Bundan sonraki uyanışlarımız, öncekilerden daha umutlu, daha sevinçli olmalı. Tarihimizi, kültürümüzü daha iyi öğrenmeli, daha iyi okumalı ve daha iyi okutmalıyız. Bu, sadece geçmişi anlamak değil, aynı zamanda geleceği inşa etmek için de bir başlangıç noktasıdır.
Hayatımda kaç tayin gördüm, her defasında aynı heveslerle yola çıktım. Kimi zaman istediklerimiz bizi karşılamayabiliyor; hatta amaçlarımıza ters düşen, heveslerimizi yok edici insanlarla karşılaşma ihtimali, maalesef ülkemizde yadsınamaz bir gerçek.
İnsanın hayatında gitmeler başladığında, bazı insanların değeri daha da anlaşılır oluyor. Sohbetler daha da tatlanıyor, zamanlar daha değerli geçiyor. Bu, samimi bağlar kurduğumuz kişiler için geçerli. Elbette, bunun zıddı da var; zararlı nesnelerden, yani insanlardan kaçmak da bu süreçte anlam kazanıyor.
Benim de değerli bulduğum insanlardan biri, tavrı ve sanatı ile Fethi Açıkgöz'dür. Kendisiyle kısa süreli tanışmamız ve icra ettiği sanat vesilesiyle aklımıza ve gönlümüze işlenen bağlamasıyla, her tele vurduğunda insanın yüreğine işleyen duygular canlanır bende. Saz, biliyorsunuz ki kültürümüzün önemli bir parçasıdır; Anadolu'da yetişen saz ustalarımız bu kültürü daha da ileriye taşımışlardır. Şüphesiz akla ilk gelenler arasında Âşık Veysel, Neşet Ertaş, Erkan Oğur gibi isimler varken, Elâzığ’da ise benim dikkatimi çeken Elazığ'ın gönül insanı Fethi Açıkgöz'dür.
Kendisi 54 yıl önce kurulan ve bugüne kadar Elazığ müziğine hem ses hem de saz sanatçısı yetiştiren Elazığ Musiki Konservatuvarı Derneği’nde faaliyetlerini sürdürüyor. Fethi Açıkgöz ile tanışma anım da bu dernekte geçti. Sesini, Elazığ'daki Manas Yayıncılık faaliyetleri kapsamında dinleme imkânı buldum ve o sesi beni kendisine yakınlaştırdı.
1960 doğumlu olan Fethi Açıkgöz'ün bağlama aşkı çocukluk yıllarından başlar. 1976'lı yıllarda Musiki Cemiyeti ile tanışır ve Hafız Osman Öğe ile yolları kesişir. Esat Kabaklı ile birçok kez aynı sahneyi paylaşmışlardır. Mahalli müziğe olan ilgisinin kaybolmaması için o da elinden gelenin fazlasını yapar. Sesi popülerliğe kurban gitmemiş, kalitesi ve bağlama ustalığı "ben iyiyim" dedirtmek yerine onu daha mütevazı bir hayata sevk etmiştir. Bağlamanın yanı sıra ud ve cümbüş gibi enstrümanları da ustalıkla çalar.
1987'de evlenen Fethi Açıkgöz, iki çocuk babasıdır. Hayatının büyük çoğunluğu eğitim vermekle geçmiştir. Mahalli sanatçı tescil kimliğine sahip olan kendisi, kültürel faaliyetlerin vazgeçilmez bir ismidir; daima sesi programlarda yankılanır.
Zaman zaman derneğe gidip kendisiyle sohbet etme imkânı buluyorum. Müziğe nasıl başladığını dinliyor ve onun sanat yolculuğuna şahit oluyorum. Onun gibi değerlerin varlığı, kültürümüzün zenginliğini ve gelecek nesillere aktarılmasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
