TEŞEKKÜR ETMENİZ LAZIM!
Milli Eğitimde yıllardan beri beklenen köklü reformları gerçekleştirme noktasında büyük bir şans olarak Bakanlık koltuğuna oturan, ancak pandemi sürecinin getirdiği yeni sorunlarla boğuşmaktan ve eğitimi aksatmamak adına adeta çırpınmaktan bu projesini hayata geçirme fırsatı bulamayan Ziya Selçuk, bugünlerde sol medyanın ve sendikaların hışmına uğruyor.
Bilindiği gibi Bakan Selçuk, cumartesi günü uzaktan eğitimde hangi çalışmaların yapıldığına ve önümüzdeki günlerdeki planlamalarının ne olduğuna dair bir basın toplantısı düzenledi.
Şahsen benim de büyük bir dikkatle izlediğim ve EBA sistemiyle dolu dolu ve zevkle izlenen hem ders hem oyun hem sanat hem kültür hem de edebiyat olarak zengin içerikli programlarına ilk izlememde hayran ve meftun olduğu çalışmaları öğrenme imkanı bulduğum bakanlığın bu performanslarından teşekkür ediyorum.
Bakan Selçuk, basın toplantısında gelecek ile ilgili olarak kafalarda hiç bir istifham kalmayacak şekilde bilgiler verdikten sonra basın mensuplarının sorularına cevap verdi.
Bir gazetecinin özel ve devlet okulları ile ilgili sorduğu bir soruya karşılık;
“Eğitimde asıl yük öğretmenin maaşıyla ilgilidir. Milli Eğitim Bakanlığı'nın bütçesine bakarsanız, yatırım bütçesinin çok çok küçük olduğunu görürsünüz. Neye göre; personel maaşına göre... Bu tüm okullar için böyledir. Yani asıl yük kira varsa kirada ve öğretmen maaşındadır. Geri kalan yük vergi yüküdür ve elektrik su parasıdır. Eğer vergi yükü devam ederse, eğer maaş devam ederse büyük ihtimal bizim masraflarımız da büyük bir azalma olmaz" ifadelerini kullanması bazı kesimlerin olayı saptırarak bakanı öğretmenlere hakaret ettiği yorumlamalarına kadar vardı.
Oysa bakan Selçuk’un ifade etmeye çalıştığı bakanlığın mali tablosu idi.
Kaldı ki bir bakanın kendi bakanlığı ile ilgili bütçesini ve bunun detaylarını paylaşması ve burada en büyük payın öğretmenlere ayrılmış olduğunu ifade etmesi öğretmenlere hakaret değil bir durum tespitidir.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk‘un Milli Eğitim bakanlığı bütçesindeki en büyük aslan payının öğretmenlerin maaşını karşılamak için kullanıldığını ifade etmesi aslında eğitimin en önemli elemanı olan öğretmenlerin, Türkiye’nin en ücra noktasına bile gönderildiğinin bir kanıtı ve ispatıdır.
Basın toplantısının her aşamasında öğrenciler kadar öğretmenlerini de koruyan kollayan salgınla mücadele noktasında öğrenciler kadar öğretmenlerinin sağlığını da çok düşündüklerini ve bu konuda adımlar attığını ifade eden Bakan Selçuk’a, bazı kesimlerin özellikle CHP, sol medya ve sol sendikalar tarafından yapılan saldırılar haksızca, hadsizce ve mesnetsizcedir.
Aslında CHP’nin ve sol gazeteciler ile sol sendikanın sayın bakana bu açıklamasından dolayı teşekkür etmesi gerekir. Çünkü yıllarca atanamayan öğretmenleri istismar ederek siyaset ve muhalefet yapan çevrelerin bu rakamlardan utanması lazım. Son yıllarda 200 bin öğretmen atayan bir bakanlığa ve bakana teşekkür etmesi lazım.
Milli eğitim Bakanlığının bütçesinin büyük bir kısmının öğretmen maaşlarını ayrılması demek ülkemizde son yıllarda on binlerce öğretmenin atandığını ve eğitimin sorunsuz bir şekilde yapıldığının bir göstergesidir ve dolayısıyla da her türlü takdire şayan bir olaydır.
Varsın muhalefet etme malzemesi elinden alınmış çevreler öküz altında buzağı arasınlar. Ve varsın tükenmişliklerini gizlemek ve örtmek adına saçmalama özgürlüğünü kullansınlar.
Biz onların zekasını da özgürlük anlayışını da Necip Fazıl’ın tanımı ve tesbitine bırakıyoruz.
