ŞAİRİN LİMANI
O limanda, sessiz bir çığlık!
Püfür, püfür esen, serinlik...
Gönle çarpan, ilham dalgaları
Göz alabildiğine mavi bir ufuk
Ufuk çizgisi, yudum yudum demlenir
Deli gönül, bu deryada gamlanır...
Kimbilir, bu limandan kaçıncı gemi,
Sükûtun, yol verdiği dalgalara…
OLMASIN
Yolun sarp olsun, bataklık olmasın
Akıl vicdana dost, birlik yürüsün
Deli-dolu, sağa-sola sapmadan,
Hayat yolunda, sakatlık olmasın
Sabırla çekilir, koca bir ömür
Çile yol açsın, hasetlik olmasın.
YANGIN
Yangın, salgın bir hastalık!
Ne öyle bakarsın alık alık
Acı bir lokma, acı bir keder,
Vallahi insanı verem eder!
Ey akıl, toprağa düşmez mi?
Bunca sarsıntı, seni üzmez mi?
Yangın, vatanımın dört bir yanında
Alevler, milletimin feryadında!
O feryat, ölüm kusan fırtına…
BAŞBAĞLAR
Başbağlar, başbağlar!
Kem sözden sakınır, başbağlar
Acıyı içine gömer,
Kem sözden yakınır, Başbağlar
Munzur yaman bir ok gibi
Sızısı Kırkgöz’den akar
Gidilecek yol yok gibi
Hasreti yürekler yakar.
Bozbulanık nehir gibi
Karasu, deli dolu akar
Yeşil duvaklı şehir gibi
Eğin, “taşa zincir takar”
Kıvrılır bir yılan gibi
Yolları endişe kokar
Savrulur heyelan gibi
Kan ve barut kokusu çöker
Her bir kanadı süs gibi
Kafesten gelen ses gibi
Güneşi örten sis gibi
Damla damla gözyaşı döker
SARHOŞ OLURUZ
“Bir varmış bir yokmuş” söz deryasının
İçinde demlenir, sarhoş oluruz
Feryadı eksilmeyen dünyasının,
Yaslı tacını görür, bir hoş oluruz!
BİRBİRİNE DANIŞANLAR
Birbirine danışanlar,
Daha az yanılır,
Daha sağlıklı karar verirler
Daha huzurlu, daha güvende
Safları daha sık...
İstişarede rahmet ve bereket...
Danışanlar, daha kazançlı...
BİR OLUN…
İnancımız, "Bir olun, beraber olun"
Dağlar gibi, "omuz omuza verin"
"Binanın, tuğlaları gibi olun!"
Bir akıl, bir yürek, bir vücut olun!
İşte, ordadır; "devletin kudreti"
Sarsılmaz bir kale, onun vecd hali,
Vallahi perişan düşmez ahali
İKİYÜZLÜ
İkiyüzlü, riyanın yaydığı bataklık!
Bataklık içinde yükselir feryat,
Nasıl hikâye; beyaz sayfa, aklık?
Haramzadenin elinde tutsaklık
Bir kısır döngü, başları döndürür…
ADALET…
Adalet, yedi harf, üç hece
Adaletlim, devletlim sözü nice,
O nice söz etrafında bu millet;
Hak ışığında yürür gündüz-gece
Mum kimin yanar gönlümde adalet
Erdemli insanla anılır, asalet!
BOZKIRDA
Bozkırda ufuklar kızıla çalar
Kıratım rüzgâr gibi menzile dalar
Derin vadilere kayar gözlerim
Kim bilir nice avlaklarla doludur!
Kurşuni kayalardan süzülür kartal
ÂDEM DÖKÜLDÜ
İnsan, “âlemde bir sırdır” sırrı döküldü!
Haya ve iffet kalkınca adem döküldü
Yerine bir garip yaratık çıktı da;
Yandı, yakıldı cemiyet tel tel döküldü
GÖÇ ETTİ
Göç etti bu şehrin harsı yıllar boyu
Güç gitti, derman kalmadı renkler koyu
Bir ah çekti, bin vah işitti derinden;
Taşlar oynadı birer birer yerinden
Viran olan beldeye baykuşlar konmuş!
Yüreğimin ışığı şamdanlar sönmüş
MUHAMMED’İ BURAKLAR
Vaktin nöbetinde, beş durak
Duraklar kıyamdadır, rükûdadır
O anda; ne toprak, ne gönül çorak
Semada dolaşır Muhammed’i buraklar
Kan pıhtısında, kâinat gizemi
Hayran bırakır, o müthiş nizamı
DALGALAR
Dalgalar, gün gelir ‘dağları aşar’
Aşar yüreğim, hudutları da aşar
Lâl değilim, sükûtuma bakmayın!
Gölgeler, ışığın raksına düşer
Aras, Kur, Tuna; sevdasız akmayın!
Dalgalar, yüreğinde ‘fetih’ bekler
GÖNÜL ÇEŞMELERİ
Ah, gönül çeşmeleri kurumasın
Orada vuslat şarkılarımız var
Ah, sevdasız adımlar yürümesin
Orada hicap dolu sedamız var
Yürekten seslenir, sevdanın dili
O dille bezenir, gönül okulu
Orada kutlu dilekler, dualı
Dualarda arınmış edamız var
GÜN ÜSTÜNE
Gün üstüne yürürüm
Akşam, gündüzün hicap örtüsü
Edebin vuslat vaktidir
Işıkların raksında akşamı ağırlarım
Elâzığ’ın izbe kaldırımlarında,
Bir ömrü soluklarım!
YEDİEMİNDE
Dağ, vadi, nehir, ova gizeminde
Ahengi, her biri farklı zeminde
İnsana verilmiş bir büyük nimet
Şükrü, edasıyla yedi eminde
NAĞME YAYILIR
Düşünürüm, doğanın nefesinde
Nice makam, nice nağme yayılır
Ağla bulut, ağla esen rüzgâra…
Gözyaşı, nice iklime yayılır
Musikimde, ilahi bir ritm var
Ruhumun sedası her nefeste aşk!
DERYA DERLER
Derya derler, bizde akan ırmağa
Yürek dayanır mı hiç kalp kırmaya
Taştan taşa, çarpa çarpa akan su
İnleyen bir nağmedir yatağında
Göz dayanmaz feryadını görmeye