Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Sözün özü

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

AFETİN OLUR

Zamana ve mevkiine gösterilen iltifat,

Gün gelir, afetin olur.

**

AĞAÇ OL

Ağaç ol,

Dalın, budağın olsun!

Çiçek aç, meyven olsun!

Güneşe siper ol, gölgen olsun!

Alçak olur,  

Seven gönül alçak olur! .  

Gözü gönlü aç, şükürsüz;  

Nimete nankör alçak olur! .

BAĞIMIZ GÖNÜL  

Bağımız gönül, dilimiz sevda

Emzirir, ab-ı hayat iksirini

**

Ben olmasın,  

Al yanakta ben olmasın  

Sen var iken, biz var iken  

Her sözün başı ben olmasın

BİR KALP DE

Bir kalpte iki din olmaz  

İkilik nifak kokusu  

Aşk damarında kin olmaz  

Ayrılık azap yakısı

**

Boşalır,  
Vermeyen el/ boş alır  

Mütevazı toprağa  

Gökten rahmet boşalır! .

CANAN OLMALI

Cihanda can olmalı

Cana, canan olmalı!

Aşktan gayri n’ola ki;

Hak yolunda olmalı

CEHALETİN

Cehaletin, taassup kokan

Evladını gömdüğü, o / kuma

Pusatlanır kelimeler,

Kalbe huzur verir, OKUMA!

**

Oku, “İkra” ilk emir oku

Kelimeler ışıl, ışıl

İlmin sadaktaki oku!

**

Çalmasın,

Türküler, biz/ siz çalmasın

Taşında çınlar feryadım;

Ülkemde çanlar çalmasın

Çekmeli,  

Göze sürme çekmeli  

Akıl, izan olmayanı  

Göz önünden çekmeli!  

**

Dert yaman deva göçer  

Zevk-ü sefa, havâ göçer  

On binlerin günah keçisi;  

Veli Göçer, veli Göçer!  

**

Devedeki inadın,  

Önünde yürür eşek! .  

Taşır akıl yükünü;  

Akıldan pay almaz eşek!  

**

DİL YARASI…

Kapanmaz!  
Dil yarası, kapanmaz  

Açma, tefrikaya kapı;  

Aralarsan kapanmaz

***

Dolanır,  
Ay menzilinde dolanır  

“Keser döner, sap döner”  

Taş ayağına dolanır!  

Duruşu olmayanın,

Gün gelir vakarı zeval bulur.

**

Duman olur,  

Zirveler duman olur  

İçinde çığlık kopar;  

Etraf toz- duman olur

**

Durulmaz,  
“Su, bulanmadan durulmaz”  

Fitne, fesat, tefrika ile  

Bulanan belde de durulmaz!

**

Düşte gör,  

Dost, düşman kimmiş  

Düş de gör  

Hayal edemediğin,  

Ülküleri düşte gör…  

**

Edep içre olmayan  

Söze, saçma dersiniz!  

Bir atımlık barutun  

Adına, saçma dersiniz!  

**

Eski Dostlar,  

Anılarda Eski Dostlar  

Mazi, perde perde açılır;  

Işık gibi doğar, Eski Dostlar

**

Eski Dünya, huzuru çimlendirmekte

Yeni Dünya, mazlumu çiğnettirmekte!

**

Ey hırçın eda,  

Ey kahpe seda,  

‘darbe’ diyen dil;  

Sizlere el veda!

**

Fatih’in topları düşerken surlara,  

Bil ki, ferman okundu asırlara!  

**

Fırçası gönül olanın tuvali;

Sevgi ilmeğinde boyar âlemi

**

GARİP BİLİNE

Düşte gör garip iline

Kör olma ki garip biline!

Dola vicdanı diline

Garip güne dalgın bakar

GIYBET OLUR

Gıybet olur,

Her kem söz gıybet olur

Yalanın adı, iftira

Sızlatır gıybet olur!

Gömülür,  

Kumlara gömülür inat!  

Bir seda; ey Süreka;  

İçindeki kini at!  

GÖNÜL OLANIN

Fırçası gönül olanın tuvali

Sevgi ilmeğinde boyar âlemi

Hâkimdir!  

Kapın çalan ha, kimdir?  

Er kişinin vicdanı;  

Kendisine hâkimdir

Harca,  

İyilikleri harca,

Birgün sana döner,

Hayır, dualarla, âminlerle

**

Haksızlığa hak ister  

Sızlayan vicdan hak ister  

Işığıyla titrer mum,  

Aydınlıktan hak ister!  

**

Hayatım seferberlik gibi geçti

Neferlik oldu, bize düşen yol…

**

HER İNSAN BİR ÂLEMDİR

Elif, Allah

Lâm, Cebrail

Mim, Muhammed

ÂLEM

Elif, ayakta

Dal, rükûda

Mim, secdede

ÂDEM

**

Kanat ol!  

Uçmak için kanat ol  

Dosta güven ver, yar ol;  

Yârine kol, kanat ol.  

**

Kanadım,  
Sanat, kolum kanadım  

Kırılırsa kanadım,  

Nerede kalır adım?  

**

Kapanmaz!  
Dil yarası, kapanmaz  

Açma, tefrikaya kapı;  

Aralarsan kapanmaz

**

Kâinat nefes,  

Davut’a ses verir  

Bir karınca, kararınca;  

Süleyman’a ders verir!

**

KİMİN FERMANI

Kimin fermanı ıslahat

Yüz elli yıllık maslahat

Yakarışımız Huda’dan,

Bizi hayırla islah et

**

Kötü söz, od yatağında taş olur  

Güzel söz, bal peteğinde aş olur!

**

Kurt dadanır,  

Meyveye kurt dadanır  

Kendi haline bırakılan;  

Sürüye kurt dadanır…

**

Millete efendilik yoktur, ona hizmet vardır.

Bir millete hizmet eden onun efendisidir.**

**

NEHİR OLUR

Çay, pınar nehir olur

Hüzün yağmurları akara

Gönülden göze nehir olur

**

Okul Olur,

Millete ocak, okul olur

Tüter bacası, nefesinden

İlme’l yâkin, o / kul olur

**

Örülür,  
Başa çorap örülür  

Bin bir dolap peşinde,  

Sinsi tuzak örülür…  

**

Parça bütünde güzel  

Hakka esaret güzel  

Dertlere şifa veren;  

Hazreti Furkan güzel…  

**

Rahmet Yağar,  

Üç aylarda rahmet yağar

Sabırla dokur zamanı;

Kandil kandil rahmet yağar!  

**

RİYA

Aynalardan kaçıramaz yüzünü

Riya, insandan kaçırır kalbini

**

Sanat dünün görkemi  

Ezelden kalkan gemi  

Götürür asırlara,  

O şirin endamı!  

**

SECCADEM

Seccadem taşır bütün yüreğimi

Yüreğim alnından öper seccademin

**

Sevdası olmayanın sevgisi de olmaz

Ülküsü olmayanın söyleyeceği türküsü de olmaz

**

Sırrını ifşa etme  

Ummadığın taş baş yarar  

Post kavgasını çekme,  

Zehirle pişmiş ‘aş zarar…’

**

Soldurma,  
Gülü kokla, soldurma  

Halka tepeden bakıp,  

Gönülleri soldurma!  

**

Sür tarlayı!  

Tohum at, sür tarlayı  

Nerede yağmur varsa;  

Oraya sür tarlayı

**

ŞAİR YÜREĞİYLE

 Kötü söz, od yatağında taş olur

Güzel söz, bal peteğinde aş olur

**

TAŞ KESİLİR

Göğe yükselen başlar,

Kirlenirse taş kesilir.

Terk-i diyâr edilen sevgi,  

Hasrete nakkaş kesilir!

**

Taş koyulur!  

Taş üstüne taş koyulur  

Girme namert fendine;  

Yol üstüne taş koyulur

**

Toprak alır,  

Acımı toprak alır  

Bu vatan, bayrak için;  

Tacımı şehit alır…  

**

Tuzak olur!  

Toprak hâki, tuz ak olur  

İlim/Hikmet göç etti mi?  

Nefis cana tuzak olur!

Dağda şaki, yolda tuzak olur

**

Uyutulur,  
Anne kucağında yavru,  

Ninniyle uyutulur…  

Suni gündemle,  

Millet uyutulur…  

**

VİCDAN TERAZİSİ

Sözü, vicdan terazisine taşı

Tartıya gelmeyen söz akla ziyan

**

Yârin gözü iki çeşme  

N’ olur yaramı deşme  

Aşk gözünü doldurur;  

Ab-ı hayat olur çeşme! .

**

Yarınlara  
Taşınır yarınlara  

Umut dolu bir nesil  

Kültür ve Sanat ile  

Taşınır yarınlara!  

 

Yazmış yazın!  

Kader yazmış yazın  

Gönlünü hep ferah tut,  

Kışa dönmesin yazın!  

**

YEİS

Yeis, milletlerin kanser denilen en dehşetli hastalığıdır:

Yeis, korkak, aşağı ve acizlerin işidir

**

YİĞİDİ YIKAN

Yiğide, ne top dayanır ne gülle! .  

Namerde aman vermez, yıkılmaz...  

Yıkılır, dostun attığı bir gülle!  

**

YÜRÜMÜŞ

Bugün yine sisli bir hava

Dağları duman bürümüş

Es rüzgâr, serinliğin deva  

Çiçeğe ferman yürümüş

**

Zıtlar ikilem değil,  

Hayatın senfonisi  

Ak, karayla bilinir  

Birbirinin hamisi! .

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları