Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Temiz toplum

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Sıklıkla kullandığımız bir ifade vardır, “Erdemli insandan, Erdemli topluma…”
Bu bir idealdir. Ailelerimiz, Okullarımız, Evlatlarımız, Toplumun her
kesimi, “bu ideale kendilerini hazırlamalıdır…”
Her Cuma Günü, Hutbede okunan bir dua vardır. Nahl Suresi 90.ayette
şöyle buyrulur; “muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım
etmeyi emreder, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı yasaklar. O,
düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.”
Düşünüyorum, taşınıyorum ve diyorum ki, “toplum olarak bu öğütün neresindeyiz?”
Halis Yıldız, ‘çevre kirliliğine dikkatleri çekiyor’ Sn. Yıldız’ın,
‘çevre konusundaki seferberlik çağrısına…’ canı yürekten katılıyorum.
Allah’ın Resulü (sav) buyuruyorlar; “Allah temizdir, temizliği sever!”
Dikkatleri üzerimize çeken bir diğer hadis ise, “Namazın anahtarı
temizliktir…”
Elâzığ gibi nezih bir şehirde, ‘iyiliği, güzelliği, yüksek bir ahlak
ve morali…’ tabi ki sürekli konuşacağız.
Hz. Aişe (ra.) şöyle buyururlar; “Müslüman temizdir, kirsizdir. Siz de
temiz olun, temizleniniz. Zira cennete temizler girer.”
Efendiler, Elâzığ Şehrine gelen bir insanın, bu şehrin temizliğine
gıpta ile bakmasını arzu ederim. Bu şehir, Türkiye’mizde, ‘temizliği
ile bilinsin…’ Bu nezih şehrimiz için şu ifadeleri zihinlere de
nakşedelim, “Erdemli insanların yaşadığı, temiz diyarlar…”
Ecdat ne demişler, “Vücudunu kirden, ağzını küfürden, kalbini kibirden koru!”
Zaman içerisinde öyle bir değişim ortaya koyalım ki, ‘farkı, fark etsinler…’
Bütün bunlarda, ‘nitelikli bir eğitimden…’ geçiyor.
Anne-Babalara olan sağduyu çağrımız, ‘akılla gönülleri birleştirme çağrısıdır…’
Konfüçyüs, “Herkes evinin önünü süpürürse, bütün şehir temiz olur!”
Temizlik konusunda, ‘ortak bir aklı…’ geliştirirsek elbette ki,
şehrimizin dört bir yanı temiz/ pak olur.
Hacı Bektaş-ı Veli, “Kendini temizlemeyen, başkasını temizleyemez.”
Öncelikle, ‘kendimizden başlayacağız…’
Kendi nefsimizde, kendi vicdanımızda, kendi çevremizde, ‘bütünüyle
temiz olacağız…’ Her türlü kirden ve pastan kendimizi arındıracağız…
Guenonn, “Kirli bir ortamda temiz bir iş yapamazsınız. Önce orayı
temizlemek gerekir.”
Temizlik konusunda; müdahaleci olacağız… Tavizsiz ve de riyasız
olacağız. Ve de, sonuna kadar da, ‘mücadeleci…’ olacağız.
Yusuf Has Hacib’in sıklıkla kullandığımız bir sözü vardır; “İnsan,
temiz olmayan şeyleri su ile yıkayıp temizler, eğer su kirlenirse, o
ne ile temizlenir…”
En fazla kimlerden müştekiyiz, “bulundukları ortamı bataklık haline
getirenlerden!”
Geliniz, şehrimizi sokak sokak, mahalle mahalle gezelim… Yolları
birlikte gerekirse günboyu aşındıralım.
Nerede gözünüzü ısıran bir kirlilik varsa, ‘mümkünse kendi
imkânlarımızla…’ Mümkün değilse, ‘resimleyelim…’ ilgili mercilere
iletelim. Bu bir, ‘erdemli/ veya ahlaki bir seferberlik…’ olsun.
Temiz olma, / durma/ duyma/ dokunma/ şuurunu milletin vicdanında
oluşturalım. Tabi ki, temizliğin de; Maddi ve Manevi boyutları var…
Bizler, her ikisi ile de ilgiliyiz.
Mutlaka ki, biri olmadan diğeri olmaz.

TAASSUP NEDİR
Taassup, aklın üzerinde mengene
Gözü körlük, gönül karanlığı!
Zafiyet, güvensizlik,
Tomur tomur şüphe,
Adli katleden hüküm,
İfratın galeyanı, benliğin azameti!
Buz tutan, dertlenmeyen yürek!
Vicdansızın kanaati, kopkoyu bir mazi,
Her şeyiyle fantezi bir ati!
Taassup, İçi kof, dışı küf bağlamış fikir hokkabazı!
Taassup, kendi gölgesine kadar uzanan nefret!
Taassup, cehaletin kopardığı kasırga!
Taassup, idraki yok sayan idraksizlik!
Taassup, Işıktan karanlığa kaçış!
Taassup,  sevgisizlik ve seviyesizlik!
Velhasıl taassup, çoraklaşan gönül!
Çoraklaşan toprak!
Taassup, kanayan yaramız!
Aşksız, yarsız, sevdasız,“sız”larla biten
Suya düşmeyen izler…

Yazarın Diğer Yazıları