Gazze’yi dinliyorum gözlerim açık. Önce bombalar yağıyor gökyüzünden. Her tarafı sis kaplıyor, Yavaş yavaş yıkılıyor binalar şiddetli patlama seslerinden sonra. Yakınlarda bağırıp, çağırıp oradan oraya koşan anneler babalar çocuklar…
Gazze’yi dinliyorum gözlerim açık. Kuşlar falan geçmiyor sürü sürü. Kuşların yerine gürültülü uçak sesleri ve atılan bombaların süzülürken çıkardığı çığlıklar…
Bir kadının suya değmiyor ayakları. Çünkü su yok, yiyecek yok, ekmek yok un yok yok.
Gazze’yi dinliyorum gözlerim açık. Hiçbir yer cıvıl cıvıl değil. Hiçbir yerde güvercinler yok. Hiçbir yer serin değil, bombaların sıcaklığı her yeri kavuruyor. Güzelim bahar rüzgârlarının yerine hiç olmadık kadar büyük bir yangının yakıcılığı var.
Gazze’yi dinliyorum gözlerim açık. Çocuklar annelerine koşuyor bombaların altından. Bir kaçının göğsünde kırmızı güller açıyor birden. Oysa okula gideceklerdi. Minicik elleriyle kalem tutacaklardı. Okul bahçelerinde koşup oynayacaklardı.
Gazze’yi dinliyorum gözlerim açık. Bir duvarın dibinde annesine sarılmış bir kız çocuğu. Ama annesi ilgilenmiyor, annesi donuk, annesi soğuk. annesi cennette. Yan tarafta yüzü tozdan seçilemeyen bir çocuk daha. Dizlerine vurarak çocuğunu arayan bir anne. Yoksa tozdan topraktan tanıyamadı mı çocuğunu?
Gazze’yi dinliyorum gözlerim açık. Bir baba elini çocuğunun alnına koyuyor. Sıcak mı değil mi anlamıyor. Kalbinin vurmadığından anlıyor çocuğunun öldüğünü. Babanın dudakları kurumuş susuzluktan. Su yok ağlayamıyor.
Gazze’yi dinliyorum gözlerim açık. Sabahları güneş, akşamları ay doğmuyor Gazze’de. Fıstık ağaçları da kalmadı zaten. Zeytin ağaçları vardı bahçelerde çocukların gölgesinde oynadığı. Ne güzel ekmek kokuları gelirdi o bahçelerde. Hiçbir bahçe kalmadı. Hiçbir ağaç kalmadı.
Gazze’yi dinliyorum gözlerim açık. Kuşlar çırpınıyor her yerde, kanatları kırık olmalı. Bir kuş bir başka kuşu taşıyor gagasıyla. Tıpkı Gazzeli bir çocuğun şehit olmuş kardeşini sırtında taşıdığı gibi.
Gazze’yi dinliyorum gözlerim açık. Geride kalanların, bir lokma yemek için tencereleri uzattığı görüntüden utanmayan insanlığı dinliyorum gözlerim açık. Bebeklere, çocuklara, kadınlara, yaşlılara kurşun sıkan, bomba atan zalimleri seyreden İslam dünyasını dinliyorum gözlerim açık.
Gazze’yi dinliyorum gözlerim açık. İslam dünyasından daha fazla Gazze’ye duyarlılık gösteren Batılı üniversite öğrencilerinin gösterilerini, toplantılardaki tepkilerini dinliyorum gözlerim açık.
Gazze’yi dinliyorum gözlerim açık. Birkaç milyonluk lanet bir milletin dünyayı nasıl elinde oynattığını, finans, medya ve sinema sektörünü nasıl kullandığını dinliyorum.
Velhasıl insanlığı bu güne kadar getirdiği noktayı, bundan sonra da gözünün hiçbir şeyi görmeden sürükleyeceği felaketleri dinliyorum.