DAKİKA BİR, GOL BİR
Konuyu biliyorsunuz. Halkın umudu olarak iktidara gelme yerine Ak Parti’den oy tırtıklayarak Ak Partinin iktidar olma şansını elinden alıp Tayyip Erdoğan’sız bir Türkiye özleyenlerin taşeronluğuna soyunan Ahmet Davutoğlu’nun kurduğu Gelecek Partisi'nin tanıtım toplantısında 'diploma' açıklamasıyla gündeme gelen bir İsmail vardı.
Kendisine; “Davutoğlu ile Erdoğan arasında ne fark var” diye sorulunca “Davutoğlu’nun en azından diploması var” diye cevap veren ve Davutoğlu’nun partisinin kurucuları arasında yer alan İsmail Günaçar, yanlış anlaşıldım diyerek konuya açıklık getirmiş ve dikkat buyurun bir cümle daha kurmuş: “Benim bu ifademi bağlamından kopararak bir itham olarak göstermeye çalışanlar aslında “liderim” dedikleri Sayın Cumhurbaşkanına kendi bilinçaltlarında hangi gözle baktıklarını ortaya koymuşlardır"
Buyur buradan yak diyesi geliyor insanın. Sözlerim yanlış anlaşıldı derken, bu cümle ile yanlış anlaşıldım dediği konuyu tescilliyor. Kabul etmek gerekirse zekice bir savunma…
Yahu İsmail kardeş, gençsin, belki zekisin ve belli ki özel mahfillerde ve özel insanların eğitiminden geçmişsin. Ve babanın sosyal medyaya düşen açıklamalarında da çok net anlaşılıyor ki Pensilvanya sana çok çok özel bir misyon yüklemiş ve bu konuda Davutoğlu’nu da ikna etmiş.
Demiş ki Pensilvanya’nın üst aklı Davutoğlu’na: “Bu zeka abidesi pırıltılı genci, geleceğimizi sembolize etmek için partinin kurucular kuruluna alacaksın ve tanıtım toplantısında da hemen yanına oturtacaksın.
Ve yine Pensilyanya’daki üst akıl İsmail Günaçar’a demiş ki, “O toplantıda Davutoğlu’nun yanında oturma rezervini yaptık. Toplantıda sana gösterilen koltukta oturacak, istiklal marşı okunurken sen asla okumayacak ve bunu dikkat çekecek bir şekilde kameraların önünde gerçekleştireceksin, Program sonunda, yeni partinin en genç kurucusu üyesi sıfatıyla basın sana soru soracak, sen de Davutoğlu’nu övme ve yüceltme adı altında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın solcular ve geziciler tarafından sıklıkla gündeme getirilen diploma meselesini konuşacaksın.
Senaryo gereği İsmail bunların hepsini yaptı. O, belki Türkiye’de ve dünyada gündem olmanın keyfini sürüyor şimdilerde ama bizler de asıl ve büyük senaryonun bir parçasını görüyoruz.
Davutoğlu’nu daha milli ve yerli görüp, Babacan’ı liberal görenlere burada bir çift sözümüz olsun. “Davutoğlu’na verilen görev ülkeyi Pensilvanya’ya teslim etmek değildir de nedir?”
Davutoğlu, daha maçın ilk dakikasında golü yedi ve sırrı ifşa oldu. Ne diyelim. Umarız milli ve daha yerli olarak bildiğimiz Davutoğlu da sırf Tayyip Erdoğan’sız bir Türkiye meraklılarının değirmenine su taşıyacak kadar yanlış yapmaz.
