Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Üzülmemek Elde Değil

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

                              
Nisa Suresi 35 ayette şöyle buyrulur;
“Ey iman edenler! Kendiniz, ana babanız ve en yakınlarınızın aleyhine de olsa,
Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun.
(Şahitlik ettikleriniz) zengin veya fakir de olsalar (adaletten ayrılmayın).
Çünkü Allah ikisine de yakındır. (onları sizden çok kayırır) 
Öyle ise adaleti yerine getirmede nefsinize uymayın.
Eğer (şahitlik ederken gerçeği) çarpıtırsanız veya (şahitlikten) çekinirseniz (bilin ki) şüphesiz Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” 
Elazığ Belediyesine bir müracaatımız oluyor.
Kat maliklerinin imzalarıyla birlikte…
Ekte fotoğraf ve belgeler sunarak…
Dilekçede,
“sitenin fiziki görüntüsünü ve estetiğini de bozarak izinsiz olarak ön balkonuna ek olarak “kaçak yapı” inşa etmiştir…” 
Böyle bir kaçak yapının kaldırılmasını dilekçemizde;
‘kat sakinleriyle birlikte…’ talep ediyoruz.
Sadece bir kişinin talebi değil, ‘kat sakinlerinin talebi…’
Bizler, bu talebin yerinde görülmesini dilerdik…
“inşai faaliyet yapılmış bitirilmiş…” 
Belediyenin verdiği cevap o kadar garip ki!
Üzülmemek elinizde değil!
Elazığ Belediyesinden,
01.04.2022 tarih ve E-53969463-622.03-31450 Sayılı yazılarında;
“…yapımı devam eden herhangi bir inşai faaliyete rastlanılmamıştır”
“…634 sayılı Kat mülkiyeti kanunu çerçevesinde ilgili mahkemelere başvurmanız gerekmektedir.”
Bizim inancımız, ‘empati…’ yapınız diyor.
Empati sözlükte nedir?
Empati sözlükte, “Kişinin kendisini başka bir bilincin yerine koyarak, söz konusu bilincin duygularını, isteklerini ve düşüncelerini, denemeksizin anlayabilmesi becerisi”
Empati ile ilgili Tolstoy’un nefis bir tespiti dikkatlerimizi çekmektedir;
“İnsan acı duyabiliyorsa canlıdır. Başkasının acısını duyabiliyorsa insandır.”
Allah Resulü (asv) buyuruyorlar; 
“Sizden biriniz, kendisi için arzu edip istediği şeyi, din kardeşi için de arzu edip istemedikçe, gerçek anlamda iman etmiş olamaz!”
Akli, fikri, zihni, vicdani paylaşım yolunu mutlaka açmalıyız…
Birbirimizi, ‘anlamaya götüren yollarda’ buluşmalıyız.
Belediye nihai olarak ne diyor, 
“…634 sayılı Kat mülkiyeti kanunu çerçevesinde ilgili mahkemelere başvurmanız gerekmektedir.”
Bir yanlış var mı, ?
“Var…”
Kat sakinleri bundan rahatsız değil mi?
“Rahatsız…”
O yanlışın belgesi var mı?
“Var…”
Bütün bunlar, ‘bir üst kattakine zarar veriyor mu?’
“Maddi ve manevi bakımdan zarar veriyor!”
Bütün bunlar, ‘izin alınarak mı yapılmış?’
“Hayır…”
Bütün olumsuzluklara rağmen, 
Belediye resmi yazılarında, ‘görmedim…’ diyor.
Gerçekten, ‘üzülmemek elde değil’
Ayet ne buyuruyor, “bu dünyada gözü kör olanın ahirette de gözü kör olacaktır!”
Her ne olursa olsun, ‘öncelikle sağduyu…’ 
Her ne olursa olsun, ‘öncelikle hakkın yerini bulması…’
Son sözümüz nedir, “niyet hayır, akıbet hayır ola!”


 

Yazarın Diğer Yazıları