BASKİL'DEN GÜZEL HABER

Ülkelerin, hatta şehirlerin değil ilçelerin yerel unsurlar ve ürünlerle öne çıktıkları dönemleri yaşıyoruz. Yerelin ve yöreselin revaçta olduğu, turizmde, gastronomide, coğrafi işaret almış ürünleriyle bir belde ya da ilçe hem tanıtımda hem de ekonomik katkıda önemli bir avantaj yakalayabiliyor.

BASKİL'DEN GÜZEL HABER
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Şehrimizin birçok yöresinde ve her biri marka değeri taşıyan ürünler üretilmekte ve halka arz edilmektedir. Ancak bunların hiç biri ulusal çapta bir şöhreti ve hak ettiği unvanı yakalayabilmiş değil.

Her ne kadar Malatya kendi adına tescillemiş ve tüm adımlarını önceden alarak “Malatya kayısısı” namını  almışsa da bu markaya en büyük katkı sunan ürünler Baskil ilçemizde yetiştirilmekte ve piyasaya sunulmaktadır.

Patentini Malatya’ya kaptırsak da kayısının diğer özelliklerinden faydalanmak ve bunu inovatif bir bakış açısıyla markalaşma sürecinin konusu yapmak önemli bir başarı olsa gerek.

Bugünlerde Baskil ilçemizden yine kayısı merkezli bir başarı hikâyesi haberleri alıyoruz. Baskil ilçesinde kaymakamlık öncülüğünde "Baskilli Eller Üretiyor" projesi kapsamında kayısı çekirdeği İlçe Halk Eğitim Merkezi ve Fırat Üniversitesi Kimya Bölümü işbirliğinde üretime kazandırıldı. Proje kapsamında doğal kayısı çekirdeği yağı, sabunu ve kolonyasının ilk üretimleri yapıldı. Proje kapsamında hem yeni istihdam alanlarının açılmasının hedeflendiği, hem de kayısısı ile meşhur ilçenin tanıtımına katkı sağlamasının amaçlandığı kaydedildi. Öte yandan yapılan çalışmalarda kayısı çekirdeği yağının cilde çok iyi geldi, yumuşattığı ve yaşlanma belirtilerini geciktirdiğinin belirlendiği aktarıldı.

Baskil ilçesi yöneticileri, bir konuyu kendilerine dert edinmişler ve ortaya da işte böylesi bir başarı çıkmış. Halk Eğitim Merkezlerinin aslında bir il ve ilçenin ekonomisine özellikle de  kadın istihdamına nasıl katkı sunacağının en yeni ve somut örneği olan bu projeyi hayata geçiren Baskil Kaymakamı Oğuz Cem Murat’a, Baskil Halk Eğitim Müdürü Yusuf Ergen’e ve bu projede alın teri döken Baskilli hemşerilerimize teşekkür ediyoruz.

Demek ki çok konuşma ve basına çok poz vermekle olmuyormuş bu işler. Eskilerin “intaç” dediği bir mefhum vardı. Netice anlamına gelen bu kelimeyi bizce her bir kamu kurumu ile özel sektör kuruluşlarının en görülen yerine asmak lazım. İntaç yoksa bilin ki o kurum başarısızdır. Medya kuşu olmakla ya da gerekli gereksiz kişi ve şahıslara özel ikram ve hediyelerle  eksikliğinizi gidermeye çalışırsınız, bir süre  durumu idare edebilirsiniz.  Ancak bu durumu bile bile hem kendinize hem kurumunuza hem de devlete yük olmaya  devam ederseniz hem hezimet hem de makamlar  fuzuli işgal olur ki bu da vebaldir.