‘Elazığ Kalemleri’ bu kez kadın bir şair ve yazarımızla devam ediyor. Bu şairimiz AYTEN EKMEKÇİ ÖZMERAL.
Babası merhum Mikdat Ekmekçi annesi Güllü Hanım olan Özmeral; 29.01.1961 tarihinde Maden’de, altı çocuklu bir ailede dünyaya gelir. İlk ve ortaokulu Maden’de lise eğitimini Elazığ Yatılı Öğretmen Okulu’nda tamamlayarak; 1978 yılında Kocaeli/Karamürsel’e yerleşir.
Emekçi bir kalem olduğunu söyleyen Özmeral’ın şiir ve diğer yazıları, Özgür Kocaeli ve Kocaeli gazeteleri ile Çağdaş Ekin, Tay, Ütopya, Demlik, Marmara Ayrıntı, Kule, Bizim Ece, Şehiriçi, Damar, Akköy, Çalı, Türk Dili Dergisi, Berfin, Bahar, Çınaraltı dergilerinde yayımlanır.
Şair;
-Kaltaban Dünyanın Çarşısı (şiir)
-Her Yer Vişne Çürüğü (şiir)
- Kül Sessizliği (deneme)
- Okyanusun Düşleri (deneme)
- Kardelenin Direnci (deneme)
*
İsimli beş esereni 1997 ve 2023 tarihleri arasında imzalar.
“Sevgi Bağı
Sakin, sessiz bir çocuktum. Babamın serçe parmağından tutarak okula giderdim. İlkokula başladığım sene küçük bir kardeşimiz daha olmuştu. Benden sonra anacığımın koynunda büyüyen dördüncü bebek.
Küçük kardeşim için yastık kılıfına kanaviçe işlemiştim.
Adı, su yolu'ydu incecik. Ben de küçüktüm. Bizim zamanımızda boş vakitlerimizi değerlendirmemiz için yol gösteren büyüklerimiz vardı. Hoş, bizler de uslu çocuklardık. Şimdi ki, çocuklar gibi ufuldayıp pufuldamayı bilmezdik. Neyse, konuyu dağıtmayayım. Küçük kardeşimi seviyordum.
Annem, ev işlerini yaparken minik bebeği ayaklarında sallayan çocukabla bendim. Kardeşimde beni seviyor olmalıydı ki, kucağıma aldığımda susuyor ve uyuyordu. Halamın (Bibi) arzusu nedeniyle kardeşime bırakılan "Selahattin" ismi sonra babamın müdürünün isteğiyle "Kemal" oldu.
Babam ve annem bizi büyütürken eşit sevgiyle davranmış olacaklar ki, biz kardeşler kıskançlık nedir bilmeden büyüdük. Bayramlarda hepimize birden ayakkabı ve elbiseler alınırdı.
Arada bir öfkenin ve şiddetin esip gürlediği yuvamızda "sevgi" ağır basardı. Babam, annemi severdi annem bizleri. Galiba annem Mehmet'i ve Kemal'i daha çok severdi. Bu sevgiye imrenmezdik, bizlere olan sevgilerinden kuşkumuz yoktu. Yatılı okula gidinceye dek Kemal benim de bebeğimdi. Beraber uyuduğum, kucak kucağa...
Aradan çok uzun yıllar geçti. Babamdan sonra kardeşim Mehmet'i de kaybettik. Annem rahmetli olunca; Kemal, o akşam benim yanımda uyudu. Ablalığımdan çok analığım düştü yüreğime..
Aile sevgisi, kardeş sevgisi, evlat sevgisi…
Annesinden ve babasından nefret eden insanları anlayamamam benim eksikliğimdir. Çünkü biz SEVGİ çocuklarıyız.
Şanslı insanlardanız. Annem ve Babam nur içinde yatsın”
Diyen Ayten Ekmekçi Özmeral;
1999 yılında Ankara’da Kadının Sosyal Hayatını Araştırma ve İnceleme Derneği’nden ilk ödülünü 2000 yılında alır.
2002 yılında Her Yer Vişne Çürüğü adlı kitabıyla Başaran Şiir Ödülü’nde özendirmeyle ödüllendirilir.
2004 yılında Kocaeli’nde yayımlanan Siyah Beyaz Edebiyat Kültür Sanat Dergisi’nden “Sanat Ödülü” nü 2006 yılında alan Özmeral; “Yirce Şiir Yarışması”nda “ Kopuk ve Yaşamaya Sevdalı” adlı şiiriyle üçüncülük, 2007 “ Yirce Şiir Yarışması”nda “Masmavinin Son Yolculuğu” adlı şiiriyle de ikincilik ödülünü alır.
2005 yılında Kocaeli Üniversitesi, Okt. İhsan TOPÇU’nun hazırlamış olduğu “Kocaeli Günümüz Şiiri Antolojisi’nde, 2014 de Gül ANASAL’ın “Kocaeli Edebiyatçıları Derlenimi” kitabında, yine 2014 yılında Dr. Tülin Bozkurt CENGİZ’in hazırlamış olduğu Gölcük Belediyesi Kültür Yayınları Serisi “Tarihte Gölcük – Gölcük’te Tarih” kitaplarında yer alan yazar ve şairimiz.
*
güllerin suyu
kayalıklarda açan yaban çiçeği
bilir, taban ezilmişliğini
sesine suskunluk çiçekleri döker
yüreğine akıtır güllerin suyunu
kar kırmızı ve ağır yağar
söz kanatsın boşlukta
küçük adımlarla yürü kızım, yorulma
sulara daldır yüzünü, boğulma
gökyüzü de denizdir bil, aldanma
geçer bir uçak bölmez maviyi
unuttun mu yel yepelekti hani?
gülsuyunda mavi yürek
acıyı süz, bal topla damla
madde, gün, alışkanlık dünyanın olsun
edebiyat yolu zerrecik çiçekleriyle dolsun
mavi, mavi ve derin
okyanuslar da çiçek açar mı?
*
“Güllerin Suyu” isimli şiirinde böyle seslenen şair.
Bilinçaltını oluşturan etkileri şiir diliyle ifşa ederken, kapalı bir anlatımı kendi tarzınca şiir kalıbına dökmeye çalıştığını görüyoruz. Aklın egemenliğini şiir fermanıyla rahatlatarak psikanaliz dehlizinde kendi yürek ve ruh haritasının sınırlarını okuyucunun zihninden aşırır.
Velhasıl tek tanımı bulunmayan şiirin hantal kanatlarını uçarı rotada okuyucunun arka planındaki gizine, dizelerin koyu gölgelerini yaymaya çalışan;
Evli ve iki çocuk annesi beş torun büyükannesi olan Ayten Ekmekçi Özmeral; Gölcük İlçesi Yeni Ferhadiye Köyü’nde yazım hayatını sürdürmektedir.
Elazığ kimliğini diyar diyar gezdiren şair ve yazarımızı, iki şiiriyle selamlıyor. Sağlık ve saadetler diliyoruz.
*
tuz kavurması
anam, dünyaya gelince
tuza basmış beni
hoş gelmişim sefalar getirmişim
ana ve babamı ben çok sevmişim
büyümüşüm adam olmuşum
hadi loo
şair ölmüş şiire ağlamışım
bir arpa boyu yanmışım
oturup tuz kavurmuşum
gözümden yaş dökülmüş
şerbet sanmışım/ ohoy
II.
saçımı sakalımı kesmiş
tütün kolonyası sürmüşüm
dağlanmış göğsüm
karaya ak deyip
duvarları çizmişim
gölgeme hava basıp
bir başak boyu uzanıp
yıldızları demetlemişim
iki tek atıp suda kendimi
aslan sanmışım/ ohoy
III.
seher vakti
bülbül konmuş dalıma
kanamışım, küfretmiş dilim
ağzımı bağlamışım
caka satanların hasını tanımışım
işçiyim gece gündüz
it gibi durmadan çalışmışım
karşı dağa güneş vurmuş
kahpenin gülüşünü sevmişim
ısırgan tarlasında yalınayak
koşmuşum
coşmuşum
ölmüşüm / ohoy
-neylersin anadolu çocuğuyum-
***
sonsuza dek
payına düşen cehennemi
cennete çevirme telaşında iken
senin için kolay değil
gülü dikeninden ayırmak
denizi dalgalardan
gökyüzünü bulutlardan
kolay değildi kök salıp göğe
ve toprağa sarılmak
gerçekleştirmek istediğin düşler
yaptıkların ve henüz
yapamadıkların şimdi
yeniden yüreğe çim
yaması telaşındasın
bilmezler ki
su yürüyen dalda adın var
sonsuza dek yaşamak neydi...Ayten Ekmekçi Özmeral