
Bilgi Kapsamında (!) Sosyal Medyadan, Ağustos Sıcakları
Rüveyda Sadak
Bir felaket açıklamada daha nokta atışı ile bilgilendiriliyoruz. Psikolojik zemindeki bu ısrarlı altyapı için Pandemi dönemiyle olağanüstü bir sürecin getirdiği sorunların, ölümlerle sonuçlanmasının ardından birçok örnek gündemler oluşturuldu. Batı nil virüs, maymun çiçeği ve hepsinin de Pandemi’yi aratmayacak birer varyant(mış) gibi olmayacak bir olumsuzluk tahmini, hayretlerle seyredilmişti. Bir zamanların kuş gribi ile benzer özellikler gösterdiği bu haberlerin şimdiki durumuna bakalım. Mevsim itibariyle bir hava olayının, bağlantısı niyedir dedirten şeklini düşünüyoruz. Ülke kapsamında sıcaklığın, Ağustos sebebiyle eksilerde yer alamayacağı doğru bilgi olduğuna göre aksi de imkânsız görünüyor. Ve şunu soralım? Şimdiye kadar Ağustos’ta kar yağdığını ya da Aralık’ta 40 derece sıcaklık göstergesine denk geldiğinizi hatırlamanız mümkün mü? Değil. Çünkü bu rakamsal değerler, mevsim normalleri içerisinde yer alıyor. Artık bundan sonra Ağustos’ta kar yağmasını beklemek ya da kış aylarında 40 derece sıcaklığın yükselmesini düşünmek bir hayalden öteye gidemezdi. Ağustos her zaman sıcaklığın, yıl içinde maksimum artış gösterdiği bir ay olmuştur. Burada herhangi sıra dışı bir durum söz konusu değil. Ve şimdi… Birisi... Toplumun sıcaklıktan öleceği kesin öngörüsü ile sosyal medyada izleniyor. Bu biraz da Pandemi döneminde biri vardı herkesin korona olup öleceğini ifade etmişti, onun ifadeleriyle kopyalanan bir muhabbeti hatırlatıyor. Açıklamayı yapan kişinin bireysel inisiyatifi ile toplumu ve toplumları yönlendiren o bilgi (!) ile telaşın oluşmasına yardımcı (!) olmuştu. Sonra ne oldu peki? Sonuç? Aynı şekilde, şimdiki senaryonun da benzerlik taşıması fazlaca manidar. Hani öyle 1,2 ya da 3,5 değil, milyonlardan bahsetmiş. Milyonlarca kişi kavramıyla kesinleştirdiği bir bilgi akışında bulunuyor. Bu nasıl bir sayısal ve neye dayanan bir hesaplama? Hep bilinen bir klasik vardır. Güneşin en dik açıyla gün içinde artış gösterdiği 11.00 ve 15.00 arası, zararlı olabileceği konusunda uyarılar yapılır. Özellikle bu saatlerde güneşli yerlerde bulunmamak, bulunulursa bile dikkatli olmak, sağlık açısından önemli görüldüğü için bu bilgi her yıl vurgulanır. Toplum olarak, Ağustos’ta kar yağmayacağı kesin ve doğru bilgisine dayalı, güneşin dik açıyla geldiği bu saatlerde tedbirli olunmalı tavsiyesine uyulduğu takdirde herhangi bir sorunun olmayacağını belirtmeliyiz. Sıcaklığın mevsim ve ay olarak yüksek derecelerde yer alması, mevsimin bir normali ve olması gerekendir. Bu konuda bir sorun olmadığı gibi meteorolojik ölçümün, doğru bilgilendirmesi ile yaz sıcaklığının yüksek değerlerde olması, telaş gerektirmeyen bir doğrudur. Ağustos’ta kar olsaydı, o zaman bu telaş açıklama, neyin öngörüsü olacaktı. O halde Ağustos; kış mevsimi olsaydı, yaz mevsimine de Aralık mı denmeliydi?