Sosyoloji Değerinde
Rüveyda Sadak
Geçenlerde bir mezuniyet töreninden… Topluma yönelik herhangi bir olumsuz kavramını ifade etmeyen bir kutsalın, İslam dinimizin kitabı Kur’an-ı Kerim’den bir pankarta yazılan ayeti, saygısızca eleştirildi. Ve devamında görülen saygısızlığın, islamofobi kapsamı, kendince hiyerarşi oluşturmaya çalıştı. Sahnede ayetin yazılı olduğu kısmı görmezden gelerek bir tür paravan oluşturan bireylerin, alaycı tutumu ve yazılı olan ayeti elleriyle kapatarak, saygısız bir izlenim oluşturuldu. Oysaki bu sadece sıradan bir mezuniyetti. İyimserliği görmezden gelerek, toplumsal hoşgörüyü böylece kazanmak konusunda sınıfta kalındığını ifade eden, yerinde bir tabir olmalı. Ayetin bir mezuniyet töreni için tepkisel şartlanmayı gerektirebilecek bir aksilik bir olumsuz durum türettiğini söylemek, oldukça gereksiz. Yapılan bütün ibadetler, Allah içindir.
Bunu teyit eden ayeti belirtmek, mezun olunduğuna dair bir şükür ifadesi ve böylece mutluluğu paylaşmaktır. Fakat saygısız tutumlarla toplumsal ve dini değerlerin rencide edilerek yorumlandığı sahnedeki ortam hâlbuki bir eğitim mekânıydı. Ve buna rağmen durumun farkındasızlığı bir saygısızlığı seyrettirdi. Akademi platformundaki mezuniyet töreninde bir ayetin mezuniyet mutluluğuna ekleyeceği şükür, minnet ve teşekkür telaffuzu, öğrenciye dair olumlu telkin geliştirebilecek bir toplumsal. Bilgi, kavramıyla değerlidir ve kapsamıyla da önemli…
Mesela bir üniversite nedir? Eğitimin en üst kademesidir. Okul ile öğrenci kavramlarının gerçekten ayırt edilebildiği, mesleki potansiyelin uzmanlaşma yönünde gerçekleşebilme hazırlığıdır. Öyle ki öğrencilerin derste konuşarak yaptığı gürültü, ilkokul seviyesinde bir nostaljiydi. Eğitimde aşama, üniversite kademesindeyse ve ayrıca bu bir mezuniyet ise saygı ve hoşgörünün aynı cümlede yer alması gerekir. Mezuniyet bir öğrenci için sevinçtir, coşkulu bir karşılama geleneğidir. Bu karşılama, toplumsal değerlere anlam ithaf eder. Başarılı olmak için çalışmak gerekir.
Öğrenci olmak, derse katılım sağlamaktır, okunan kitapların ve yapılan ödevlerin sonucunda, “Çalışan, kazanır.” atasözümüzü düstur edinerek, başarı için çalışmanın önem teşkil ettiğinin farkında olmaktır. Çalışarak, emeklerinin karşılığını ve diplomayı hak etmiş olmanın, şükretmek ile ilgili olduğunu belirtmek gerekir. Minnet içerikli bir ayetin anlamını, zarar getirisi olarak düşünmek ise dini değere saygısızlıktır. Mezuniyet sezonunda diğer örnek ise yine başka bir üniversite mezuniyetindendi. Bu defa ritim, alkış, tezahürat ve zıplanarak açılan bir lgbt pankartıyla olumsuzluk teşkil eden bir tema söz konusuydu. Toplumsal sempati beklenerek, alkış temenni eden bireylerin, neyi normalleştirme çabası var idi, düşündürücü.
