OSMANLI'DAN MİRAS KALAN SANATI YAŞATIYOR

OSMANLI'DAN MİRAS KALAN SANATI YAŞATIYOR
TAKİP ET Google News ile Takip Et

 

Nisa Yılmaz/Elazığ’da yaşayan 34 yaşındaki ressam Fatih Bakır, Altın Varak Ahşap Oyma Sanatı yaparak Osmanlı’dan miras kalan sanatı yaşatıyor.

Kendine özgü tekniği ile göz alıcı eserler ortaya çıkaran Fatih Bakır, sipariş üzerine yaptığı tabloları yurt içine ve yurt dışına gönderiyor.

Küçük yaşta demir ustası babasından etkilenerek el sanatlarına merak duyan Fatih Bakır, yağlı boya resim ve Osmanlı döneminde özellikle ahşap süslemede kullanılan varak sanatı ile ilgilenmeye başladı.  Bakır, zamanla aldığı eğitimlerle kendisini geliştirdi.

Türkiye’nin farklı illerinde çalışan ve işlediği tahta parçalarını varak sanatı ile birleştirerek sanat eserine dönüştüren Bakır, babasının vefatı nedeniyle döndüğü memleketinde sanatını devam ettirmeye karar verdi.

İki katlı evinin alt katını atölyeye dönüştüren Fatih Bakır, 15 yıllık sanat hayatında yüzlerce eser hazırladı. Sipariş üzerine Katar, Irak, İstanbul, Ankara’ya varak tablolar gönderen Bakır, günün büyük bölümünü geçirdiği atölyesinde, eserlerine her geçen gün yenilerini ekliyor.

 

“MESLEK HALİNE GETİRDİM”

Varak sanatını meslek haline getirdiğini belirten Fatih Bakır, “Sanata yönelmem babamla başladı. Babam Almanya’da 22 sene uluslararası firmalarda kaynak ve demir ustası olarak çalıştı. Mahir bir ustaydı. Onun çıraklığını yaparak istemsiz bir şekilde bazı şeyler şekillendi. Bize mücadele ettik. Çeşitli üniversitelerden, hocalardan ders aldık. Allah’a şükür emeğimiz zayi olmadı. Çalışıyoruz. Altın varakla oymayı birleştirerek muteber görseller ortaya çıkarıyoruz. Kendimize ait bir dünya oluşturuyoruz burada. Helal bir parça ekmek yiyebilirsek ne mutlu bize. Babamdan kalan evin alt katını atölye yapmak suretiyle burada çalışıyoruz.” dedi.

 

“OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE KADAR GELDİ”

Varak sanatının ilk kez Mısırlılar tarafından kullanıldığını, Osmanlı döneminde de bu sanatın yaygınlaşarak günümüze kadar geldiğini aktaran Bakır, “Varak Arapça yaprak anlamına gelir. Bunu ilk Mısırlılar kullanmıştır. Altını ceylan derisi arasında dövmek suretiyle incelterek zamanın kralları, padişahları, soylularının tahtlarında, eşyalarında, masalarında, sandalyelerinde kullanılmıştır. Osmanlıda da çok kullanılmıştır. Günümüze kadar geldi. Bunun aslı gerçek altındır. İmitasyon olanı da yüzde 85’i bakır, yüzde 15’i çinko olan bir malzemeden oluşur. Bir de yaprak varak ve rulo dediğimiz iki çeşidi var. Bunun da kendi içerisinde ayrılan dalları var. En çok bilineni yaprak varaktır. Ülkemizde genelde mobilyaların oyma yerleri kaplanarak yapılır. Biz, bunu resme dökerek, resimle beraber oymağı altın varağa işledik. Güzel bir şey çıktığına inanıyoruz. Aldığımız tepkiler de olumlu.” ifadelerine yer verdi.