Rüveyda Sadak

Hayalet Şehir CenGazze!

Rüveyda Sadak

Bir Müslüman coğrafya ki şiddet ve vahşetin merkezinde yer alan bir yer. Hafta değil, günler, aylar ve yıllardır devam eden bir insani dram ve İslamofobi kapsamında, İslam ve muhafazakâr imgesiyle bir bütünün bir parçası ve bombalanan adresin adı, Filistin. Ve Gazze… Hava ve kara ve denizden sürekli bir yağmur yağıyor. Bu yağan, gerçek bir yağmur değil. Ölüm. Bomba yağmuru altında olan ve şehir kavramının ise sözün bittiği yer nitelendirmesiyle tabirini mümkün kıldığı ortamda; su, elektrik, yiyecek, ilaç vesaire hiçbiri yok. Ve bombalanan bir Hastane ve 500 can kaybı. Siviller katlediliyor. Ölenlerin çoğu, kadın ve çocuklardan oluşuyor. Ölen bebeklerin kucaklarda taşınması bir hümanizm gereği değildi ve olamazdı öyle ya. Öldürülen bir çocuk yani insan yani aslında öldürülen, insanlık. Şehrin tahrip edilerek kayboluşuna dair, tarihsel bir kronolojiyle sıralama yapmak ise neredeyse imkânsız. Yıllardır devam eden bu savaş, ülkenin adıyla bütünleşen bir ezberdi, Filistin kapsamında bir değerlendirmeyle. İnteraktif bir günlük hayatın olmadığı ve hep bir telaş ve endişenin en sert şekliyle Filistin toplumunda baskın olduğu, çocukların mutluluk kavramını tanımadığı, çocukların oyun oynamadığı ve sokaklarda oyun oynayan çocuklar değil de, ellerinde taş ile yalın ayak koşturan çocuk görüntüsünde bir yetişkindi, Filistin denince akla gelenler. Yaralanan küçük bir çocuğun, telaffuz ettiği şu cümle: ‘Biz onlara ne yaptık hiçbir şey yapmadık ki’ şeklinde durumu özetliyor. Gazze’de çocuklar ölüyor. Yaralı çocukların yanı sıra neredeyse her kucakta kefenli çocuklar var. Aileler, ölen çocuklarının başında ağlıyor ya da ailesinin başında ağlayan çocuklar, kameralara yansıyor. Bunun etnik yapıyla bir ilgisi yok çünkü ölen bir insan. 
Ve Gazze… 
Yaşanılan ev ve mekânların tanınmaz halde yok oluşuyla enkazlardan geriye kalan ve insanın hiç gibi hayalet görüntüsü için konuşulacak olan bir şehir var mı ya da böyle bir şehir varsa dahil olduğu Filistin bölgesi nerede? Bombardıman altındaki masum sivillerin yaralandığı, öldüğü bir gerçek bu. Dünya’nın, televizyonlardan seyrettiği bir filmden bahsedilmiyor. Bu bir film değil. Ne peki? Filistinli Müslüman masum sivillerin mağdur oluşu, bombaların merkezinde bir hayat ile mücadele etmek zorunda yer almaları ve 1 milyon Gazzeli’nin bir dış göçe zorlanması, doğrusal bir gerçekliğin sonucunu teyit ediyor. Birçok ülkenin kayıtsız kalmadığı bu saldırı sonrası; Lübnan’da 1 günlük ulusal yas ilan edildi. Katar Emiri, Gazze’ye yapılan bombardıman durmazsa, Dünya’ya doğal gaz ihracatını durduracağını açıkladı. 
AB ve Avrupa ülkeleri katliama tepki gösterdi. Birçok ülkede protestolar yapıldı. Türkiye, Irak, Libya, KKTC, İran, Ürdün, Suudi Arabistan gibi ülkelerde bugün gıyabi cenaze namazı kılınacağı açıklandı. Şehit olan Filistinliler için bugün ülkemizdeki 90 bin camide salalar okundu ve gıyabi cenaze namazı kılındı. Bu bölgesel ve ulusal çerçevenin dışında bir uluslar arası sorun. Ve an itibariyle kapsamlı bir diplomatik gerçeklik teşkil ediyor. 
Ve Gazze… Yok oluyor. Hayatta olan ve hayatını devam ettirebilmek için yiyecek gibi ilaç gibi elektrik, su gibi insani gereksinimlerin sağlanabilmesinde, imkânın mümkün olamadığı Filistin’deki Müslüman kardeşlerimiz için vefat edenlere, Allah’tan rahmet diliyoruz. Dualarımız Filistin’e, Filistinli Müslüman kardeşlerimize.

Yazarın Diğer Yazıları