“Bugüne kadar pek çok tören, kutlama, bayram gördüm ama hiçbirisi Elazığ’daki kadar içten değildi. Büyük bir kalabalıkla yapılan yürüyüşte yaşadığım duyguları, memleketime vardığımda nasıl anlatacağımı, hangi sözlerle dile getireceğimi bilemiyorum. Bu çok zor olacak! Elazığ’ı Türk halkının manevi azığı olarak görüyorum. Bu memleketten, bu topraklardan çok büyük insanlar çıkacaktır. Gençler, gelecek sizindir! Ben inanıyorum ki geleceğin büyük bilim insanları sizin aranızdan çıkacak; inşallah uzaya sizler hâkim olacaksınız.” Cengiz Aytmatov
Kırgızların dünyaca ünlü yazarı Cengiz Aytmatov’un büyük saygı duyduğu, Türk dünyasının önemli bir kültür merkezi olan Elazığ şehrimizde; ortak kültür ve birlik şuuru oluşturma. Bu değerleri paylaşma ve kaynaştırma amacıyla düzenlenen önemli etkinlik, Elazığ Valiliği, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY), Elazığ Belediyesi, Fırat Üniversitesi, Kırgız Cumhuriyeti Cengiz Aytmatov Dil ve Edebiyat Enstitüsü, Alıkul Osmonov Araştırma Merkezi, Manas Akademisi Başkanlığı, Kırgız El Birliği ve Manas Yayıncılık’ın iş birliğiyle düzenleniyor.
Elazığ'da düzenlenen ve düzenlenmeye devam edecek olan bu tür etkinlikler, şehrin kültürel canlılığını gözler önüne seriyor. Özellikle 15-17 Mayıs'ta gerçekleştirilen o büyük toplantı, Elazığ'ın ve gönüllülerin şehirleri için ne denli fedakârlıklar yaptığının somut bir kanıtı. Ne var ki, "Türkiye Kültür Yolu Festivali" gibi önemli organizasyonların ülkenin belirli şehirlerinde düzenlenmesi sevindirici olsa da, Elazığ'ın bu tablonun dışında kalması büyük bir eksiklik. Yetkililerin, Elazığ'ın bu güçlü potansiyelini ve gönül erlerinin çabalarını görerek, şehrin ülkedeki konumunu tekrar gözden geçirmesi gerektiğine inanıyoruz.
Elazığ, kültür ve sanat alanındaki programlarda hak ettiği yeri almayı gönülden bekliyor. Gelecekte ülke genelinde yapılacak tüm kültür sanat etkinliklerinde Elazığ'a hak ettiği değeri vermelerini temenni ediyoruz.
Anadolu'nun köklü şehirlerinden Elazığ; kültür, sanat ve edebiyat derinliğine sahip müstesna yerlerden biridir. Elazığ, kültürel bir merkez olma hayalini gerçeğe dönüştürebilecek güce ve kapasiteye sahiptir. Bu kapasitenin en parlak göstergelerinden biri de hiç şüphesiz, Kırgız edebiyatının dev ismi Alıkul Osmonov'un 110. doğum yılı ve Türk dünyasının ortak mirası Manas Destanı'nın 1030. yıl dönümü anısına şehirde gerçekleştirilen üç günlük o muhteşem etkinliklerdir.
Elazığ'ın sadece kültürel birikime sahip olmakla kalmayıp, bu birikimi uluslararası düzeyde sergileyebilecek, farklı kültürleri bir araya getirebilecek organizasyonlara ve kurumsal yetkinliğe sahip olduğunu adeta bir manifesto gibi ilan etmektedir.
Etkinlik programının çeşitliliği, Elazığ'ın kültürel faaliyetleri ne denli kapsamlı ve çok yönlü ele alabildiğinin bir başka kanıtıdır. Bir lisede öğrencilerle başlayan ve geleceğin mirasçılarına hitap eden program; üniversite çatısı altında bilimsel panellerle akademik derinlik kazanır; Cengiz Aytmatov Millet Parkı'nda halkın coşkusuyla, mehter takımı ve Manasçı Rıspay İsakov'un destan dolu sesiyle taçlanır. Geleneksel Kırgız çadırında Harput türküleri ve şiir ve edebiyat gecesi... Her biri, kültürün farklı damarlarına dokunan, farklı ilgi alanlarına hitap eden zenginliklerdir. Bu, Elazığ'ın sadece belirli bir alana değil, sanatın, edebiyatın, bilimin, tarihin ve folklorun tüm renklerine kucak açabilecek esnekliğe sahip olduğunu gösterir.
Üstelik bu etkinlik, sadece yerel bir buluşma değil, Türkiye ve Kırgızistan'dan çok sayıda bilim insanını, şairi, yazarı, sanatçıyı ve üst düzey bürokratı bir araya getirmiştir. TÜRKSOY Genel Sekreteri'nden, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlarından akademi dünyasının önemli isimlerine kadar uzanan katılımcı profili, etkinliğin uluslararası ağırlığını ve Elazığ'ın bu ağırlığı taşıyabilecek platformları sunabildiğini kanıtlar. Issık Göl suyunun Hazar Gölü'ne dökülmesi gibi sembolik anlamı büyük bir jesti Sivrice'de gerçekleştirebilmek, Harput'un tarihi dokusunda misafirleri ağırlayabilmek; şehrin doğal güzelliklerini ve tarihi mekanlarını da kültürel etkinliklere entegre etme becerisini ortaya koyar.
Doğumunun 110. yılında Alıkul Osmonov'u ve Manas Destanı'nın 1030. yılını Elazığ'da böylesine görkemli bir şekilde anmak, şehrin kültürel hafızasını canlı tutma ve bu hafızayı Türk dünyasının ortak değerleriyle buluşturma arzusunun somut bir yansımasıdır. Bu etkinlik, Elazığ'ın sadece geçmişiyle değil, bugünün dinamikleriyle de hareket ettiğinin ve geleceğe dönük kültürel iddialar taşıdığının en güçlü kanıtıdır.
Netice itibarıyla, Alıkul Osmonov ve Manas Destanı anısına düzenlenen bu üç günlük program, Elazığ'ın kültürel anlamda bir merkez olabilmek için gereken vizyona, iş birliği potansiyeline, organizasyonel kapasiteye ve en önemlisi, bu tür büyük çaplı etkinlikleri başarıyla ağırlayabilecek altyapıya sahip olduğunu açıkça göstermiştir. Bu etkinlik, bir hayalin ötesinde, Elazığ'ın kültürel bir merkez olarak parlamaya ne kadar hazır olduğunun güçlü bir işaretidir. Bu kapasite doğru yatırımlar ve süreklilikle beslendiğinde, Elazığ'ın sadece bölgesinin değil, tüm Türk dünyasının dikkatle takip ettiği bir kültür başkentine dönüşmesi hayal olmaktan çıkıp somut bir gerçeğe dönüşecektir.
Elazığ, potansiyeli henüz tam olarak keşfedilmemiş, derin bir kültürel kuyu gibidir. Bu kuyudan çıkan değerleri işleyerek, şehrin sadece bölgesel değil, ulusal ve hatta uluslararası bir kültür merkezi olmasını sağlamak hayali, doğru adımlarla gerçeğe dönüşebilir.