
Bir Doğa Sosyoloji: Farkındalık
Rüveyda Sadak
Toplumun mekân sosyolojisi kapsamında ve özellikle park, okul gibi toplu ortamlarda görülen hoşgörü temelli sözlerden biri, ‘Nasıl görmek istiyorsan öyle bırak’ bilinçli farkındalık için bilinmesi gereken toplumsal bir tavsiye değeridir.
İlkokul dönemlerinden başlayan bir tutum ve davranış şekli vardır. Ağaç yaşken eğilir atasözü, belirttiği anlam itibariyle böyle bir gerçekliktir. Özellikle modernin, beraberinde gelen birtakım olumsuz sonuçlar mevcuttur. Mesela ekmeğin ifade ettiği mana, şimdilerde çöp haliyle herhangi bir paket ambalajı olarak işlev görüyor.
Korona gündemi boyunca, görmeye dair maalesef alışkın olunan bir tablo mevcuttu. Sokakta yürürken yerlerde mekân oluşturan ve toplumun görünce panik sebepli uzaklaştığı, virüsten imtina ettiği bireysel bir tedbir idi. Endişe sebebi, virüse dayalı ve temiz olmayan bir durumdu. Ve temizlik, dönemsel bir mübalağa sanatıyla envai çeşit deterjan, kolonya yani aslında hijyen adı altında bireysel ve toplumsal bir reform gerçekleşmişti. Böylece daha da abartılıp; evlerin kapı önleri, market, mağaza giriş kısımları ve neredeyse her adımda karşılaşılan maske, peçete ve hepsinin bakteri geçirgenliği ve hassasiyeti, toplumsal stresi arındıramayan bir faktör olmuştu.
Toplum mekânı cadde ve sokakların sağlıksız ve atık kaynaklı ve bir süre sonra çöp birikintisine dönüşen bu kirlilik, çevre ve hava kirliliğine sebep olmuştu. Öyle ki atıklardan duyulan rahatsızlık, dikkat edilmesi gereken bir farkındalık geliştirmeliydi. Çevreye atılan atıklar, yüzyıllar boyunca yeryüzüne yerleşerek doğal yaşam alanı ekosisteme zarar veriyor. Çöp diyerek atılan en basit paketin bile çevreye verebileceği zarardan bihaber davranılıyor. Kâğıt, doğal olan ağaçtan üretilir. Ağaç bir bitkidir yani bir çöp değildir.
Ormanlar, gerçek bir doğadır. Okul çağlarından bugüne güncelliğini devam ettiren bir okul şarkısı vardır, ‘Tohumlar fidana, fidanlar ağaca, ağaçlar ormana dönmeli yurdumda…’ cümleleriyle doğal olanın bütününü oluşturan bir ağacın, toplum açısından teşkil ettiği önem, yadsınamaz bir gerçekliktir. Sadece ağaç değil tabiî ki. Bireylerin günlük alışkanlıklarının temelindeki bazı ürünler sebebiyle geri dönüşüm, sadece toprağa zararı ile tamamlanan plastik ve paketlerle çevre kirliliği meydana getiriyor.
Böylece kimyasal atıklarla doğanın, özündeki doğallık, olumsuz sonuçlarla etkileniyor. Bu da doğanın dengesi ekosisteme, sonuçlarıyla olumsuz bir etkinlik kazandırıyor. Farkındalığın tabiri, hoşgörüdür. Orman, ağaçsız olamazsa, su olmadan da hayat olamaz. Su, hayattır ve hayat da toplum iledir, toplum içindir. Doğa, değeriyle topluma ithaf edilen bir biyolojidir. Bu biyolojinin organizması da toplum bireyinin olumlu bir farkındalık geliştirmesidir.