Bugün, toprağa düşen her fidanla birlikte yalnızca bir bitki değil; yarınlarımız için atılmış somut bir taahhüt, ortak bir sorumluluk ve ulusal bir değerin yeniden teyididir. Milli Ağaçlandırma Günü, sadece sembolik bir etkinlik değil; çevresel bilincin, sürdürülebilirlik anlayışının ve gelecek nesillere karşı vicdani yükümlülüğümüzün resmî bir ifadesidir.
Devlet kurumlarından yerel yönetimlere, sivil toplum kuruluşlarından bireylere kadar hepimiz bu davanın ortağıyız. Ağaç dikmek, yalnızca bir anlık eylem değildir; dikilen fidanın bakımını sürdürmek, sulamak, korumak ve büyümesine zemin hazırlamak suretiyle süreklilik gerektiren bir süreçtir. Bu süreçte planlama, uygun tür seçimi ve uzun vadeli bakım programları; başarının asıl belirleyicisidir. Kısa vadeli gösterişten öte, kalıcı sonuç üreten politikalar ve halkın aktif katılımı elzemdir.
Milli Ağaçlandırma Günü’nü bir tören olarak değil, bir başlangıç olarak görmeliyiz. Kentlerimizin ve kırsal alanlarımızın yeşil dokusunu güçlendirmek; erozyonu, iklim değişikliğinin etkilerini ve hava kalitesindeki bozulmayı azaltmak için atılan somut bir adımdır. Bu bilinçle hareket ederek, çocuklarımıza daha sağlıklı, daha yaşanabilir bir çevre bırakma hedefimizi gerçekleştirebiliriz.
Bugün bir fidan dikmek; yarın o ağacın gölgesinde nefes alacak nesillere duyduğumuz saygının somut göstergesidir.
Hülasa, tüm kurumları, basın camiasını ve vatandaşları, Milli Ağaçlandırma Günü’nün ruhunu yaşatmaya ve sürdürülebilir uygulamaları kalıcı kılmaya çağırıyorum velhasılıkelam…
