
Gazze'de mutluluğun tabiri, 'Un'
Rüveyda Sadak
Beklenen şey, un ya da ekmeğin beklettiği Gazze’de bir ‘insan’dı. Bir toplumdu. Ekmek ve bombardıman ile kurulu bir cümlenin örneğiydi, Gazze insanı. İnsan, ölüyor Gazze’de. İnsanlar ve bir toplum ölüyor, yok oluyor. Açlık ve susuzluk kavramları, gerçek bir çaresizlik yaşıyor, Gazze’de. Ekmeğin, suyun Gazze’deki anlamı, yaşamaktı. Su denince maalesef Gazze’de bahsedilen, steril bir su değil. Virüsün, Gazze coğrafyasındaki toplumsal anlam adedince suyun miktarı ya da mikrobunun görülmesinin pek bir anlamı yoktu. Önem teşkil eden tek gerçeğin su olması yeterliydi. Gazze’de yok olmak, açlık ve susuzluk ya da bombardıman ortamıyla gerçekleşiyor. Un paketinin verdiği mutluluk, soykırımın içinde yok olan evlerin hayalet şehri Gazze’de, önemliydi. Gün geçtikçe açlık, susuzluktan yok olan her Gazzeli, yaşam koşullarının imkânsızlığında büyük küçük fark etmeksizin Gazze gibi yıkılıyor. Sadece insan olmak, Gazze’de yok olmak için bir gerekçe. Çünkü yaşayan bir canlı olarak, açlık ve susuzluk da insanı yoklayarak, yok oluyor. Ve yardım tırlarının un ile Gazzelileri karşılaştırdığı o görüntüler, sırtlarında un paketleriyle açlığa karşı mücadele edenler ve koşarak un alabilmek için yetişmeye çalışanlar… Gazze’de uzun süredir devam eden açlığı telafi edecek önemli bir sebep vardı, Un. Sırtlarında un taşırken, arka fotoğrafta görünen yıkılmış evlerin ve bir şehrin, Gazze’nin darmadağın halini umursamadan yaşayabilmek için yemek için ekmek diyerek yola koyulan gerçek bir mücadeleydi, Gazzeli olmak ve Gazze’yi savunmak. Şükürlerle ve nihayet yardım tırları Gazze’ye ulaştı. An itibariyle un tedarik edilerek, Filistin’de, Gazze’de yüzleri güldüren sebep, normal şartlarda bir yorum ile sadece bir un olarak düşünülse de, Gazze’de un, oldukça önemli bir hayati değerdi. Elinde boş bir tabak ile ağlayarak yemek isteyen bir çocuğun çaresizliği, hangi umursamazlığı haklı gösteren bir tutarlılık olabilir? ‘Komşusu açken, tok yatan bizden değildir’ hadis-i şerif’i, bencilliğe karşı bilinmesi gereken toplumu ifade ediyor. Gazze’de su yok, yemek yok. Yaşayabilmek için sağlanamayan koşulların gerçekleşemediği bir doğru iken, imkânsız koşulların olanaklarını mümkün kılması, her şeyden önce bir insanlık ayıbıdır. Bir deprem, sel ve gibi doğal afet anında yapılan öncelikli pratik, insani yardım ile gerek bireysel gerekse toplumsal nitelikli yardımlaşma kavramını uygulamaya geçirmektir. Nitekim toplumun aynı sorun üzerinde ne yapılabilir’in, mutabık çözümüne yoğunlaşılması, afet gibi doğal felaketler konusunda, iyiliğin önemini ve yardımlaşmanın geçerli bir anlam ifade ettiğini gösterir. Asrın felaketi 6 Şubat 2023 depreminde, Elazığ’ın da bulunduğu 11 ilde yaşanan olumsuzlukları karınca kararınca bile olsa yardımlaşma, dayanışma ruhu gerçek örneğiyle yaşanmıştı. Gazze’de yemek yok. Sabahtan akşama kadar yardım yemeği için insanlar sıra bekliyor. İnsanlar, yaşayabilmek için bir tabak yemek için sıralanıyor. Ve nihayet yardımların Gazze’ye girişi ile bereketin ifadesi un, Gazze’deki açlığı az da olsa tolere ederek her şeye rağmen sofraya yemek olmayı başarıyor. Nimetiniz bol olsun, Gazze.