YİĞİTLER BURCU
Nerede ülkemde yiğitler burcu
İrfan Ocağına dökelim harcı
Hal ehlinin gönlündesin ebedi
Atsızlar tutar, Kürşat’ça nöbeti
Lâkin haykırdı, her zaman dik durdu,
Âlem-i Türk’ün adsız neferleri
Tarih boyunca bitmez seferleri
SSYAL MEDYA
Sosyal Medya bize, ‘Fikir Bahçesi’
Sohbetler gönülden gönüle bağdır
Bikir misin, ‘muhabbetin lehçesi’
Bulut ol, ‘ihlasla sevgiyi yağdır’
CENGİNE BAK
Firavun ’la Musa’nın cengine bak!
İyinin de, kötünün de rengine bak
Birinde rahmet, diğerinde zahmet
İmanla, ihlâsın ahengine bak!
Bedri, ruhunla yüksel engine bak
“Hiç karanlıkla aydınlık bir olur mu?”
FERYADI ARTTI
Haddini bilmezler çoğaldı, arttı
Gel gör ki güneş kızararak battı
Arlandı, paralandı, onca yüzler;
Edebin, adabın feryadı arttı!
BİR ÇEKİRDEK DANESİ
Bir çekirdek danesi, koca cüsse onda!
O heybetin altında, ilahi sır onda
O daneden fışkırır, afaki güzellik
Tat, lezzet, letafey, can emaresi onda!
KÂİNATIN SOHBETİ
Sabahın ilk ışığında yolumuz
Bazen iniş, bazen yokuşa çıkar
Renkler sarıdan kızıla boyanır!
Hazan rüzgârıyla nakışa çıkar
Bedri, geceler yürür gün üstüne;
Kâinatın sohbeti kışa çıkar
TOPRAĞIN ÜSTÜNDE
Toprağın üstünde her şey birgün toprak olacak!
İzzet ve ikram sahibi ALLAH baki kalacak
Kâinat Sarayında; sultan halk edilen insan;
Halikını bilmezse sarayı zindan olacak!
NİĞBOLU…
At üstünde yıldırım, karanlığı yırtan ses;
'Bre Doğan...Dayan...Yettim..' günü sarsan nefes
Kızaran ufuk, sanki cehennem misali
Niğbolu, şecaatin küfre attığı kafes
EY MAĞRUR NEFİS
Ey mağrur nefis, âlimin elinde çaputsun
Kini, öfkeyi meşrebinde toplayan putsun
Zulüm bir ateş, kendi sarayını yakmada;
Vaveyla sende, hele masumun âhı tutsun!
TUTMAYAN UTANSIN
Hakkı hak bilip tutmayan utansın
Sözü sohbet bilip uymayan utansın
Dil gönlün aynası, aklın terazisi;
Kalemi sır bilip susmayan utansın!
HAKSIZLIK
Haksızlık, milletin başındaki ur
İnsanı çileden çıkarır gurur
Hadis; 'Kimin hakkı varsa, gelsin alsın' der
Hak yiyen azap içinde boğulur
SERBEST PİYASA
Serbest piyasa, kara parayı akladı!
Helal kazancın yanında haramı sakladı
Büyük balığın, küçük balığı yuttuğu
Kapital denen ‘havuz’ insafı yasakladı! .
GECELER
Geceler, geceler bana sığınak
Sessizlik, ah ölüm çöken sessizlik
Fikir, geceleri boğan sağanak;
Akıl, şu koca bedene barınak!
FATİH’İN TOPLARI
Fatih’in topları düşerken surlara,
Bil ki, ferman okundu asırlara!
RAHMET SAĞANAĞI
Gecesinde rahmet sağanağı var
Gündüzünde hikmet dayanağı var
Bin bir mana ötesinde derinlik;
Gönüllerde hizmet barınağı var.
DOĞRU…
Doğru, bir çizgi üzerinde yürür
Söz besler sevdayı, makamla büyür
Gözde nazar vicdanda safileşir
Hafif meşrep kendi içinde çürür