HURDA ARAÇ PARÇALARINDAN 8 KÖŞE ŞAPKALI GAKGO

BAŞAK MERAL GÜNDÜZ/Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim-İş Öğretmenliği Resim Anabilim Dalı Başkanı Rüçhan Keçeçi, gelen talep üzerine il il gezerek eserlerini AVM ve sanat galerilerinde sergiliyor. 10 yıl önce hurdadan heykel yapmaya başlayan Keçeci, hurda araç parçaları ve atık malzemelerini kaynak makinesi ve spiral gibi el aletleri yardımıyla heykellere dönüştürüyor.

HURDA ARAÇ PARÇALARINDAN 8 KÖŞE ŞAPKALI GAKGO
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Elazığ'ın Mertliği Ve Yiğitliği İle Nam Yapmış Olan Gakgoşları Anlatıyor

 

Atık endüstriyel metallerden yapmış olduğu Gakgoş, Elâzığ’ın mertliği ve yiğitliği ile nam yapmış olan Gakgoşları anlatmaktadır. Kullanmış olduğum malzemeler kullanım süresini tamamlamış şu an hurdaya ayrılmış otomobil ve araçların motor –kaporta parçalarından oluşmaktadır.

 

Eserin yüksekliği 140 cm yaklaşık ağırlığı ise 125 kilo. Başında sekiz köşe kasketi, elinde bir tesbih ile yıllara meydan okumuş bir mert duruşlu bir yiğit kişiyi tasvir ettim. Gakgo’yu günümüz hali ile canlandırmaya çalıştım; şalvar yerine jilet gibi ütülü bir pantolonu tercihlerken gömleğini nostalji yaşayan yakasız bir gömlekle ifade ettim. Ayakkabısı ise günümüz kundurası ile oluşmaktadır.

 

Bu eseri Türkiye’nin birçok il ve ilçelerinde sergiledim, benden daha çok gezdiğini söyleyebilirim. Gezdiği her yerde maşallah çok güzel yorumlar ve anılarımız oldu. İl dışında yaşayan Elazığlı hemşerilerim çok güzel övgü dolu sözler ile bizleri onurlandırdılar. Sayısını tahmin edemeyeceğiniz şekilde fotoğraflar çekip güzel hatıralar yaşadılar. Birçok bebeği olan aileler, bebeklerini Gakgoş’un kucağına oturtup fotoğraflar çektiler. Ankara’daki bir sergimde bir aile Alışveriş merkezinde gezmekten yorulmuş ve çocuklarını Gakgoş’un kucağında oturtmuş sanki bebek torunuymuş edası ile dakikalarca oyalandılar aile kendi aralarında güzel bir muhabbete tutulmuşlardı, o an tarifi imkânsız bir mutlulukla onları izledim. 

 

 

Atık Malzemeler, Çöpler, Hurdalar Bana Başarıyı Getirdi

 

Farklı bir sanat. İnsanların çöpe attığı, atık olarak nitelendirdiği, ellerini dahi sürmedikleri malzemeleri ham madde olarak kullanıp onlara bir kimlik, bir kişilik kazandırıyorum. İnsanların ellerini sürmediği o malzemeler bir kimliğe büründüğünde tenlerini, hatta dudaklarını sürdükleri oluyor. Bu anlamda çok farklı, ilginç bir sanat. Türkiye'de bir yerde öncülüğünü yaptım diyebilirim. İnşallah bu alandaki kişi sayımız artar. İnsanların atık olarak gördüğü, tekmelediği, elini bile sürmediği malzemelerden çok farklı eserler, tasarımlar ortaya çıkardım. Sonuç olarak bu atık malzemeler, çöpler, hurdalar bana çok büyük bir başarıyı getirdi.

 Fakültenin atölyesinde yaklaşık 10 yıl önce hobi olarak hurdadan heykel yapmaya başladım. Bugüne kadar hurda otomobil, kamyon ve benzeri araçların parçaları ile atık malzemeleri kullanarak insan figürleri ve film karakterlerinden oluşan birbirinden estetik, sıra dışı heykeller oluşturduğunu belirten Keçeci, heykellerin yediden yetmişe herkesin ilgisini çektiğini aktardı.

Keçeci, “Sekiz Köşe Şapkalı Gakgoş”, “Nasrettin Hoca’nın Eşeği”, “Yeniçeri Askeri”, “Amazon Kadın”, “Terminatör ve Uzay Arabası” isimlerini verdiği bugüne kadar 50’nin üzerinde eser hazırladığına işaret ederek beğeni toplayan heykellerinin sergilenmesi için gelen teklifleri değerlendirdiğini dile getirdi.

Malatya’dan Erzurum’a, Ankara’dan Eskişehir’e, Mersin’den İstanbul’a kadar il il dolaşarak eserlerini sergilemeye başladığını anlatan Keçeci, şöyle devam etti:

“Atölyemde yaptığım çalışmalar görüldükçe ve beğeni arttıkça sergi talepleri de artış gösterdi. Bunun üzerine bir tırla Türkiye’yi gezmeye başladık. Bu kapsamda çok sayıda ilde sergi açtık. Kimi zaman bir ilde yaklaşık 10 AVM’de sergi düzenledik. Bu sergilerin bize çok güzel yansımaları oldu. İnşallah Türkiye’nin hemen hemen her noktasını gezmeyi hedefliyoruz. Hurdadan heykellerimi Türkiye’nin tanıtımı için yurt dışında da sergilemek istiyorum.”

 

“Kimi Hayranlarım Bana ‘Çılgın Adam’ Diyor”

Keçeci, heykellerinin beğenilmesinin kendisini daha kapsamlı eserler hazırlamak için motive ettiğini ifade ederek şunları söyledi: “Hurdadan heykel yapımı zor ve meşakkatli. Yerde gördüğünüz atık bir metali çöpe atarken elinizi bile sürmek istemezsiniz. Çöp olarak görülen malzemelerin sanat eserine dönüştürülmesi halinde insanların bu esere dokunduğunu, onu beğendiğini görmek benim için büyük bir başarı.”

İnsanların eserlerini gördükten sonra duydukları hayranlığı dile getirdiklerini belirten Keçeci, şöyle konuştu: “Kimi hayranlarım bana, ‘Çılgın adam’ diyor. Atık bir amortisör yayını boğazdaki bir kas olarak kullanmak, kar zincirlerinden saç yapmak, bir cıvatadan elmacık kemiği yapmak veya atık bir siboptan göz yapmak insanlara çılgınca geliyor. Muhtemelen bundan dolayı bana çılgın adam diyorlar.”

 

Bir Eser İçin 1 Ton Hurda

Geri dönüşümü olan, ama endüstriye kazandırılamayacak malzemeleri kullandığını kaydeden Keçeci, eserlerinin 50 ile 250 kilogram arasında olduğunu vurguladı. 250 kilogramlık bir eser için yaklaşık 1 tonluk atık malzeme kullandığını belirten Keçeci, “Bu alanda hiç eğitim almadım. Kendi kendimin hocası oldum. İçimdeki tasarımları yapmaya başladım. Önce çizimler yapıyorum, sonra bunları atölyede heykellere çeviriyorum. Amacım önce bunları sergilemek değildi. Eser sayım 20'yi aşınca bir AVM'de bunları insanların görmesini istedim. Yoğun ilgi görünce bir TIR'la neredeyse Türkiye'nin birçok ilinde eserlerimi sanatseverlerle buluşturdum" diye konuştu.

“Geri Dönüşüm Kutusu Oldum”

Normalde insanların evlerine koymayacak atıkları, heykeller oluştuktan sonra öptüğünü görmenin kendisini daha da teşvik ettiğini belirten Keçeci, şöyle konuştu: “Atık malzemeleri önce sağdan soldan topluyordum. Bütçeyi kendi maaşımdan ayarlıyordum. Son zamanlarda bu eserlerden para kazanmaya başlayınca hurdacılardan gidip ton hesabıyla satın alıyorum. Bazen insanlar bozulan elektronik eşyalarını kapıma bırakıyor. Geri dönüşüm kutusu gibi oldum.”