AFETİN OLUR
Zamana ve mevkiine gösterilen iltifat,
Gün gelir, afetin olur.
**
AĞAÇ OL
Ağaç ol,
Dalın, budağın olsun!
Çiçek aç, meyven olsun!
Güneşe siper ol, gölgen olsun!
Alçak olur,
Seven gönül alçak olur! .
Gözü gönlü aç, şükürsüz;
Nimete nankör alçak olur! .
BAĞIMIZ GÖNÜL
Bağımız gönül, dilimiz sevda
Emzirir, ab-ı hayat iksirini
**
Ben olmasın,
Al yanakta ben olmasın
Sen var iken, biz var iken
Her sözün başı ben olmasın
BİR KALP DE
Bir kalpte iki din olmaz
İkilik nifak kokusu
Aşk damarında kin olmaz
Ayrılık azap yakısı
**
Boşalır,  
Vermeyen el/ boş alır  
Mütevazı toprağa
Gökten rahmet boşalır! .
CANAN OLMALI
Cihanda can olmalı
Cana, canan olmalı!
Aşktan gayri n’ola ki;
Hak yolunda olmalı
CEHALETİN
Cehaletin, taassup kokan
Evladını gömdüğü, o / kuma
Pusatlanır kelimeler,
Kalbe huzur verir, OKUMA!
**
Oku, “İkra” ilk emir oku
Kelimeler ışıl, ışıl
İlmin sadaktaki oku!
**
Çalmasın,
Türküler, biz/ siz çalmasın
Taşında çınlar feryadım;
Ülkemde çanlar çalmasın
Çekmeli,
Göze sürme çekmeli
Akıl, izan olmayanı
Göz önünden çekmeli!
**
Dert yaman deva göçer
Zevk-ü sefa, havâ göçer
On binlerin günah keçisi;
Veli Göçer, veli Göçer!
**
Devedeki inadın,
Önünde yürür eşek! .
Taşır akıl yükünü;
Akıldan pay almaz eşek!
**
DİL YARASI…
Kapanmaz!  
Dil yarası, kapanmaz  
Açma, tefrikaya kapı;
Aralarsan kapanmaz
***
Dolanır,  
Ay menzilinde dolanır  
“Keser döner, sap döner”
Taş ayağına dolanır!
Duruşu olmayanın,
Gün gelir vakarı zeval bulur.
**
Duman olur,
Zirveler duman olur
İçinde çığlık kopar;
Etraf toz- duman olur
**
Durulmaz,  
“Su, bulanmadan durulmaz”  
Fitne, fesat, tefrika ile
Bulanan belde de durulmaz!
**
Düşte gör,
Dost, düşman kimmiş
Düş de gör
Hayal edemediğin,
Ülküleri düşte gör…
**
Edep içre olmayan
Söze, saçma dersiniz!
Bir atımlık barutun
Adına, saçma dersiniz!
**
Eski Dostlar,
Anılarda Eski Dostlar
Mazi, perde perde açılır;
Işık gibi doğar, Eski Dostlar
**
Eski Dünya, huzuru çimlendirmekte
Yeni Dünya, mazlumu çiğnettirmekte!
**
Ey hırçın eda,
Ey kahpe seda,
‘darbe’ diyen dil;
Sizlere el veda!
**
Fatih’in topları düşerken surlara,
Bil ki, ferman okundu asırlara!
**
Fırçası gönül olanın tuvali;
Sevgi ilmeğinde boyar âlemi
**
GARİP BİLİNE
Düşte gör garip iline
Kör olma ki garip biline!
Dola vicdanı diline
Garip güne dalgın bakar
GIYBET OLUR
Gıybet olur,
Her kem söz gıybet olur
Yalanın adı, iftira
Sızlatır gıybet olur!
Gömülür,
Kumlara gömülür inat!
Bir seda; ey Süreka;
İçindeki kini at!
GÖNÜL OLANIN
Fırçası gönül olanın tuvali
Sevgi ilmeğinde boyar âlemi
Hâkimdir!
Kapın çalan ha, kimdir?
Er kişinin vicdanı;
Kendisine hâkimdir
Harca,
İyilikleri harca,
Birgün sana döner,
Hayır, dualarla, âminlerle
**
Haksızlığa hak ister
Sızlayan vicdan hak ister
Işığıyla titrer mum,
Aydınlıktan hak ister!
**
Hayatım seferberlik gibi geçti
Neferlik oldu, bize düşen yol…
**
HER İNSAN BİR ÂLEMDİR
Elif, Allah
Lâm, Cebrail
Mim, Muhammed
ÂLEM
Elif, ayakta
Dal, rükûda
Mim, secdede
ÂDEM
**
Kanat ol!
Uçmak için kanat ol
Dosta güven ver, yar ol;
Yârine kol, kanat ol.
**
Kanadım,  
Sanat, kolum kanadım  
Kırılırsa kanadım,
Nerede kalır adım?
**
Kapanmaz!  
Dil yarası, kapanmaz  
Açma, tefrikaya kapı;
Aralarsan kapanmaz
**
Kâinat nefes,
Davut’a ses verir
Bir karınca, kararınca;
Süleyman’a ders verir!
**
KİMİN FERMANI
Kimin fermanı ıslahat
Yüz elli yıllık maslahat
Yakarışımız Huda’dan,
Bizi hayırla islah et
**
Kötü söz, od yatağında taş olur
Güzel söz, bal peteğinde aş olur!
**
Kurt dadanır,
Meyveye kurt dadanır
Kendi haline bırakılan;
Sürüye kurt dadanır…
**
Millete efendilik yoktur, ona hizmet vardır.
Bir millete hizmet eden onun efendisidir.**
**
NEHİR OLUR
Çay, pınar nehir olur
Hüzün yağmurları akara
Gönülden göze nehir olur
**
Okul Olur,
Millete ocak, okul olur
Tüter bacası, nefesinden
İlme’l yâkin, o / kul olur
**
Örülür,  
Başa çorap örülür  
Bin bir dolap peşinde,
Sinsi tuzak örülür…
**
Parça bütünde güzel
Hakka esaret güzel
Dertlere şifa veren;
Hazreti Furkan güzel…
**
Rahmet Yağar,
Üç aylarda rahmet yağar
Sabırla dokur zamanı;
Kandil kandil rahmet yağar!
**
RİYA
Aynalardan kaçıramaz yüzünü
Riya, insandan kaçırır kalbini
**
Sanat dünün görkemi
Ezelden kalkan gemi
Götürür asırlara,
O şirin endamı!
**
SECCADEM
Seccadem taşır bütün yüreğimi
Yüreğim alnından öper seccademin
**
Sevdası olmayanın sevgisi de olmaz
Ülküsü olmayanın söyleyeceği türküsü de olmaz
**
Sırrını ifşa etme
Ummadığın taş baş yarar
Post kavgasını çekme,
Zehirle pişmiş ‘aş zarar…’
**
Soldurma,  
Gülü kokla, soldurma  
Halka tepeden bakıp,
Gönülleri soldurma!
**
Sür tarlayı!
Tohum at, sür tarlayı
Nerede yağmur varsa;
Oraya sür tarlayı
**
ŞAİR YÜREĞİYLE
Kötü söz, od yatağında taş olur
Güzel söz, bal peteğinde aş olur
**
TAŞ KESİLİR
Göğe yükselen başlar,
Kirlenirse taş kesilir.
Terk-i diyâr edilen sevgi,
Hasrete nakkaş kesilir!
**
Taş koyulur!
Taş üstüne taş koyulur
Girme namert fendine;
Yol üstüne taş koyulur
**
Toprak alır,
Acımı toprak alır
Bu vatan, bayrak için;
Tacımı şehit alır…
**
Tuzak olur!
Toprak hâki, tuz ak olur
İlim/Hikmet göç etti mi?
Nefis cana tuzak olur!
Dağda şaki, yolda tuzak olur
**
Uyutulur,  
Anne kucağında yavru,  
Ninniyle uyutulur…
Suni gündemle,
Millet uyutulur…
**
VİCDAN TERAZİSİ
Sözü, vicdan terazisine taşı
Tartıya gelmeyen söz akla ziyan
**
Yârin gözü iki çeşme
N’ olur yaramı deşme
Aşk gözünü doldurur;
Ab-ı hayat olur çeşme! .
**
Yarınlara  
Taşınır yarınlara  
Umut dolu bir nesil
Kültür ve Sanat ile
Taşınır yarınlara!
Yazmış yazın!
Kader yazmış yazın
Gönlünü hep ferah tut,
Kışa dönmesin yazın!
**
YEİS
Yeis, milletlerin kanser denilen en dehşetli hastalığıdır:
Yeis, korkak, aşağı ve acizlerin işidir
**
YİĞİDİ YIKAN
Yiğide, ne top dayanır ne gülle! .
Namerde aman vermez, yıkılmaz...
Yıkılır, dostun attığı bir gülle!
**
YÜRÜMÜŞ
Bugün yine sisli bir hava
Dağları duman bürümüş
Es rüzgâr, serinliğin deva
Çiçeğe ferman yürümüş
**
Zıtlar ikilem değil,
Hayatın senfonisi
Ak, karayla bilinir
Birbirinin hamisi! .
 
                             
                         
                         
                         
                        