Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

KÖTÜLÜKLER… AZGINLIKLAR…

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Her Cuma namazında hutbede okunan ayettir;

“İnnellahe yeamuru biladli, vel ihsani, ve itaizil kurba,

Ve yenha anil fehşâi vel münkeri vel bağiy

Yaizzukum leallekum tezekkerun” (Nahl, 90)

Mealen, “Şüphesiz ki Allah adaleti, iyiliği ve akrabaya

(muhtaç oldukları şeyleri) vermeyi emreder;

Fuhşiyattan, kötülükten ve azgınlıktan da men eder.

İbret alasınız diye size (Allah böyle) nasihat eder.”

Cenab-ı Allah, “adaleti, iyiliği…” emrediyor

Akrabanın ihtiyacının karşılanmasını emrediyor!

21 asır insanına seslenmek istiyorum?

Nerede ‘adalet’ nerede ‘iyilik’

Nerede  ‘akrabaya sahiplenme’

Nerede, ‘Sıla-ı Rahim’

Her Müslüman bulunduğu durumu, ‘sorgulayacak’

Kendisini, ‘tartıya alacak…’

Nefsiyle, ‘hesaplaşacak…’

Kendisini, ‘Müslüman kardeşinin yerine koyacsk’

Bütün bunlar, ‘olmadığı/ yapılmadığı zaman…’

O toplumda neler olmaz ki?

İyiliği terk edeceksiniz,

Adaleti terk edeceksiniz,

En yakınından uzağına; akrabayı terk edeceksiniz!

Gün gelir, ‘sizler terk edilenlerden…’ olursunuz!

Adam kalkmış umurunda mı dünya;

“Vay nefsim!” diyor.

“Gemisini kurtaran kaptan!” diyor

“Bana dokunmayan yılan bin yaşasın!”

“Benden sonra tufan!”

“Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler!”

Böyle bir dünya olur mu?

Hayatın yarısı, ‘Sabır’ diğer yarısı,  ‘Şükür’

İki yakamızı bir araya getiren en büyük nimet!

Neredeyse her yazımızda tekrar ediyoruz;

‘Erdemli İnsandan, Erdemli Topluma…’

Bizler neleri kaybettiğimizin farkında mıyız?

Kur’an bizleri ikaz ediyor/ uyarıyor, efendim…

“Şüphesiz ki Allah adaleti, iyiliği ve akrabaya

(muhtaç oldukları şeyleri) vermeyi emreder;

Fuhşiyattan, kötülükten ve azgınlıktan da men eder.

İbret alasınız diye size (Allah böyle) nasihat eder.”

Bu millet, “Cihan Hâkimiyeti Mefkûresinden!” nasıl bahsedecek?

İdeallerini nasıl; ‘hangi iklimde…’ hangi ruh yapısıyla anlatacak?

Nelerden şikâyetçiyiz?

“Günlük haber fotoğrafları…” sizleri üzüyor değil mi?

“Şiddet”  ve sonrası, ‘Cinayetler!”

Unuttuğumuz nedir; “Helal ve Haram Lokma!”

Haram bir lokma,  ‘akla, fikre, zikre, şuura, vicdana ziyan veriyor’

Başucu yaptığım hadistir, efendim;

“İman etmedikçe cennete giremezsiniz

Birbirinizi sevmedikçe hakiki imana sahip olamazsınız!”

Sevgisizlik beraberinde, ‘seviyesizliği’ getirir…

Adaletsizlik, ‘zulme kapılarını aralar’

Dahası mı, ‘iyilikler terk edildi mi?

Kötülükler çığ gibi büyür…

Tarihi bir söz vardır, “sizler düzelmedikçe…”

Hiçbir şeyin değişeceğini beklemeyiniz!

Şu şehirde, şu ülkede; ‘enaniyet duvarlarını yıkacağız’

‘Biz olacağız!’

“Bir olmanın, diri olmanın yolu da yordamı da budur!”

Allah’ın Resulü (sav:) “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim!”

O ahlak, “Kur’an ahlakıdır!”

O ahlak bizlere, ‘insan-ı kâmil olmanın yolunu gösterir’

Koskoca devletler, imparatorluklar nasıl yıkılmıştır?

“Fuhşiyatın, kötülüklerin ve azgınlıkların…” her birinin;

“Normal hayat olarak…” kabullenilmesidir!

İkiyüzlülüğün, ‘toplumda hâkim unsur haline gelmesi…’

Küçük günahlar giderek, ‘sosyal felakete dönüşür…’

‘Yalan söylemeyi adet haline getiren siyaset’

Toplumdaki, ‘toplumdaki güveni/ veya hamiyetli duruşu’ yerle bir eder.

En sevdiğiniz kavram; ne olabilir?

‘Edebi, adabı, iffeti, izzeti, ikramı içerisine alan VAKAR…”

Vakar, bu milletin; ‘duruşu/ veya kimliğidir’

O duruşun, O kimliğin sarsıldığını görmek bizleri perişan eder, veselam

Yazarın Diğer Yazıları