Hanifi Yavaş

CHP'nin kurtuluşu İmamoğlu ile yüzleşmektir

Hanifi Yavaş

Her siyasi düşünce kendi genetik kodlarını koruyabildiği  oranda çizgisinden sapma göstermez.

Kuruluş esaslarını yani ilkelerini kaybeden partiler her zaman savrulmaya devam ederler.
Türk siyasi hayatında önemli bir yeri olan, Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu 102 yıllık CHP'si son yıllarda genetik kodlarından vazgeçtiği için savrulan bir parti konumundadır.
CHP kuruluşundan bugüne içerisinde sürekli olarak hizipler barındırarak kavgaların ve kurultayların partisi olsada bu defa durum çok başka ve çok vahim.

CHP ana hatlarıyla, Atatürk'çü, ulusalcı, devletçi ve laikliği esas alan bir partidir.
Bugünkü CHP'ye baktığımızda hiç de böyle görünmüyor.

Özellikle Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte CHP'de  eksen kayması başladı.

Deniz Baykal'a yapılan kaset operasyonu sonrası genel başkan olan Kılıçdaroğlu, partiyi Atatürkçüler den temizleyerek örgütleri mezhepçi bir yapıya dönüştürdü.

CHP'nin kurumsal kimliği ile hiçbir ilişkisi olmayan, sağcı-muhafazakarlar ile Atatürk eleştirisi yapan ve devlet ile kavgalı  kişiler partide önemli görevlere getirdi.

Örgüt yapılarında bunu çok net izlemek mümkün.

Kendisinin Baykal'a ihanet etmesi gibi belediye başkanı yaptığı İmamoğlu ile gurup başkan vekili özgür Özel, kendi tabiri ile Kılıçdaroğlu'nu arkadan hançerlediler.
Etme bulma dünyası dedikleri bu işte...

İmamoğlu bir proje olarak siyasetteki yerini aldıktan sonra kişisel hırsı yani Cumhurbaşkanı olabilmek için iki şey yapması gerekiyordu.

Birincisi CHP'yi ele geçirmek,
İkincisi ise İBB'nin  imkanlarını kullanarak çok para elde ederek güç toplaması gerekiyordu.

Bugün maalesef CHP kirli oyunlar ile ele geçirilerek kuruluş kodlarından uzaklaştırılmış, imamoğlu'nun tekelinde olan bir parti ve onun talimatları ile genel başkanlık yapan Parti'ye dönüştürülmüştür.

İmamoğlu kendisine operasyon yapılacağını anlayınca, siyasi tarihimizde hiç görülmemiş bir operasyon ile seçimlere üç yıl var iken kendisini Cumhurbaşkanı adayı olarak kabul ettirerek Cumhurbaşkanı adaylığı ile koruma kalkanı oluşturmaya çalışmıştır.

Ayrıca yolsuzluklar ve kirli ilişkiler ağı ortaya çıkınca seçmen kitlesi inanmasın diye Erdoğan düşmanlığı politikası üzerinden devlet düşmanı bir kitle oluşturulmuştur.

Sağ kökenden gelen, İdeolojik olarak CHP ile alakası olmayan ve parti ile aidiyeti bulunmayan İmamoğlu'nun bu hırsı CHP'yi yolsuzluk, hırsızlık ve rüşvet operasyonları ile birlikte anılmaya başlanmasına neden oldu.

Mevcut parti yönetimi, 70'den fazla itirafçı ve yüzlerce sayfa ifadeleri, MASAK raporları ve diğer maddi deliller olmasına rağmen, parti politikalarını ve ülke menfaatlerini unutarak tüm mesaisini İmamoğlu savunmak için harcamaktadır. 

Hiç bir CHP'li yetkili, İmamoğlu hakkındaki iddialara cevap veremediği gibi itirafçı olan kendi bürokratlarını ise sadece "itirafçı değil iftiracı" diye suçlamaktan başka birşey yapmamaktadır.

Aynı CHP yönetimi "iftiracı"  diye suçladığı "itirafçılar" hakkında tek bir dava dahi açmış değiller.

Yine ayrıca İmamoğlu ve parti politikalarını eleştiren  yılların CHP'lileri  partiden ihraç edilirken, kendilerine iftira attıklarını iddia ettikleri kişiler hakkında böyle bir uygulama yapmamaktadırlar.

Üzülerek söylemek gerekir ki CHP, kirli siyasi hesapların, parti içi menfaat kavgalarının ve yolsuzlukların odak noktası haline getirilmiştir.

Atatürk'ün kurduğu ve Cumhuriyet tarihinin en eski partisi olan CHP'nin getirildiği konum içler acısıdır.

CHP'nin içinde bulunduğu durumdan kurtulması için kimden gelirse gelsin, adı ne olursa olsun, yolsuzlukla ve hırsızlıklarla suçlanan kişiler yargı makamlarında aklanana kadar sahip çıkmamaktır.

Aksi taktirde, İmamoğlu hüküm giydiğinde CHP, yolsuzluk ve hırsızlıklara sahip çıkan parti olarak tarihteki yerini alacaktır.

CHP acilen siyasal genetik kodlarına dönerek İmamoğlu davası ile yüzleşerek sahip çıkmamalıdır.

İkinci sınıf müteahhitlerin kişisel hırslarının tatmin aracı ve parti aidiyeti olmayan, sonradan devşirilen bürokratların CHP'yi kullanmalarına izin verilmemelidir.

Kişisel hırslarına ulaşabilmek için İBB'nin imkanlarını kullanarak oluşturduğu delegeler, saraçhane medyası ve paralı trollerden kurtulmak için CHP kitlesi İmamoğlu gerçeği ile yüzleşmelidir.

Bu yüzleşme çok yakın zamanda İmamoğlu davasının iddianamesi açıklandığında, yargının elindeki bütün deliller ortaya çıktığında, imamoğlu'nun siyasi hayatı bitecek ve CHP'liler bu utanç ile yüzleşecektir. Ancak o zaman çok geç olacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları