allah’dan başka dostlar edinenlerin misali,

(kendine) bir ev edinen ankebut’un (örümceğin) hali gibidir.

Hâlbuki şüphesiz evlerin en çürüğü,

Elbette örümceğin evidir. Keşke bilselerdi.”

2020 Yılında, “bu ülke depremi yaşadı…”

Asıl bela, “Koronavirüs belası…”

Ey İnsan, 21. yy’da; ‘hakikatle bir daha yüzleşiyorsun’

“En zayıf bir hayvana mağlup olacağını…”

Çaresizlik içerisinde kafanı sağa sola çarpmaktasın!

O çaresizlikle, ‘heybetin gitti’

Hani nerede o azametin, ‘devrin bitti…’

Nahl Suresi 4 ayette şöyle buyrulur;

“İnsanı bir nutfeden,

(hakir bir damla sudan süzülmüş hülasadan) yarattı;

Bir de bakarsın ki o, apaçık bir mücadeleci (kesilmiştir)

Ey İnsan, “kendine dön!”

Ey insan,  “kendini bil!” diyoruz.

Kendini bilen, “hakkı bilir…”

Hadis, “İman etmedikçe cennete giremezsiniz,

Birbirinizi sevmedikçe de (kâmil manada) iman etmiş olmazsınız!”

Birbirimize, ‘haset etmeyeceğiz!’

Birbirimize, ‘sırtımızı dönmeyeceğiz!’

Birbirimize yakınlığımız, “Selam ve Dua…” olacak!

Öncelikle, ‘dedikodu toplumu’ olmayacağız’

Öncelikle en fazla, “kul hakkından…” çekineceğiz!

O hak nedir, “insan üzerinde önemli bir zırhtır!”

Hakikate olan yolculuğumuzun seyrinde;

Ayn-ül yakin (gözle görerek bilmek)

İlm-ül-yakin (ilimle bilmek)

Hakk-ul-yakîn (her şeyi ile bilmek, vakıf olmak”

Azmimiz, gayretimiz, “Hakk’a yakın olmak…”

Hz. Mevlana asırlara seslenir;

Düşüncen konuşmana,

Konuşman hareketine,

Hareketin kaderine yansır,

Güzel düşün, güzel yaşa…”

 

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları