Harput’a sıklıkla giderim. Buzluk Mağaraları ve civarında, ‘güneşin
batışını büyük bir hayranlıkla seyrederim’ Keban Baraj Gölünün
oluşmasıyla birlikte, Murat’ın bir ırmaktan çok, bir büyük derya
olduğunu görürüz. Baraj Suları, tarihi Pertek Köprüsünü yutmuştur…
1974’lü yıllardan itibaren hemen yanı başımızdaki, Pertek İlçesinde;
“yarım asırdır feribotlarla gider-gelir olduk’
Pertek Köprüsü için yıllarca yazıldı, çizildi, konuşuldu… Geçmişte,
Sivil Toplum Örgülerinin çalışmaları oldu… Birçok toplantılar yapıldı…
Söz konusu yapılacak bir köprünün sadece Elâzığ İli ile Pertek
arasındaki bir bağlantıdan ziyade, “Elâzığ, Erzincan, Erzurum,
Malatya, Bingöl’ün Karadeniz’in Köprüsüdür…” Elâzığ Milletvekili Erol
Keleş’in de açıklamaları oldu… Pertek Belediye Başkanının da
açıklamaları oldu… “Artık ihale çalışmaları…” aşamasında! Güneyi
Kuzeye bağlayacak Pertek Köprüsünün bir an öncede, ‘dünya gözüyle’
üzerinde yürümek isteriz.
Pertek Köprüsü yapıldığında, “bir ticaret ağı, bir turizm ağı, ülkemiz
için de stratejik bir ağ olarak…” insanımızın hizmetine girecektir.
Şuna inanıyoruz, ‘çok büyük katma değerleri de…’ sağlayacaktır.
Elâzığ, Pertek yolu sadece 32 km… Elâzığ İlimizin on ilçesine
baktığımızda; İlçe Merkezine yakınlık olarak da, Sivrice’den (30 km)
sonra en yakın İlçe Merkezi konumunda Pertek’i (32 km) görüyoruz.
Pertek ile Elâzığ İlimizin çok önemli ticari ve kültürel bağları
olduğunu da belirtmek isterim.
Pertek İlçesinin yüzölçümü toplamda 858 km2, rakımı 1.100 m. 2024
yılına göre ise nüfusu, 10 bin 975 kişidir. Biraz önce de
belirttiğimiz üzere Pertek İlçesi, Tunceli İlinin güneyinde yer
almaktadır. Elâzığ İl sınırları ile arasında, Keban Baraj Gölü ile
ayrılmaktadır. Evliya Çelebi, “şehrin isminin Moğolca karakuş anlamına
geldiğini belirtir.” Pertek Kalesi üzerinde, tunçtan bir karakuş
heykeli olduğunu da burada belirtelim. Bir Belediye, Beş Mahalle ve 45
Köyden oluşan Pertek İlçesinin 1927 tarihindeki toplam nüfusu, 13 bin
992’dir. 1927 tarihinde Pertek İlçesinin Merkez İlçe Nüfusu, 2 bin 108
olurken, Kırsal nüfusu ise
11 bin 884’dür. Pertek İlçesi, tarihi ve kültürel zenginliği ile
birlikte, nüfus potansiyelinin de yüksek olduğu bir ilçe konumunu
yıllarca korumuştur.
Pertek İlçemizin yetiştirdiği önemli şairlerimizden Tuncer Sönmez’in
bir şiirinden;
“Pertek’in başında Süpürgeç Dağı
Hasret çeken yüreğimde sızı var
Gurbette ömrümün en tatlı çağı
Yüreğimde gonca gülün izi var!”
Güneyden Elazığ, kuzeyden Hozat ve Tunceli Merkez, doğudan Mazgirt,
batıdan Çemişgezek, güneyden Elazığ'ın Merkez ve Kovancılar
ilçeleriyle çevrili bulunan Pertek İlçesi, ‘doğal su kaynaklarıyla,
bağ ve bahçeleriyle de dikkatleri üzerine çeker’
Fırat’ı bizler bir, “Medeniyet Coğrafyası…” olarak yorumlarız. Pertek
ve çevresini dikkatle gezdiğinizde;
“Pertek Kalesi, Sağman Kalesi (Deruni Hisar), Dereli Köprüsü, Çalıözü
Kaya Mezarları, Dorutay Köyü Mezarlık Alanı, Pınarlar Kaynar Höyük,
Sağman Çınar Ağacı (tahmini bin yaşında), Singeç Kaplıcası, Sağman
Camii, Sungur Bey Camii, Çelebi Ağa Camii…” Mesela Pertek Kalesi, “11
yy’da Selçuklu Mengücek Beyleri tarafından yaptırılmıştır. Yukarıda
isimlerini zikrettiğimiz Camilerden, Sungur Bey ile Ağa Camii yapımı
16.yy’a kadar uzanır. Bir yerde, tarihi tefekkür, tarihi soluklamak
sizleri ruhen de dinlendiriyor…
Pertek Köprüsü de artık şekillenmeye başladı… “Ana karadan kaleye
kadar viyadük ile geçilecek ve ondan sonra bir asma köprü
düşünülüyor!” Teknolojiyi bir bakıma doğayla bütünleştirmek de büyük
bir maharet olsa… Tokat’tan katılan şairimiz, yazarımız, can dostumuz
Mehmet Emin Ulu’nun, “Söyle Ey Pertek” şiirinden bir bölüm okuyalım;
“Söyle ey Pertek!
Bir gün senin de, benim gibi kalbin tekleyecek…
Sırrın nerededir?
Bir gece boyu düşündüm, sevdanı…
Fırat’ın şahlanan sularını hayal ettim sararmış dağlarında…
Suskunluğunu dinledim, çeşme başlarında… Çözdüm sırrını ey Pertek kalesi!
Sırrını çözdüm!
Bir fırtına akşamı delikli heykelinin kıyamet için sur düdüğünü
çaldığının gördüm.
İşte o gece ben de uyuyamadım, senin gibi, uyuyamadım.
Fırat üzerine yazılmış türküler okudum kurumuş dudaklarımla…
Hayallerimi dolaştırdım, suların üzerinde, indim Mezopotamya’ya,
Dicle’yle buluştum, kavuştum Şatt’ül-Arap’a… Ummanlara yol buldum fütursuzca…
Arkamda acıları, feryatları, figanları bıraktım.
Hâlâ ağlayanlarım var, hâlâ ardımdan ağıt yakanlarım var.”
Pertek, Tunceli’nin efsane ilçesi!
Efsane bir ilçeye de, efsane bir eser yarışır…
‘Cihangir ruhlu’ insanlarla, ‘çetin günleri omuzlayan…’ kahramanlar!
1937 yılının 17 Kasım tarihi bir daha gözlerimizin önünde ışıldıyor.
Gazi Atatürk bu tarihte yanlarında Celal Bayar ve çalışma
arkadaşlarıyla birlikte Pertek’teler.
Yıllar önce bizler, Pertek’e, rahmetli Celal Bayar’ın kız torunu
Emine Bayar ile birlikte geliyoruz!
Gazinin güzellikleri dillere destan Pertek’ine, ‘birtek’ dediği efsunkâr havası…
O gezilerimizde, Cengiz Aytmatov’un can yoldaşı, Prof.Dr. Abdılacan
Akmataliyev’de aramızda oldular. Onlar da, yıllar önce Pertek’te
kürsüye çıkıyorlar. Kürsüde, Elâzığ için yazdığı şiiri okuyorlar!
Şiirler, şiirler; bir nutk-u ilahi!
Bir ilahi terennüm! Pertek semalarının vecd hali!
Fırat’ın koynundayız! Munzur, bütün heybetini bırakmış yarenlerini dinlemekte!
Pertek, aşk nağmeleriyle inlemekte!”
Pertek’te, Yüreğiniz, bir büyük vatan oluyor mu?
Gönlünüz aşkınız bütün sevdalara kucak açabiliyor mu?
85 değil, 180 milyona bile yetecek, geleceğin büyük Türkiye’sini
belki, ‘germek’ kolay!
Bir şey var ki, sevdaları bölünen bir ülke görmeniz, kolayın ötesinde
de görmeniz zor!
Dağları, omuz omuza veren bir ülkeyiz!
Vadileri, sevda dolu gönüllere seren bir ülkeyiz!
Ovaları, dolu başaklarla düren bir ülkeyiz!
Suları, çağıl çağıl berekete akan bir ülkeyiz!
Pertek, bizlere sadece iri olmanın, diri olmanın ve bir olmanın vecd
halindeki tefekkür halini hatırlattı.
O tefekkür haliyle, Pertek Köprüsü mümkünse, yapımı ve bitirilme
aşamaları, daha öne çekilsin…