ERDOĞAN ŞAKA YAPMIYORDU

Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Bizim sağlık sistemimiz ve şehir hastaneleri projelerimiz Avrupa ve Amerika tarafından örnek alınıyor” derken şaka yapmıyordu.

Yine Erdoğan; batılılar, siz Türkler sağlık gibi böylesine önemli bir konuda nasıl böyle başarı hikâyeleri yazıyorsunuz” diye sorduklarını ifade ederken siyaset yapmıyordu.

Birileri küçümse de Kılıçdaroğlu ve diğer muhalefet, sağlıkta yaşanan bu köklü ve radikal değişimi  anlamadıkları  halde eleştiri yağmuruna tutsalar da şimdilerde  göründü ki batı ülkeleri gerçekten bu konuda sınıfta kaldı.

Koronavirüsün yayılması üzerine ülkemizin tersine batı ülkelerinin tümünde sağlık tesislerinin ve yoğun bakım ünitelerinin yetersizlikleri bir kez daha ortaya çıktı.

Amerika ve batı ülkeleri artık hasta kabul edemiyor. Hastayı alacak ve tedavi edecek yatakları bile yok.

Her şeye aklı yeten, dünya üzerinde kaos, savaş ve karışıklıklar oluşturup buradan çıkacak savaş, çatışma ve etnik kıyımlardan rant, petrol, doğalgaz devşirmenin ince hesaplarını ve sömürü planlarını yapan batı, söz konusu kendi halkının sağlığı olunca tam anlamıyla çuvalladı ve resmen iflas etti.

Geçmişin SSK Genel Müdürü Kılıçdaroğlu’nun saatlerce doktor ve eczane sırası bekleyen hastane manzaraları yandaş diye yaftalananan  haber kanalında da  yayınlanırken bizim mahallenin bazı çok bilmişleri bile sıkılarak üfleyip püflerken aslında nasıl bir dönüşüme tanıklık ettiklerinin farkında bile değillerdi.

Hani zaman zaman yayınlandığında “aman bunu her zaman dinliyoruz başka anlatacağın bir şey yok mu?” diye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sitem eden ve yeni şeyler söylemesini bekleyen insanlarımıza  sesleniyoruz:

Cumhurbaşkanı Erdoğan; “insanı yaşat ki devlet yaşasın” cümlesi ile bizleri, yani bu ülkenin insanların,  petrolden de, maddi zenginliklerden de iktidardan düşmekten de daha çok önemsiyormuş ve daha çok önceliyormuş.

Ve kim ne derse desin Cumhurbaşkanı Erdoğan, geleceği gören feraset sahibi bir lider olmakla birlikte vatandaşlarının sağlığını ve geleceğini kendi siyasi geleceğine tercih edebilecek kadar vatanını, halkını ve ülkesini seven ve belki de yokluğuyla çok şeyler kaybedeceğimiz bir lider ve hassas bir gönül adamıdır.