'BALIĞI GÜVENDİĞİNİZ YERDEN ALIN'

Nisa Yılmaz/ Uzm. Dyt. Fatih Süleyman Kaya, kış aylarının gelmesiyle birlikte balık sezonun açıldığını fakat balık tüketirken nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda bilgilendirmede bulundu.

'BALIĞI GÜVENDİĞİNİZ YERDEN ALIN'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

HAFTADA İKİ GÜN BALIK TÜKETİLMELİ

Uzm. Dyt. Kaya, haftada iki gün balık tüketimine özen gösterilmesi gerektiğini söyleyerek; “Kış geliyor, balık tüketimi giderek ülkemizde artıyor çünkü balık sezonu açılıyor artık yavaş yavaş. Bu balık sezonunda, biraz daha kış balıkları ve deniz balıkları üzerine yoğunlaşıyoruz. Yoksa yazın da balık var da genelde göl balıkları falan filan, çok besin yönünden zengin balıklar olmadığını düşünüyoruz. Şimdi balıkları iki şekilde ayırmamız gerekiyor, bir deniz balığının bizim için avantajı şu: doğal ortamda büyüdüğü ve beslendiği için bize avantajı var, ikincisi göllerde veya üretim balıklarında son yıllarda en fazla ön planda olan noktalardan bir tanesi yemlerin uzak doğudan geldiği. Yani bizim burada yediğimiz balıkların yemlerinin hep uzak doğudan geldiği söyleniyor. İkincisi, yüksek GDO’lu balık yemleri geliyor ve yediğimiz balığın bize aslında hiçbir faydası yok deniliyor. İşte bu yüzden çiftlik balıkları çok anlamlı bir hal almıyor. Bizim için lazım olan şuan deniz balığı. Bizim için önemli olan da ne kadar balık tüketmemiz gerekiyor? Haftada 2 gün balık tüketirsek mükemmeliz, önemli olan bu” dedi.

ASLA BALIĞI KIZARTARAK TÜKETMEYİN!

Balığın pişirme usullerine ilişkin de açıklama yapan Kaya, “Balığın nasıl pişirilmesi gerekiyor, bu önemli; kızartma yapılmaması gerekiyor ve yüksek ısıda pişirilmemesi gerekiyor. Çünkü kızartma yapılan balık genelde sünger gibi yağı çekiyor ve yüksek ısıda kızartıldığı için içerisinde ki besin değerlerinin çoğu ölüyor. Bu sefer de sünger gibi bir şey yiyoruz aslında, balığın lezzetini bile alamıyoruz. Besin değeri açısından bize çok fazla faydası olmuyor. Çok yüksek yağ aldığımız için balıkta bu sefer kalp rahatsızlıkları artma riski oluyor, bu da bir diğer sıkıntı. En iyi pişirme ızgara, tavada da olabilir, ateşte birebir denk gelmeyecek şekilde. Ülkemizde çok tercih edilmiyor buğulama, buharda pişirme balığın kokusu daha ön plana çıktığı için insanlar biraz daha geri plana atıyorlar hatta mısır unuyla pişiriyorlar ki balığın kokusu geri planda kalsın. Bu da yapılabilir ama hangi balık dersek de pişirme tekniği olarak, ızgaradır fırındadır, bunun dışında yüksek ısıya maruz kalmayacak şekilde pişirme teknikleri veya buğulama olabilir, ama kızartma değil kesinlikle. Hangi balıklar dersek ise büyük balıkların besin değeri daha yüksek. Biz biraz daha hamsiciyiz, biraz daha küçük balıklara yöneliyoruz, küçük balıkların içerisindeki çinko veya fosfor veya denizin kirli atıklarının daha çok olduğu söyleniyor. Bu sefer de ne oluyor? Küçük balıkların besinsel değeri daha düşük, omega 3 değeri daha düşük aslında. Büyük balıklarda bu besinsel kalite çok fazla. Bu sefer de büyük balıklara yönelmek gerekiyor orda da bir hata yapıyoruz, bu da önemli noktalardan bir tanesi” şeklinde konuştu.

BALIĞIN YANINDA NE YEMELİ?

Balık sofrasının içeriğine ilişkin nelerin yer alabileceğini söyleyen Kaya, hangi besinleri balıkla birlikte tüketilmesi gerektiğini şöyle ifade ediyor: “Balıkta bizim kültürümüzde genelde şu var; bol limonlu ve yeşillikten oluşan salata bizim için en iyi nokta. Ekmek balığın yanında tüketilmeli ama siyah ekmek olursa her zaman daha avantajlı. Kan şekerini regüle etmesi açısından. Bunun dışında içecek olarak, eğer balık taze ise yanında ayranda tüketseniz, peynir ve yoğurt da tüketseniz hiçbir sorun olmaz ama balık bayatsa peynirin içinde ki bir enzim ile balığın bayatlaması sonucu oluşan bir enzim birleştiğinde sizi zehirleyebiliyor. Balık bayatsa belki çok yoğun bir baş ağrısı yapar ama yanında süt ürünü tükettiğinizde zehirleme riski artıyor bu önemli. Balık tazeyse hiçbir sorun yoktur. İçecek olarak kola içmek zararlı, zaten balığın etkisi de kalmıyor birlikte tüketildiğinde. İçecek olarak sadece soda, su, şalgam. Üçünde hiçbir sorun yoktur, balığın tazeliği ile ilgili bir problem yaşamazsınız.”

GÜVENDİĞİNİZ BALIKÇIDAN ALIŞVERİŞ YAPIN

Kaya, balık satın alırken her zaman bilinen ve güvenilen yerden balık satın alınması gerektiğini söyleyerek şöyle devam etti: “Balığın tazeliğini güvence altına almak için güvendiğiniz balıkçı olacak. Yani bildiğiniz yerden alacaksınız, temel nokta bu. Riske girmeyeceksiniz, küçük şehirlerde avantaj bu. Balığın parlak görünmesi gerekiyor, pullarının diri olması gerekiyor, hemen eliniz değdiğinde pullarının dökülmemesi, solungaçlarının renginin daha açık, parlak tonda olması, gözlerinin açık ve parlak bir tonda olması gerekiyor. Balık sarımsı bir renge geldiyse artık balık taze değildir. İnsanlar hilelerle bunu telafi edebiliyor ama güvendiğiniz balıkçıysa hiçbir zaman sorun olmaz. Temel nokta budur.”

YÜKSEK PROTEİN İÇEREN BALIKLAR YAĞ YAKMAYA YARDIMCI OLUYOR

“İyi bir ızgara veya iyi bir fırında balık yediğinizde balık kilo yapmaz. Ben balık yiyip de kilo alan hasta bilmiyorum. 300 gramlık bir somon, lüfer, levrek bile yese kilo almaz çünkü balığın içerisindeki yağ oranı çok az olduğu için, çok yüksek protein içerdiğinden vücut onu sindiremiyor. Sindiremediği için daha çok enerji harcıyor. 100 kalorilik bir balık yediğinizde vücut 150-200 kalori harcıyor ve bu besini sindirebilmek için kendi yağından harcıyor. O yüzden balık iyi bir salatayla, mutlaka tam buğday ekmeğiyle, ekmek yoksa onun yerine çorba tercih edebilirler. Balığın üzerine yenilecek tatlı daha az kilo yapar bunu hiçbir zaman unutmamak lazım. Süt ve süt ürünlerine güvenmiyorsanız restorana girmemeniz mantıklı.”

KALP VE BÖBREK HASTALARI BALIK TÜKETİMİNE DİKKAT ETMELİ

Birçok besin gibi balığında bazı hastalıklar durumunda hiç tüketilmemesi ya da nasıl tüketildiğine dikkat edilmesi gerekiyor. Bu konuda ise Kaya; “Kızartmaları kalp hastaları kullanmaması gerekiyor. İkinci bir şey daha var: Önemli noktalardan bir tanesi, yüksek böbrek hastaları, yüksek fosfor içerdiği için balık, böbrek hastaları balık tüketimine çok dikkat etmeli. Artı pişirmesine bağlı olarak kalp hastaları çok dikkat etmeli. Onun dışında ekstra olarak tüketmemesi gereken bir grup yok” dedi.