Türkiye her alanda tam bağımsızlık yolunda milli politikalar sürdürdükçe rahatsız olan dış güçler, kendileri için en büyük engel gördükleri Erdoğan'ı iktidardan uzaklaştırmak için her yolu deniyorlar.
Erdoğan, ABD ve Avrupa'nın yıllardır yatırım yaptığı FETO'yu bitirdi.
Ülkeyi bölmek için kullandıkları PKK aparatını yok etti.
Suriye'nin kuzeyinde kurmayı istedikleri PKK devletini yapılan operasyonlar ile paramparça etti.
Catsa yaptırımları ve ekonomik operasyonlara karşı dik durdu.
En son Joe Biden'in kurduğu 6'lı masa hüsrana uğradı.
Bizler, ülkemizde dış güçlerin kontrolünde 5.kol faaliyetleri yürütülüyor dedikçe, bu konuyu kasıtlı olarak gündem dışına çıkarmak için "Dıj Güjler" diyerek alay konusu yapmaktadırlar.
Türkiye'nin, içerisinden ve dışarıdan güvenliğini tehlikeye atmak için her türlü hain çalışmalar devam ediyor.
Türkiye'de içeride ve dışarıda emperyalistlerin kurdukları oyunları bozmaya devam ediyor.
İçeride yaptıkları casusluk faaliyetleri son günlerin gündemi oldu.
İçimizdeki İrlandalılar bitmiyor.
Hüseyin Gün denilen bir hain.
Üvey oğlu bu adamın ingiltere, ABD ve İsrail adına Casusluk yaptığından şüphelenince kriptolu telefonu ve el yazılı dokümanları İstanbul Cumhuriyeti başsavcılığına vererek deşifre ediyor.
Devletin yapmış olduğu araştırmada bu şahsın dışarıdan erişilemeyen "Wickr" adlı kripto haberleşme programı üzerinden yazışmalar yürütüldüğü anlaşıldı.
Bu şahıs "Wickr" adlı programda "jupiter1881" rumuzunu kullanıyormuş.
Program çözüldükce ilginç bağlantılar ortaya çıktı.
Ekrem İmamoğlu’nun seçim kampanya direktörü ve danışmanı Necati Özkan’ında aynı programda "Bluestar81" rumuzunu kullandığı görülüyor.
Kayıtlara göre Hüseyin Gün, İngiliz İstihbaratı MI6’den aldığı talimatları, Necati Özkan’a iletiyor.
Konu ile ilgili çözümlemeler devam derken bir başka isim daha ortaya çıktı.
Merdan Yanardağ.
Ulaşılan bilgilere göre Merdan Yanardağ ise dış güçlerin istihbarat servisleriyle irtibat kurarak seçimleri manipüle etme görevini yürütüyor.
Yazıyı yazarken Hüseyin Gün itirafçı olarak 500 sayfalık ifade verdi.
İlginç olan bir diğer husus ise bu yazışmalarda "mayor" olarak ismi geçen kişinin Ekrem İmamoğlu olduğu ifade edildi.
Yapılan yazışmalarda strateji şu şekilde belirlenmiş.
Hüseyin Gün "jupiter1881" adlı rumuzu ile "Bluestar81" rumuzlu Necati Özkan'a şu talimatı veriyor.
"Tanımla, Zehirle, Zayıflat ve Yok Et."
CHP ve imamoğlu'nun sürdürdüğü propaganda çalışmalarına bakıldığında tamda bu tür bir politika izliyorlar.
En başa dönecek olursak öncelikle CHP'nin ele geçirilmesi gerekiyordu. CHP içindeki "ulusalcı" yapılar planlanan operasyonlar için engeldir.
Önce Baykal'a yapılan kaset operasyonu ile ilk adım atildi.
Ve sonrasında İmamoğlu sahneye çıkarıldı. İBB'den elde edilen güç ile parti ele geçirildi.
Daha sonra yaşananlar ise hepinizin malumu.
Yani CHP'nin ele geçirilmesi dış güçlerin içimizde yaptığı siyasi operasyonun başlangıcıdır.
Bu Casusluk davasında CHP'nin dış müdahaleler ile ele geçirildiğide tekrar gündeme gelerek yargı konusu olabilir.
CHP'de yeni stratejiler belirlenerek çalışmalar devam ediyor.
Önce bir konu tespit ediliyor, yalan bilgiler ve algı operasyonları ile toplumu zehirleyerek, seçmenin iktidara oy vermemelerini ve sonunda yok et planını çok güzel ve başarılı bir şekilde uyguluyorlar.
İşin içinde Ekrem İmamoğlu'nun danışmanı ve seçim kampanyasını yürüten Necati Özkan'ın olması göstermiştir ki, İngiltere, ABD ve İsrail istihbarat yöntemleri ile seçimlere müdahale etmesine rağmen, Erdoğan her defasında oyunlarını bozarak yeni oyunlar kuruyor.
Yine bu program üzerinden yapılan Necati Özkan Hüseyin Gün arasındaki görüşmede İBB'nin veri tabanını yapay zeka ve diğer araçlar ile kopyalayarak aktif edildiği ifade edilmektedir.
Ayrıca Ekrem İmamoğlu taraftarlarının dijital alanları ve sosyal medyayı kaplamak için sürü şeklinde saldırı yapılması planlaması yapılması istemektedir ki hala bu proje paralı troller aracılığıyla devam etmektedir.
İlerleyen günlerde görülecek ki, olay sadece sıradan bir Casusluk ve bilgi aktarımı değil.
Asıl hedef, Erdoğan'ı iktidardan düşürmek, Türkiyede kendi istediği kişilerin yönetimi ele geçirerek, toplumu ve devleti istedikleri gibi şekillendirmektir.
