YÜCE MECLİSİN YÜCELEN VEKİLİ GÜLAY YEDEKÇİ

Meclis saatinde Yüce Meclisimizin vekillerini dinlerken demokrasi sınavında tükenmekte olan umutlarımı yeşerten bir vekilimizi dinledim

YÜCE MECLİSİN YÜCELEN  VEKİLİ GÜLAY YEDEKÇİ
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Meclis saatinde Yüce Meclisimizin vekillerini dinlerken demokrasi sınavında tükenmekte olan umutlarımı yeşerten bir vekilimizi dinledim.

Bu vekilimiz İstanbul milletvekili Sayın Gülay Yedekçi idi…

Kürsüye emin adımlarla gelen kendisine ve milletine güveni tam olan bu değerli vekilimize kulak vermek ister misiniz?..

Bu vekilimize kulak veriniz ki bu ülkenin gerçeklerini göresiniz. Güneşin balçıkla sıvanmadığını, lafla peynir gemisinin yürütülmediğini ve yalanlarla karınlarımızın doymadığını göresiniz.

Yalnız bu değerli vekilimizi dinlerken A partisinden B partisinden C partisinden değil de bu ülkede yaşayan Türkiye Cumhuriyetinin bir ferdi olarak tarafsız bir şekilde dinlemenizi öneririm.

İşte Sayın Vekilimizin meclis kürsüsünde söyledikleri;

                                                ***

“Sayın vekiller sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum…

Bugün ülkemizde çok önemli bir dava görüşüldü. Karaman'da Ensar Vakfında tecavüze uğrayan çocuklarla ilgili bir duruşma vardı. Garip bir duruşma oldu ve sonrasında da bizim hepimizin endişe ettiği durumlarla karşılaştık. Elbette ki... Bu tür olaylar her tür toplumda olabilir. Ama önemli olan böyle bir olay yaşandığından takınılacak tavırdır yani hükümeti yönetenler, devleti yöneten hükümet neler yapmakta, nasıl tavır almaktadır.
          Biz orada aileden sorumlu bakanın çocuklarımıza ve bu çocukların ailelerine sahip çıkmasını beklerken aileden Sorumlu Sayın Bakan "Bir kereden bir şey olmaz. Ensar Vakfı ve onun çalışmalarını biliyoruz. Biz o vakfı tanıyoruz." diyor. Yani demek istiyor ki: "Biz o sapıkları tanıyoruz. Onun için, bizim için fark etmez diyerek o çocuklara değil, ailelerine değil bu çirkin hadisenin yaşandığı vakfa sahip çıkmıştır. Onun için Sayın Bakan hemen bu gün istifa etmelidir” diyor ve sözlerine…

Ne yazık ki Türkiye başka bir yere evrilmeye başlamıştır. Diyerek devam ediyor.

“Hükümetten aldığımız verilere göre;

* Son on yılda 250 bin çocuğa cinsel istismarda bulunulmuştur.

* Her dört kişiden birisi depresyondadır.

* Uyuşturucu bağımlılığında yüzde 678 artış vardır.

* Uyuşturucu kullananların yaşı ona inmiştir.

* Fuhuşta yüzde 790 artış vardır.

Peki, bu ülkede din ve ahlaktan sorumlu olan diyanet işleri ne iş görüyor? Bir bakanlıktan daha fazla bütçeye sahip bu kurumun başındaki zat Mercedes almaktan başka ne iş yapıyor?..

                                                ***

Bir ülkede ahlak çökmüş ise o ülkede pek çok sorun var demektir. Deyince AKP sıralarından bir vekil “Yol yaptık köprü yaptık” diyerek sataşmada bulunuyor.

Bunun üzerine Sayın Yedekçi;

 “İyide o köprüler hep sizlerin evine doğru gidiyor cevabını veriyor.

Devam ediyor Sayın Yedekçi…

“Peki, bu ülkede bunlar olurken sizler ne yapıyorsunuz?

Yüce Atatürk’ten kalan bütün izleri silmeye çalışıyor, Atatürk ve onun silah arkadaşlarını karalama yarışına giriyorsunuz.

Havuz medyasını seferber ettiniz. TRT’yi bile egemenliğiniz altına aldınız.

Ama ne kadar uğraşırsanız uğraşın bu milletin gönlünden bu değerlerimizi söküp atamayacaksınız.

Bu millet 23 Nisan’ı, 19 Mayıs’ı, 29 Ekim’i sizlere rağmen kutlamaya devam edecektir.

Çünkü Cumhuriyet sizlerin dediği gibi “Doksan yıllık reklam arası” değil bizlere Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kutsal bir emanetidir.

Bu yapınız sonuç itibariyle “Hamile kadınların yollarda yürüyemez, altı yaşındaki kız çocukları evlendirilebilir” gibi saçmalıkları doğurmuştur.

Biz bu zihniyete karşıyız ve bu zihniyeti şiddetle kınıyoruz” dedi.(mealen)

                                                ***

İster inanız ister inanmayınız bir baktım gözlerimden yaşlar akıyor.

Ağlıyordum.

Uzun zamandan beri Atatürk’ün kurduğu bu Yüce mecliste hiçbir vekil ülke gerçeklerinin altını bu kadar kalın çizgilerle çizmemişti.

Bu sözleri duyan ve bu ülkede Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak yaşayan hangi birey bu sözlere karşı tavır alabilir.

Kaldı ki bu sözler ülkemizde var olan gerçeklerden sadece binde biridir. Kim bu sözlere yalandır, bühtandır diyebilir k!..

                                                ***

İşte ülkemizin belden aşağı çekilen tomografisindeki görüntüler bunlardan ibarettir sevgili okurlarım.

Sayın vekil bu bilgileri hükümetten aldığını yani gerçek olduğu söylemektedir.

Kaldı ki bu sözler Yüce meclis çatısı altında söylenen ve zabıtlara geçen sözlerdir. Yalan ve yanlış olma ihtimali yüzde sıfırdır.

Sizler ne düşünür ne söylersiniz bilemem ama ben bu Sayın vekili ayakta alkışlıyor, Atatürk’ün kurduğu yüce mecliste böyle bir vekilin varlığından gurur duyuyorum.

Yüreğimde sönmekte olan umutlarımı yeşertiniz.

İyi ki varsınız Sayın Vekilim iyi ki varsınız.