Rüveyda Sadak

Pazar'ın Sosyolojisini Tanımlarken

Rüveyda Sadak

Üretimin, tüketim talebiyle yoğunlaştığı bir arz-talep dengesinin bulunduğu mekân olan ‘Pazar’, üreticiden tüketiciye söyleminin gerçekleştiği gerçek bir sosyolojidir. Tüketim odaklı üretime yönelik kavram olan pazarda, insan temalı toplumsal yansıma bir kültür şeklinde işlevselleşmiştir. 

Mekân itibariyle coğrafik dağılımın ifadesi olan pazar, iktisat kapsamında hatırı sayılır bir gerçekliğe sahiptir. Geleneksel kültürün organik bir bölümü olan pazar günlerinde tezgâh sahiplerinin yerleri belirlidir. Toplumda bilinen ürün çeşitliliği açısından alternatifin fazla olduğu özgün bir piyasadır, pazar. Mağazanın sessizliği yoktur, pazarda. İletişim, teorik ve yüzeysel değil pratik olarak kendiliğinden gelişir. Pazar alışverişi, haftalık bir alışkanlıktır. Toplumda bir geleneksel ve bir gereklilik olmuştur. Pazarda, toplum açısından sadece tezgâhta satılan ürünler yoktur, tabiî ki. Özellikle kültürümüzün sembolü olan çay; pazarın, pazar olduğunu uzak mekânlara duyurarak ifade eder. 

Toplumun olmazsa olmazı çaya, pazarda gerek duyulduğunu teyit etmek için çay bardaklarının sesinin, pazar içinde yankılandığını duymak, geleneksel kültürün ifadesi olarak oldukça önemli bir faktördür. Pazar, toplumun ruhudur, gerçekliğidir. Satın alınan ürünlerin memnuniyet açılımını samimi muhabbetlerle genişletir. 

En önemlisi, pazarda her şey olduğu gibidir, doğaldır. Ürünlerin organik biçimi, gerçek muhabbet ve samimiyet, sosyolojisiyle pazarın gündemindedir. Pazar içinde doğallığıyla şekillenen çay muhabbetleri, mekânın organizmasını oluşturur. Meyve-sebze satın alırken toplum olarak sorulan organik mi değil mi sorusu, tüketici açısından önemli bir detaydır. Böylelikle ürünün yapaylık ve doğallığı değerlendirilir. Fakat pazarda, bu soruyu sorma gereksinimi yoktur. 

Çünkü orada herhangi bir yapay ürün söz konusu değildir. Toprakta yetişen her bitki, doğallığı itibariyle tüketicinin memnuniyetini dile getirir. Satın alınan doğal ürünler için iyi temennilerin iletildiği, üretici ve memnuniyetini ifade eden toplum bireyi arasındaki tebessüm bir toplumun olması gereken olumlu ifadesidir. 

Nitekim “Pazar yeri bir sosyolog için en büyük laboratuvardır. Çünkü birincil ve ikincil insan ilişkilerinin yoğun olarak yaşandığı yerlerdir. Orada her türlü insana rastlayabilirsin. Onun için de çok farklı iletişim ve davranışlar gözlemlenir, pazar ortamında…” böyle demişti ve devam etmişti, Sosyolog Hocam… Mesela doğal bir ürün olan kavun için “Nasıl ki dışarıdan topluma bakıldığında sadece insanlardan oluşmuş bir topluluk görülüyor. 

Fakat içine girildiğinde her insanın birer dünya olduğu gibi kavun denilince de sadece insanın aklına sıradan kavun geliyor. Ama detaylı incelenince kavunun da birçok çeşidi vardır. Şekline, rengine, tadına, aromasına göre çeşitlilik gösteriyor. 

Yetiştiği toprağa göre bile tadı, aroması değişebiliyor. Hatta bazıları yetiştiği coğrafyaya göre isimlendiriliyor.” İnsanın bulunduğu her alan her olay ve durum bir sosyolojidir. Günümüze istinaden, toplumun her kesiminin büyük ölçüde alışkanlık gösterdiği bir toplum ortamı pazar, 7’den 77’ye insanların ziyaret ettiği bir mekân olmuştur. Satın alınan ürünlerin, çeşitlilik açısından fazla olduğu pazarı bir mağaza veya marketten ayıran, özgün kılan önemli etken; toplumun içinden, adı toplum olan, toplumun kendisini ifade etmesidir. 

Mesela, bu ürün kaç lira, şeklindeki bir soru mağazada pek fazla denk gelinen bir soru değildir. Ya da bereketli olsun, hayırlı işler tabiriyle iyi temenniler, yine doğal bir özgünlük ifadesidir. Bir mağazanın günümüz itibariyle yapay olan sessizliği bir pazarda yerini oldukça renkli ifadelere aktarıyor. 

‘Seçmece’ kavramının karpuz için ve ‘kütür kütür’ ifadesinin salatalık ile özdeş oluşu… Ve tarladan, yerli kavramlarıyla gelenekselleşen bir sebze-meyve piyasası oluşan pazarda, çokça karşılaşılan bir seslenme vardır ki bilinen bir gelenekseldir, ‘3 kilo 5 lira’ gibi özgün ifadelerle kültürün kendisi adeta hitap eder, topluma. Organik ürün çeşitliliğini açıklayan pazar kültürü, toplumsal bir alışkanlıktır. Bayat kavramının ifadesine rastlanamayan çünkü laboratuvar işleviyle taze kavramını anlatan sosyolojik bir mekân olmuştur, pazar. 

Toplu mekân, toplumun yaşayan bir sosyoloji ortamı pazarlarda mutlaka duyulan bir kullanım vardır; ‘Pazarın, Pazar olsun’ buradaki olumlu temenni, üretici ve tüketicinin doğal muhabbetini, pozitif adlandıran güzel bir cümledir. Ve bereketli olsun tabiriyle de ‘Pazar’ bir sosyolojidir. Bireyin, toplumu meydana getirdiği sosyalin, gerçekten sosyal olduğu bir sosyolojidir.

Yazarın Diğer Yazıları