Harput temelli kültürel yapılanmanın, Elazığ boyutu ile sürdüğü bilinmektedir, işte bu hat üzerinde kaleme aldığımız şiirlerimizden.
Memleket Profili/ELAZIĞ
Zaman almış gidiyor beni son deryasına ırmakların
Çocukluğumla el ele Fırat kenarında yürüyorum
Gerçek sevgilidir belki de görmeden sevdiklerim
Çıktım Harput kalesine Elazığ tarihini yazıyorum
Keven kökünde açılır yuvasız kuş yumurtaları
Her biri bir kartal olup Hazar’dan havalanırlar
Bir gönül bedestenidir Elazığ’ın uzun çarşıları
‘Çüt’ elma koyar mendile türküler bohçalanır
Kavimler göçü konaklamış Palu kervan sarayında
Marifetle açtı sürgülü surları Artuklu Türk Hakanı
Zülfün karanlığı çıra olmuş yanıyor sol yanımda
Şimdi türkülerde tütüyor Mastar Dağı’nın dumanı
Latife ile sürgülenen gönül kapısı Baskil’de açılır
Henüz ray döşenmeden Silistre’den geldi Kovancılar
Para icat edilmeden evvel cevher bulduk Maden’de
Harput’un efradından sayılır Pertek ve Çemişgezek
Karakoçan’dan biraz ben biraz da Bingöl bahsedecek
Alacakaya’nın dağ yolları vişne rengi mermerden
Arıcakta'ki ters laleler temsil eder vakur sevgimizi
Defteri kebir ve okkalı kalem gerek Ağın öyküsüne
Munzur’a, Gülüşkür’den bir geçit verir Keban Denizi
Semaverle bekler ŞEHİT FETHİ SEKİN mesire yeri
Demlenerek; vatan sevdasıyla, el sıkışır sevgimiz
Her yudumda bir buse konar yiğitlerin alnına
Dünyanın dört bucağına yayılır gider şöhretimiz
İşte böyle “Efsaneler yazarız sevda-ı aşka dair”
Gidiyorum Şehir Şehir
Elazığ'dan çıktım yola
Gidiyorum şehir şehir
İstanbul'da verdim mola
Dönüyorum şehir şehir
Uçsuz bucaksız bir hülya
Yamuk yumuk dönen dünya
Acep; nereli bu Leyla
Arıyorum şehir şehir
Dertlerin taciri oldum
Aşkın muhaciri oldum
Biriktim, bir nehir oldum
Akıyorum şehir şehir
Ben yorgunum, gönlüm durmaz
Aşk ölümsüz, vade dolmaz
Bir faninin yurdu olmaz
Geziyorum şehir şehir.
Elazığ’ı Gördün mü Sen
Harput’a nasıl gidilir
Elazığ’ı gördün mü sen
Bu vatan nasıl sevilir
Elazığ’ı gördün mü sen ?
Efsaneler diyarıdır
Aşkın aslı buralıdır
Gönlü biraz yaralıdır
Elazığ’ı gördün mü sen ?
Sevgi rüzgarıdır esen
Gel, kimsesiz kalmasın sen
Bedesteni desen desen
Elazığ’ı gördün mü sen?
Halay için dizilirken
Uzun hava çekilirken
Mendil yavaş titreşirken
Elazığ’ı gördün mü sen?
Üzüm ceviz orcik olur
Dağda hayli keklik olur
Yüreklerde mertlik olur
Elazığ’ı gördün mü sen?
Hazar Gölü Hazar Baba
Birazcık benzer çanağa
Gel Haroğlu’yla yan yana
Elazığ’ı gördün mü sen?
Mastar Dağı’nın dumanı
Biraz gamlıdır insanı
Dağlar kuşatmış her yanı
Elazığ’ı gördün mü sen?
Fitneliğin her türünü
Göğe savurdu külünü
Yere düşürmez sözünü
Elazığ’ı gördün mü sen?
Sen de gelirsin arada
Hepimiz aynı hizada
Nüfusun kalır burada
Elazığ’ı gördün mü sen?
Gördün mü sen, gördün mü sen
Elazığ’ı gördün mü sen?
Elazığ’a armağan olsun..