AK PARTİ ERİYOR MU?

Ak Parti’nin önlenemeyen düşüşü devam ediyor. Buna sebep olan da maalesef yine Ak Parti’nin kendisi.

İstanbul ve Ankara’dan sonra tüm ülkedeki seçimleri kaybedip ancak kendi küllerinden yeniden bir parti yaratmak düşüncesi ve gizli gündeminin bir yansıması olacak böylesine bir taktik ve yöntem bilinçli olarak mı sahneye sürüldü bilinmez ama Ak Parti için canlar çalıyor.

Dört araştırma şirketi tarafından yapılan son ankette her ne kadar cumhur ittifakı yüzde 50 bandında ise de Ak partinin hızlı düşüşü buna karşı MHP’nin yükselişi devam ediyor.

CHP, İyi Parti, HDP ve Saadetten MHP’ye oy gitmeyeceğine göre Ak Partiden umudu kesen seçmen MHP’ye yönelmiş durumda. Ak Parti, “Nasıl olsa MHP bizim ittifak ortağımız çok da önemli değil” dese de sonuçta eriyen bir parti var ortada.

Dünyanın umut bağladığı, mazlumların sığınak olarak bildiği güçlü bir ses ve yapı olan Ak Parti, erime ve gerileme trendini durdurmak için ciddi adımlar da atamıyor.

Halkı yok sayan, onun düşüncesine değer vermeyen her siyasi parti yine halkın iradesine çarpıp paramparça olmaya mahkûmdur.

Sizler milletvekili listesini halka inat yaparsanız, halka inat  siyaset bezirgânlarını dolgun ücretlerle istişare kurulu olarak atarsanız, yeteneksiz ve bilgisiz  isimleri sırf size yalakalık yapıyor diye bürokrat olarak atarsanız vatandaşın buna cevabı sert ve acımasız olur.

Merhum Turgut Özal da ailesinden birilerini üst düzey devlet ve siyasi göreve getirmiş, Semra Özal’ı İstanbul il başkanı yapmış ve ardından yapılan seçimlerde büyük bir yenilgi almıştı. Ancak Özal bunu da kendi üslubunca değerlendirip  vatandaş bize ders vermede kantarın topunu biraz kaçırmış olsa da biz mesajımız aldık” demesine rağmen ANAP siyasi mezarlıklardaki yerini almaktan kurtulamamıştı.

Dememiz o ki tarih sakin tekerrür edecek gibi. Halk burnundan solurken üstüne üstlük yapılan zamlar da gösteriyor ki Ak Parti’nin artık seçim kazanmak ve Türkiye Partisi olmak diye bir derdi ve iddiası yok. Kendi muhalefetini kendi yaratmak istiyor diyeceğiz ama ortada ne Erbakan ne de siyasi istikrar  vaat eden Tayyip Erdoğan gibi yetenek var.

Anlayacağınız Erbakan, Tayyip Erdoğan’ı yetiştirdi ama Erdoğan’ın yetiştirdiği yeni bir Erdoğan da olmayınca iş ortada top döndürme faslına çevrilecek ve tıpkı Ankara ve İstanbul gibi yeni deneyimlerin kapısını aralayacak gibi.