Foto Muhabiri ve Haber Kameramanlığı Üzerine
Kıymetli Hakimiyet Gazetesi okuyucuları,
Haber dünyasında bir an vardır ki, kelimelerle anlatılamaz. O anı tarihe not düşen ise foto muhabiri ya da haber kameramanıdır. Biz çoğu zaman haberin satır aralarına takılırken, o haberi bize ulaştıran gözleri ve elleri unuturuz. Oysa objektifin arkasında duran kişi, sadece düğmeye basan değil, doğru anda doğru ayarı yapabilen kişidir.
Ben ömrümün neredeyse yarısını bu mesleğin içinde geçirdim. Kameranın soğuk metalini omzumda taşıdım, fotoğraf makinesinin vizöründen dünyaya baktım. Kimi zaman gözyaşına, kimi zaman alkışa tanıklık ettim. Çoğu kişi sadece “bir kare” ya da “bir görüntü” görür; oysa arkasında sabır, teknik dikkat ve çoğu zaman da duygularını bastırma çabası vardır.
Bir foto muhabiri için ışık, gölge ve kadraj birer kelime gibidir. Yanlış kullanıldığında haberin dili bozulur. Doğru kullanıldığında ise tek kare, sayfalarca yazıdan daha çok şey anlatır. Burada teknik ayarların önemi büyüktür. ISO, diyafram ve enstantane üçlüsü, haber fotoğrafçılığının bel kemiğidir. Işık yetersizse ISO’yu yükseltmek gerekir ama fazla yükseltirseniz fotoğraf grenlenir. Diyaframı daraltırsanız tüm alan net çıkar, açarsanız bir noktaya vurgu yaparsınız. Enstantane ise anı yakalamanın anahtarıdır; hızlı hareketleri dondurmak da, bir hareketi akışkan göstermek de onunla mümkündür.
Haber kameramanlığı da aynı titizlik ister. Kamerayı omzuna alıp kayda girmek sadece “görüntü almak” değildir. Orada sesin temiz çıkması, görüntünün titrememesi, odaklamanın net olması gerekir. Tripod kullanımı, uzun çekimlerde titremeyi engeller. Ses kaydı, haberin en az görüntü kadar önemli bir unsurudur; kötü ses, iyi görüntüyü gölgeler. Beyaz ayarı ve ışık dengesi ise görüntünün doğallığını sağlar. Çünkü televizyon ekranına düşen o birkaç saniyelik görüntü, izleyiciye gerçeği aktarmanın en yalın yoludur. Yanlış bir açı ya da kötü bir ışık, haberin güvenilirliğini bile zedeleyebilir.
Bu işte en önemli ayarlardan biri sabırdır. Objektifi nereye çevireceğini, ne zaman kayda gireceğini bilmek için önce sahneyi okumak gerekir. Bir diğer ayar ise tarafsızlıktır. Haberci, görüntüye kendi yorumunu katmaz; yalnızca gerçeği aktarır. Ve belki de en çok unutulan ayar, insan saygısıdır. Çekilen her karede, kayda girilen her saniyede bir insan hikâyesi vardır.
Benim için yıllar boyunca en kıymetli şey, o anları yalnızca belgelemek değil, aynı zamanda tarihe emanet etmekti. Çünkü bazen bir kare, bir kuşağın hafızasında kalır; bazen de birkaç saniyelik görüntü, yıllarca tartışılır.
Sonuçta haber muhabiri ya da kameraman olmak, sadece teknik bilgiyle değil, kalp ve vicdanla yapılan bir iştir. Ayar düğmelerinin ötesinde, bir haberi doğru anlatabilmenin yolu, insana saygıdan geçer. Çünkü fotoğraf makinesi de, kamera da en çok o zaman gerçeği yakalar.
Bir dahaki köşe yazımda buluşmak dileğiyle, sağlıkla kalın.