Ceza yargılaması süreci, genel olarak iki ana evreden oluşur: soruşturma ve kovuşturma.
Soruşturma evresi, suç şüphesinin ortaya çıktığı andan itibaren, kamu davasının açılmasına
(iddianamenin kabulüne) kadar geçen süreci kapsar. Bu evre, ceza muhakemesi sisteminin en
önemli safhalarından biridir çünkü şüphelinin suçla ilişkisinin olup olmadığının araştırıldığı ilk
aşamadır. Bu evrede yürütülen işlemler, ileride açılacak davanın temelini oluşturur.
Soruşturma evresinin temel amacı, suçun işlenip işlenmediğini tespit etmek, failin kim
olduğunu belirlemek ve yeterli şüphe oluşursa kamu davasını açmak için gerekli delilleri
toplamaktır. Bu süreçte hem şüphelinin hakları gözetilir, hem de suç mağdurlarının etkin bir
şekilde korunması hedeflenir.
Soruşturma evresinde yürütülen başlıca işlemler; Suç duyurusunun alınması, Delil toplama
(tanık ifadeleri, kamera kayıtları, dijital materyaller vs.), Şüpheli ifadesi alınması, Arama, el
koyma, gözaltı ve tutuklama gibi koruma tedbirleri, Bilirkişi raporları ve adli tıp incelemeleri,
Kolluk tarafından yürütülen ön araştırmalar gibi işlemlerdir.
Soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısı soruşturma evresinin en önemli yetkili kişisidir.
Savcı, re’sen ya da ihbar/şikâyet üzerine harekete geçer. Kolluğun yaptığı işlemleri denetler,
yönlendirir ve bizzat bazı işlemleri yürütür. Delil toplar, ifade alır ve dava açılıp açılmayacağına
karar verir.
Kolluk Kuvvetleri (Polis, Jandarma) ise Cumhuriyet savcısının talimatıyla ya da bazı
durumlarda re’sen hareket ederek olay yeri incelemesi yapar, tanık ve şüpheli ifadelerini alır,
delil toplar. Ancak savcının denetimi altındadır.
Soruşturmanın en önemli safhalarından biri delil toplama sürecidir. Delillerin hukuka uygun
şekilde elde edilmesi gerekir. Hukuka aykırı yollarla elde edilen deliller "hukuka aykırı delil"
sayılarak yargılamada kullanılamaz.
Şüpheli ifadesi alınırken, kişiye susma hakkı, avukat bulundurma hakkı, isnat edilen suçun ne
olduğu gibi bilgiler eksiksiz bildirilmelidir. Müdafiinin hazır bulunması özellikle ağır suçlarda
zorunludur.
Soruşturma sonunda Cumhuriyet savcısı, eğer "yeterli şüphe" oluştuğunu düşünürse iddianame
düzenler. Bu iddianame sulh ceza hakimi değil, asliye ceza ya da ağır ceza mahkemesi
tarafından değerlendirilir. Mahkeme iddianameyi kabul ederse kovuşturma evresi başlar.
Yeterli şüphe oluşmazsa, savcı "kovuşturmaya yer olmadığına dair karar" verir (KYOK). Bu
karara itiraz mümkündür.
Ceza dosyalarında soruşturma evresi, yalnızca bir hazırlık süreci değil, adaletin tecellisi
açısından kritik bir aşamadır. Bu evrede yapılan usul hataları, tüm yargılama sürecini
etkileyebilir. Bu nedenle hem savcılık makamı hem de kolluk kuvvetleri, soruşturmayı
yürütürken hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde hareket etmek zorundadır. Aynı şekilde, şüpheli
ve mağdur haklarının korunması da bu evrenin temel unsurlarındandır.