Rüveyda Sadak

Eğitimde gerçek mi, yapay mı?

Rüveyda Sadak

Okumak, eğitimde öğrenmek kapsamında bilgiyi tedarik eden önemli bir kavramdır. Bilinmeyen denklemler sadece matematik alanında değil, bilginin dahil olduğu her alanda geçerlidir. Nitekim, ‘Okumak, uyanmaktır’ diyerek, toplumdaki sosyolojik çerçeveyi ifade eden Sosyolog Hocam, bireysel gerçekliği böylece örneklendirmişti aslında. Çünkü toplumsal olarak okumak, bilgiye uyanmaktır. Okuyarak sağlanan bilgi kapsamında birey, süreklilik sağlayarak öğrenir, gelişir ve öğrendiği sürece değişim gösterir ve böylelikle bilgi, eğitim ile açıklanmaya tabii olur. Eğitim, ilkokuldan üniversiteye, a’dan z’ye bir kademe ile ilerlemedir. Öğrenim kavramı, toplum için bir gereklilik ifade eder. Öğreten, öğretmendir ve öğrenen ise öğrencidir. Okulda dinlenilen ders ve sonrasında anlatılan konuya dair, ev ödevi şeklinde bilinen kapsamlı ve faydalı bir okul geleneği vardır. Derse katılım sağlanarak ders içinde anlatılan bilgiler, yorumlarla bütünleştirilip konunun daha iyi anlaşılabilmesini sağlar. 

Ödev kavramı, zor olarak düşünülse de öğrenci açısından öğrenmenin en doğal ve en faydalı halidir. Ödevlerin, öğrenme yönünden gerekliliği ve fayda sağlayan rolü, yadsınamaz bir gerçektir. İnternetin ödev amaçlı yapay desteği (!) ile kes-kopyala-yapıştır yöntemi, kâğıt-kalem doğallığı yerine, klavye tuşları ile bir değişim gerçekleştirdi. Kitap okuyup öğrenilen bilgiyi kalem notu ile yorumlamak, zaman ve sarf edilen emek yönünde beklenilen başarıdır. Kitap ve kütüphane alışkanlığı, kütüphanede kitap okuyarak kazanılan bilgi, ödev kavramını karşılayan nitelikli çalışma biçimidir. Yapay kavramının sosyal medya ile gerçekleştiği bilgi dağılımı, bilgi edinebilme açısından kapsamlı bir bilgi dağarcığını ifade etmiyor. Hazır kavramını, bilgi iletimi konusunda ölçüt olarak tasvir edip gerçekleştiren yine bilgi olmayan bir kavramdı. Kitap, sayfalarıyla düşündürdüğü bilgileri ve okunarak anlaşılan konuyu, ödev ve anlatı yönünde değerlendirmek için kitap nedir, sorusunu düşündürmediği sürece faydacı kapsamıyla ilgili değildir. Ödev hazırlamak için uykuyu zamana uyarlamak, oldukça önemlidir. Ödev ile ilgili saha araştırmaları çerçevesinde yapılan anket çalışmaları, kaynak kitap okumaları ve değerlendirilen, yazıya aktarılan birebir ödev çalışması, öğrencinin başarısını teyit eder. Ödevin önemli olmasını sağlayan, öğrencinin nitelikli çalışmasıdır. 

Nitelikli çalışmak bir metot ile bireysel disiplini sağlamaktır. Okunan bir kitabın, yapılan bir ödevin, saha araştırmaları kapsamında bireylere yöneltilen anket sorularının fayda sağlayıcı yönü, kazanılacak başarıyı kaçınılmaz kılıyor. Bir kitabın içeriğini anlayıp yorumlamak, o kitabı uzaktan seyretmekle değil, okuyarak anlaşılır. Ödev yapabilmek için konu hakkında araştırma yapılarak, öğrenci açısından kalıcı bilgi aktarımı konusunda, hassas bir çalışma gerçekleştirilmelidir. ‘Kitaplar, bilginin anahtarıdır, Bir kitap bir dünya demektir, Çalışan kazanır’ atasözlerindeki anlam, ihtiva ettiği gerçeklik yönünden kitabın önemini vurgular. Kitap, okunarak elde edilen bilgilerle toplumsal bir farkındalık oluşturur. Mevcut teknoloji çağı itibariyle doğal’dan uzaklaşıp, yapay’a doğru bir yolculuk gerçekleşti. Düşünerek zihindeki bilgilerin soru ve bireysel yorum gerektirmesi, şimdilerde pek fazla rastlanılan bir durum değil. Sorulan bir sorunun cevabını düşünmek için bile sarf edilmeyen süre, saniyeler içinde yapay kapsamlı bir sunum ile anlam buluyor. Çünkü bir kitabı okunup, gerçek birey yorumuyla ifade edilmiyor. Kitabın özeti, teknolojinin yapay’lığı ile doğru orantılı biçimde devam ediyor. Oysaki çalışarak elde edilecek bireysel başarı, öğrenciye dair özgüven kavramını gerçekleştirir. Ders ve ödev kapsamında yapay olan geçici bilgiye değil, gerçek olan kalıcı bilgiye motive olunmalıdır. Biraz geçmişten bahsedersek, mesela ilkokul döneminden… 

Harflerin, kelimeye ve cümleye ilerleme aşamasını öğrenmiş olmak için yapay’a gerek yoktu. Öğretileni, öğrenildiği gibi yazıp, yazılanı okumak ve ödev sorumluluğunun farkında olmaktı. Sınıf birincisi, çalışkan, başarılı telaffuzlarının odağında bulunmak böyle bir gurur ifadesiydi. İnternet teknolojisi ile değil; kitap ve çeşitli kaynaklarla çalışılan bir metot gerçekleşirdi. Şimdilerde kitabın yerine, saniyeler içinde bilgiye dair elde edilen yapay bir çalışma seyrediliyor. Başarı ise okunarak yorumlanan kitap, yapılan araştırma ve gerçekten bir çalışma varsa bu bir başarıyı ifade ediyor. Başarı için çalışmak gerekir, ‘Çalışan Kazanır’ atasözünde, ithaf edilen başarı, çalışmakla mümkün. 

Yazarın Diğer Yazıları