“…Çünkü hatıralar kuşlar gibi, Dal ister konacak, Bir gün yaslanmak istesen pencereye, Diz çökmek istesen nafile, İş işten geçmiş olacak.” Oktay Rıfat
Hayatınızın sayfalarını şöyle bir aralayın; adları anıldığında, yanlarında bulunduğunuzda yüzünüzde tebessüm filizlendiren kaç yürek var? Kaç insanla, ne samimiyetin coşkun sularında boğulmadan, ne de resmiyetin buz gibi duvarlarına çarpmadan, incitmeden ve incinmeden konuşabiliyorsunuz?
Çağımıza türlü türlü isimler veriliyor; hız çağı, iletişim çağı, madde çağı... Ben de bu isimlendirmelerin yankılarını zaman zaman duyuyorum. Kalem erbabı da bu çağların insan ruhunda açtığı yaralardan, toplumsal dokuda yarattığı tahribattan dem vuruyor. Ne yazık ki, bu durumun acı meyvelerini topluyoruz; insanların düşünceleri, davranışları değişime uğramış. Bazıları, kendilerine hak gördükleri bir durumdan dolayı istediklerine ulaşabileceklerini, istediklerini yapabileceklerini sanıyorlar.
Verdiğim genel izlenimler neticesinde, bu yazıyı kaleme almamı sağlayan, yüzümüzde tebessüme vesile olan kişiden bahsetmek istiyorum. Kendisi, nezaketiyle öne çıkan, konuşmalarında hem samimiyeti hem de resmiyeti ustalıkla dengeleyen ve her daim yüzümüzde bir tebessüm oluşturan nadide bir insan.
Hayatını müziğin içinde buldu. Kendi isteği ve yeteneğiyle ney öğrenerek usta bir neyzen oldu. Hayatını ney üfleyerek sürdürürken, notaların gizemli dünyasına dokunmak istedi. Ve dokundu da... Bugün dinlediğimiz, ancak bestecisinin kim olduğunu bilmediğimiz birçok eserin sahibi odur. Bestelerinde, kişiliğindeki zarafeti ve inceliği hissederiz. Notalara ruhunu katarak, engin bir derya olan bestelerini "Notaların Kanatlarında" adlı eseriyle bizlere sundu.
Elazığ'ın kıymetli neyzeni ve bestekârı ile tanışmamız henüz çok yeni. Ancak kendisiyle hemen samimi bir bağ kuruyorsunuz. Zaman zaman sohbet ederek tecrübelerinden faydalanma fırsatı buluyorum. Bir gün, Bateri Ustası Ziya Tunçtekin hakkında yazdığım biyografiyi kendisine okuyarak hatalarımı kontrol etmesini rica ettim. Beni dikkatle dinlediğini fark ettim. Okumanın ortalarında, bir yerde eksik bilgi verdiğimi fark etmiş olacak ki, ceketinin sol cebinden notlarla dolu katlanmış bir kâğıt çıkardı ve dikkatle notlar almaya başladı. Hem sevindim, çünkü beni dinleyen bir usta vardı, hem de acaba yanlış bir şey mi yazdım diye endişelendim. Okuma bittiğinde, Elazığ'da kurulan ilk orkestra grubu olan Grup Akıncılar'dan, yani Akıncılar Orkestrası'ndan bahsederken onlara yeterince yer vermediğimi fark etmişti. Bana bu grubun önemini anlattı ve bu sayede yazımı daha da zenginleştirme imkânı buldum.
Bahsettiğim bu saygıdeğer kişi, Neyzen Doğan Sever'dir. Doğan Sever'in anılarını içeren, "Bir Bestedir Hayat (Bestekâr Doğan Sever’in Anılarıyla Elazığ)" adında harika bir kitap yayımlandı. Bu kitapta, yarım asır öncesinin Elazığ'ına, Harput'un eşsiz dokusuna, Hazar Gölü'nün büyüleyici atmosferine ve o dönemin insanlarının zengin kültürel yaşamına tanıklık edeceksiniz. Doğan Sever'in besteleri gibi zarif ve duygusal bir dille kaleme alınan bu eser, hem bir yaşam öyküsü hem de bir şehir portresi sunuyor. Resmiye Tokgöz'ün kaleminden çıkan "Bir Bestedir Hayat", Elazığlı neyzen ve bestekâr Doğan Sever'in anılarını okuyabileceğiniz eşsiz bir kaynak.
Hayatınızda böyle insanlar yok ise, hayatınızı iyi insanlarla çevrelemenizi öneririm. Eğer etrafınızdakiler, olgunluğunuzla uyumlu olmayan bir şekilde sizi yoruyorsa, yeni insanlarla tanışmaktan çekinmeyin. Belki de bir yerlerde sizi bekleyen güzel insanlar vardır.
Aşağıda bilgilerini verdiğim değerli program, uzun soluklu bir emeğin sonucunda ortaya çıktı. Fikrin ilk tohumlarını atan ve her aşamasını büyük bir özenle takip eden Manas Yayıncılık Genel Yayın Koordinatörü Sayın M. Şener Bulut'un bu süreçteki katkısına bizzat şahidim. Program kapsamında, Türk musikisi ve edebiyatının Anadolu’daki önemli bir merkezi olan Elazığ’ın yetiştirdiği kıymetli bestekâr Doğan Sever’in sanat dolu hayatını ve anılarını içeren, Resmiye Tokgöz’ün kaleme aldığı "Bir Bestedir Hayat / Bestekâr Doğan Sever’in Anılarıyla Elazığ" adlı eserin tanıtım programı ile “Doğan Sever’e Saygı Konseri”ne teşriflerinizden onur duyarız.
BİR BESTEDİR HAYAT
DOĞAN SEVER
Tarih: 30 Nisan 2025
Elazığ Valiliği
Elazığ Belediyesi
Fırat Üniversitesi’nin himayelerinde
DÜZENLEME
Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi
Fırat Üniversitesi Devlet Konservatuvarı
Elazığ Devlet Klasik Türk Müziği ve Kürsübaşı Topluluğu
Fırat Üniversitesi Edebiyat Öğrenci Topluluğu
Elazığ Musiki Konservatuvarı Derneği
Manas Yayıncılık
PROGRAM
Kitap Tanıtımı: BİR BESTEDİR HAYAT (Bestekâr Doğan Sever’in Anılarıyla Elazığ)
Eser sahibi: Resmiye TOKGÖZ
Yer: Fırat Üniversitesi Bahaeddin Ögel Konferans Salonu
Saat: 13.30
Program sunucusu: Belinay KURNAZ
Saygı Duruşu ve İstiklâl Marşı
Açılış Konuşmaları:
Prof. Dr. Bahir SELÇUK
FÜ. Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanı
Prof. Dr. Kenan DEMİRCİ
FÜ. İletişim Fakültesi Dekanı
Belgesel Film: Doğan Sever’in Ömür Yolu
Yönetmen: Dr. Öğr. Üyesi Ceyhun BAĞCI
Senaryo: Resmiye TOKGÖZ Seslendirme: Dr. Öğr. Üyesi Mustafa DEMİR
Konuşmacılar:
Resmiye TOKGÖZ
Dr. M. Naci ONUR
Prof. Dr. Melih BOYDAK
Konser: Doğan Sever’in Nimri Dede Besteleri
Dr. MUSTAFA ÖZTÜRK
Şükran Belgelerinin Takdimi
DOĞAN SEVER’E SAYGI KONSERİ
Yer: Fırat Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi
Saat: 20.00
Hazırlayan: Öğr. Gör. Dr. Emrah ÇÜMENDİR ve Dr. Öğr. Üyesi Cüneyt ÖBEK
Program sunucusu: Serap TAPAN
Belgesel Film: Doğan Sever’in Ömür Yolu
Hânendeler:
Mircan ÖZEL
Erdal ÖZER
Deniz YILDIRIM
Funda KOVA
Naci SÖNMEZ
Sâzendeler:
Kanun ~ Numan TUNCER, Keman ~ Atalay YETKİN~ Klarnet ~ Yusuf UĞRAŞ,
Klasik Kemençe ~ Dr. Öğr. Üyesi Cüneyt ÖBEK, Ritim (tef) ~ Oğuzhan TUNÇ,
Ud ~ Öğr. Gör. Dr. Emrah ÇÜMENDİR
Şükran Belgelerinin Takdimi
