Türk Dünyası Kültür Başkenti, önemli bir vizyon çalışmalarının eseridir.
Türk Dünyası Kültür Başkenti, her yıl, “TÜRKSOY tarafından belirlenen Türk Dünyasından bir şehrin ev sahipliğinde gerçekleştirdiği organizasyonudur.
Türk Dünyası Kültür Başkenti için ilk karar, 2010 yılında Türksoy’un onuncu toplantısında alınacaktır.
2012 tarihinden günümüze gelinceye kadarda, Türk Dünyası Kültür Başkentleri şu tarihi şehirler olacaktır.
Astana (2012 Yılı- Kazakistan), Eskişehir (2013 Yılı- Türkiye), Kazan (2014 Yılı- Tataristan),
Merv (2015 Yılı- Türkmenistan), Şeki (2016 Yılı- Azerbaycan), Türkistan (2017 Yılı- Kazakistan),
Kastamonu (2018 Yılı- Türkiye), Oş (2019 Yılı- Kırgızistan), Hive (2020 Yılı- Özbekistan),
Bursa (2022 Yılı- Türkiye), Şuşa (2023 Yılı- Azerbaycan), Anav ( 2024 Yılı- Türkmenistan),
Aktau (2025 Yılı- Kazakistan)
Yıllarca bu köşemizde, haklı sebeplerle/ veya gerekçelerle yazdık… Elâzığ Şehri, “1992 tarihinden itibaren Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarını…” kesintisiz olarak, hiçbir fedakârlıktan da kaçınmayarak hayata geçirmiştir. Türk Dünyasından, “Yüzlerce Şair, Bilge Kişi, Araştırmacı Yazar, Kalem ve Kelam erbabı kişiler, Dergi ve Yayıncılar, Dernekler…” Elâzığ Şehrinde misafir edilmişler. 2003 tarihinden itibaren de, “Türk Dünyası Hizmet Ödülleri…” gerekçeli kararlarla, Şehrin Ödülü olarak verilmiştir.
Uluslararası Hazar Şiir Akşamları Şimdiye Kadar; “Av. Fikret Memişoğlu,
Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu, Cenani Dökmeci, İshak Sunguroğlu, Hacı Hayri Bey,
Fethi Gemuhluoğlu, Ahmet Kabaklı, Nüzhed Dede, Elmas Yıldırım, Mağcan Cumabay,
Cengiz Aytmatov, Bahtiyar Vahapzade, Necip Fazıl Kısakürek, Ahmet Yesevi,
Mehmet Akif Ersoy, Yunus Emre, Yahya Kemal Beyatlı, Arif Nihat Asya, Ali Şir Nevai,
Abay Kunanbay, Sezai Karakoç, Ziya Gökalp, Ganire Paşayeva ve Nuri Pakdil…” anılarına yapılacaktı…
2003 Tarihinden İtibaren, “Türk Dünyası Hizmet Ödülleri de; Rauf Denktaş’a, Mehmet Emin Aga ve İbrahim Şerif’e, Nursultan Nazarbayev’e, Cengiz Aytmatov’a, Turan Yazgan’a, Mustafa Cemiloğlu’na, Bahtiyar Vahapzade ’ye, TİKA’ya veriliyordu. Şunu da ifade etmeliyim, 1995 yılı Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarında, Elâzığ Şehrinin misafiri, Doğu Türkistan Türklerinin Efsanevi Lideri, İsa Yusuf Alptekin olacaklardı.
Sanat ve Edebiyat Dostlarına en içten ve kalbi bir sesle söylemek isterim; “Hazar’da bu milletin Rönesans’ını görüyorum… “ 13ncü Asırda Anadolu’yu aydınlatanlar; İlk isim Yunus dersiniz… Mevlanalar, Ahmet Fakihler, Ahi Evranlar, yola devam edersiniz. Bir büyük dinamizm, bir büyük aksiyon görürsünüz. 21.nci Asırda, bizler farklı bir şey aramıyoruz. Bu coğrafyada tarihi buluşturmak en büyük sevdamızdır. “Dil’de, İş’te, Fikir’de Birlik” diyebilme sevdası...
O sevdayla, yürek dolusu bir selâmı elbette, Türk Dünyasına/ Gönül ve Muhabbet Coğrafyamıza gönderiyoruz. TÜRKSOY’a da, kalbi çağrımız şu olacaktır; “2026 Yılı Türk Dünyası Kültür Başkentine…” Elâzığ Şehri her bakımdan hazırdır…
Cengiz Aytmatov, “Elâzığ Şehri, Türk Dünyasının Manevi Azığıdır!” der. Bu ifadeler, bu şehrin sosyal sorumluluk şuurunda ne kadar erdemli bir rol oynadığına da işaret etmektedir.
Şunu kalbi bir lisanı hal ile ifade edebilirim, “Elâzığ Şehri, tarihi buluşturan ‘VUSLAT ŞEHRİDİR’
Bu şehirde, ‘sevda dolu yüreklerin ‘HOYRAT ESİNTİLERİ’ yağmur damlaları misali gibidir. O nağmeler, ‘bir ve beraber olma şuurunun hikmet şualarını taşır’ Elâzığ Şehrinin hemşerilik beratını kuşanmış bulunan Sadık Kemal Tural Hocamız, Elâzığ Şehri için, “Şiirin Başkenti!” hakikatini cümle âleme haykırırlar.
Ey kadim dostlar bilesiniz, “Halep’te gözyaşımı; Kerkük’te, gönlümü bıraktım. Fırat Vadisinde hüznümü, Harput’ta ‘duamı’ bıraktım.”
Harput’ta, ‘Hoyrat esintisi’ nedir? Türk iline esen yeller sedadır! O seda, Fuzuli’de içli nağme! Nedim’de, dost meclisinde badedir. Harput, Âlem-i İslâm’ın nuruyla; Yıkanmış, harcında iman suruyla; Hak böyle yazmış Türk’e huzuruyla, Kahramanlık borcu, onda edadır…
Derler, ‘Elâzığ bir çanak içinde’ Sevdası, Uluğ Türkistan içinde/ Çanak tutar eller gülzar içinde/ Türküler, gönlümü verdiğim şehir…
Kültür Başkenti ile birlikte, “Türkvizyon Şarkı Yarışması…” Elâzığ Şehrine yakışır, efendim…
Elâzığ Şehrimizi, kamu ve sivil kurum ve kuruluşlarıyla birlikte, “2026 Yılında Türk Dünyası Kültür Başkenti..” olması yolunda bir büyük seferberliğe çağırıyorum. Bu çağrı, bir sağduyu çağrısıdır. Erdemli bir Şehrin, kendisine layık olana talip olması yönünde bir kutlu irade çağrısıdır. Ey güzel Şehir, ‘Erdemli duruşunla birlikte tarih yazma vaktidir…’ Selam ve Muhabbetle…
