Amerika başkanlık seçimlerinde 20 Ocak 2025'te Donald Trump seçilerek görevine başlamıştı. Süreçten önce hatırlandığı üzerine Joe Biden, İsrail ile ilgili tutumları gayet netti. Özellikle tehdit verici söylemleri aslında İsrail’in ne kadar korunaklı olduğunun göstergesidir. Ancak Trump'ın seçilmesiyle birlikte dengelerin değişeceğini o gün yazdığım köşe yazılarımda okuyabilirsiniz. Öncelikle PKK ile ilgili desteklerinin geri çekmesi, Suriye politikası ve ABD askerlerinin geri çekilmesi… vs gibi farklı bir Ortadoğu projesi çizdiğini görmek aşikardır!
İran-İsrail savaşına baktığımızda özellikle ABD Başkanı Donald Trump, İsrail'in İran'a yönelik saldırılarında ABD'nin bir rolü olmadığını savunması ise önceden de belirttiğim gibi Ortadoğu'da Kartlar Yeniden mi Dağıtılıyor?
Trump’ın son haftalarda Netanyahu hükümetini bypass ettiğini görmemek mümkün değil. Niye diye sorarsanız Amerika’nın tek taraflı hareket etme kabiliyetini kaybetmesi diyebilirim. Zaten problemde buradan başlamıyor mu?
Gazze’deki soykırım ve pervasızca vurdumduymazlığı aslında ABD’nin işine gelmiyor. İsrail'e desteği ahlaki bir sorumluluk ve ideolojik bir mecburiyet gibi gören Amerikan başkanları elbette İsrail'i şımartmıştır. Gelinen nokta nasıl derseniz hemen söyleyeyim; Netanyahu bundan sonra karşısında istediği gibi yönlendireceği bir Washington olmadığını bilmeli diyeceğim ama zaten biliyor…
Peki, sizce İsrail mi ABD’yi tuzağa çekiyor yoksa ABD mi İsrail’i tuzağa çekiyor?
Hemen cevap vereyim: ABD artık şımarık çocuk olan İsrail’in arkasını toplamak istemiyor çünkü yüzü astarını geçti. Bu bağlamda ABD, İsrail’i istemiyor…!
Hülasa, bu saatten sonra devasal güç görülen İsrail olmayacak çünkü Amerika politikası İsrail’e mesafe koyduğu ortadadır. İsrail’in artık dayanacağı olmazsa gerisini siz düşününün velhasılıkelam...