SAFLARI SIKI TUTMA ZAMANI

Ülkemizde küresel aktörler tarafından her dönem ülkenin jandarmalığına soyundurulan ve her defasında da kendisini kullandırmaktan vazgeçmeyen akımlar varlık gös

SAFLARI SIKI TUTMA ZAMANI
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Ülkemizde küresel aktörler tarafından her dönem ülkenin jandarmalığına soyundurulan ve her defasında da kendisini kullandırmaktan vazgeçmeyen akımlar varlık göstermiştir. 1960’lı yıllarda kendini gösteren sol fraksiyonlara karşı sözüm ona ülkeyi ve rejimi korumaya kendini adayan siyasi ve ideolojik görüşler ve siyasi akımlar ne yazık ki oyunun bir parçası olmaktan öteye gidemediler. Adı üzerinde oyun bu. Oyun için en az iki takımın ya da gurubun olması gerekiyor.

Bu oyunda isimler ve aktörler değişse de mağdurlar değişmedi olan hep garibanlara oldu. Kimi zaman adı sağ-sol oldu bu takımların. Kimi zaman alevi-sünni. Bazen laik-antilaik, gerici ilerici, bazen de Türk-Kürt. Ama sonuçta takımlar her zaman kuruluydu ve maça hazırdı.

Teknik direktörler maça ne zaman başlanacağını ne zaman başlama düdüğü çalınacağını çok iyi hesaplarlardı. Ne zaman ülkede işler iyiye gitmişse hemen “hadi bir maç yapalım” senaryosu devreye konuyor ve ülkemin önceliği birden bire değişiyor ve güç tamamen anarşiyi önlemeye harcanıyor.

Bu sebeple olayları günübirlik gelişmelerle değerlendirmemek gerekiyor. Olaylar siyasi rakip olan partilerin aldıkları oy ve iktidar olmak meselesi değil. Mesele ülkenin ününü tıkamaya yönelik oyunları görme ve ona göre tavır alma ve duruş sergileme meselesi.

1 Kasım seçimleri bu açıdan önemli ve çok hayati. Hayati dediğimizde sadece ülkenin hayatını kastetmiyoruz. Bizim için de hayati. Bizim aşımız, ekmeğimiz, huzurumuz, sağlığımız ve evimiz-barkımız için önemli.

Şimdi bu seçimleri kendi oy hanesini yükseltmek ve milletvekili seçilmek için gerekçe yapmak, basitlik, bandigerik ve hodbinliktir. Gün ülkemizi ve geleceğimizi düşünme günü. Dünyanın tüm kötü niyetlileri eğer birleşmiş ve bizi boğmaya ve yakmaya çalışıyorlarsa buna bizim destek değil engel olmamız lazım. Unutmayın ki bu ülkede Abdülhamid, Menderes, Özal ve Erbakan’a da bu çevreler çok çektirdi. Hatta hemen hepsini de öldürdüler. Bu kez safları sıkı tutma zamanı. Aman ha dikkat…