İbrahim Kayaoğlu

Gazze'de soykırım, Katar'da bombalar ve Elazığ'dan filoya katılan vicdanlar

İbrahim Kayaoğlu

Gazze artık sadece bir coğrafyanın adı değil; dünyanın gözü önünde yapılan soykırımın adı. İnsanlığın öldüğü, annelerin ve çocukların açlıktan öldüğü, hastanelerin, gazetecilerin ve kampların bombalandığı bir şehir... Ve bütün bunlar İsrail'in "güvenlik"lerinin arkasına sığınarak yapılıyor.

Dün Katar'ın başkentinde yaşanan o alçak saldırı, bu yapılanların sadece Filistin'de sınırlı kalmadığını gösterdi. Zaten İsrail; İran, Irak, Lübnan ve Suriye'ye doğrudan müdahale ederek pervasızca zulmünü sürdürmektedir.

İsrail, Amerika Birleşik Devletleri'nin desteğiyle Doha'da müzakere için gelen Filistin heyetini hedef aldı. İsrail, diplomasi masasına bombalar yağdırırken insanlık Katar ve Doha'yı umursamadı. Bu, aynı zamanda Katar'ın egemenliğine, uluslararası hukuka ve bütün dünyanın onuruna yapılmış alçak bir saldırıdır. Aslında bu bombalar atılırken “asla barışa izin vermeyeceğiz” anlamına gelen bir mesaj verilmiş oldu. Ve dünya yine aynı kısır döngü: Yine birkaç kınama mesajı, yine etkisiz açıklamalar ve sadece sözlerle halledilmeye çalışılan diyalog çağrıları...

Gazze'de insanlık yok olurken dünya sağır ve kör.

Ama bütün bunlar olurken dünyada vicdan sahipleri gemiler oluşturarak insanlığın onurunu kurtarmaya çalışıyorlar.
“SUMUD İNSAN FİLOSU” Gazze'ye doğru yola çıkmaya çalışıyor. Bu gemilerde sadece yardım malzemeleri, ilaç yok. Bu gemilerde insanlığın hâlâ ölmediğini, zulme karşı direnen bir iradenin var olduğunu gösteren bir onur var.

Bu filoda dünyadan, Türkiye'den ve Elazığ'dan katılımlar var. Elazığ Aksa Platformu (EL-AKSA) adına 5 yiğit kardeşimiz Abdülmecid Ersöz, Abdussamed Koç, Muhammed Enes Sarıgül, Sinan Akılotu ve Engin Alanoğlu Sumud Filosuna katılmak için Tunus'a gittiler. Gazze'ye doğru yelken açmayı bekliyorlar. Onlar sadece Elazığ'ın değil, Anadolu'nun vicdanını ve bu milletin mazlumdan yana olan yüreğini temsil ediyorlar. İsrail'in zulmüne ve dünyanın sessizliğine rağmen “Biz varız, biz kardeşiz ve biz Gazze'yi yalnız bırakmayacağız” diyorlar.

İsrail'in yaptığı artık bir savaş değil; bütün insanlığı ve değerlerini yok etmeye yönelmiş bir soykırımdır.

Yaşanan açlık ve katliam, Katar'da müzakere masasına atılan bombalar, dünyaya verilmiş çok açık bir mesajdır: “Biz hiçbir kural tanımıyoruz.”

Tarih bize hep aynı gerçeği göstermiştir: Zulüm ile abad olunmaz. Firavunlar, Nemrutlar hep gelip geçmiştir. Ama yapılan zulmü işleyenler insanlığın hafızasında kara bir leke olarak kalır. Ama direnenler, vicdan sahibi olanlar tarihe onurla yazılırlar.

Bugün Gazze'de açlıktan can veren çocukların gözyaşları, yarın sessiz kalanların utancı olacaktır. Ama Elazığ'dan yola çıkan o 5 yiğidin iradesi, insanlığın onur sayfasına altın harflerle yazılacaktır.

İsrail'in saldırıları masaları, şehirleri ve insanlığı yok edebilir. Ama vicdanları yok etmeye gücü yetmeyecektir. Çünkü vicdan harekete geçti mi, ona hiçbir güç engel teşkil edemez.

Ve biz biliyoruz ki bir gün bu çığlık dünyanın sessizliğini yok edecek. Gazze'nin yaraları sarılacak; zulmün değil, direnişin ve kardeşliğin hikâyesi yazılacak.
 

Yazarın Diğer Yazıları