Okul, milletin ruh köküne işaret
Anne-baba, öğretmen her birimize
Çağrısı, “gelecek nesli ihya et!”
Ah derim, yarın ağlamasın halimize
OKU DER
“Oku” der, ulu yerden emir
Cehalete meydan okuyan emir
İmanım, zincirleri kır da gel, der
Adaletle demiri kesen emir!
OKU DER
Yüce Mevla’m, “Oku” der, kati emir
İç ve dış dünyamı ihlasla tamir
Cehalet, Âdem’e en büyük bir ceza
Niza, dünyayı zindan eder, keza
İnsan, karanlığı yıkmakla memur
İnsan, aydınlığa çıkmakla memur
NÜKTE OLUR
Bir resim, bir şiir çok şey anlatır
Şerh düşersin tarihe ukde olur
Anı yaşamak, geçen ömrü anlatır
Bugün bir kıssa, yarına nükte olur
OKUL SIRALARI
Aklımdan gitmez okul sıraları
Unutulmaz sıra arkadaşları
Her birinde kadife renkli sesler
O sesler hala ısıtır şuraları!
Okul Olur,
Millete ocak, okul olur
Tüter bacası, nefesinden
İlme’l yâkin, o / kul olur
ÖĞRETMEN
Öğretmen âlimdir ve dahi arif
Mecalim yetmez, Öğretmeni tarif!
İnsana muallim, büyük hidayet!
Yol kutsal, emek kutsal; hikayet et;
İlmi ile hikmeti ile zarif…
İhlas yolunu Rabbim himaye et
ÖĞRETMEN
Öğretmen âlimdir, irfan sahibi
Şefkati ile kucaklar hayatı
Hayat iksirinden alır nasibi
Helâl lokmayla düşünür nimeti
ÖĞRETMENLER GÜNÜNE
Muallim isminde bile heybet var
O heybette Allah korkusu, vicdan var
Toprak kokusu kadar huzur verir;
Yıllar geçse de aklımda İSMİ var.
24 KASIM
Akif’in nazarında öyle bir nesil ki, Asım!
Düşürmeyecek asla kendi kültürüne hasım
Medeniyet irfandır, şol kaynağında marifet;
Ahlak ve seciyeye rağbet, her yirmi dört Kasım
ÖĞRETMEN
Her insanın başında bir öğretmen
İster Fatih, ister Mustafa Kemal
Her yüreğin harcında bir öğretmen
O ne kutlu, o ne mübarek hamal
Hamallık, ahde vefadır; Öğretmen
Erdemli bir nesil en büyük emel!
İLİM
İlim, “Müslüman’ın yitik malı” denildi
Akılsız baş, bedenin hamalı” denildi
İbret almayana şu dünya zelil- rüsva;
Amelsiz ilim hiç olmamalı denildi
İLİM AYDINLIK
İlim aydınlık, cehalet karanlık
Kopkoyu taassup nasıl bir halet
Medine, “münevver şehir” ilhamım,
Onda ruhuma akseden asalet
KALP GÖZÜ AÇIK
Kalp gözü açık, bütün ilimlere yakın
Toprak gibi mütevazı ol, cimrilikten sakın
İman etmek için bütün deliller kâinatta;
“Miskale zerretin” ayeti taşır, Hakk’a yakın
OKUL SIRASINDA
Okul sırasında minik yavrular
Sabi yüzler beni, bende doğrular
Nesilden nesile bir nehir akar
Söz bulutunda dolaşır çağrılar
Bizde, ‘adam ufağıydık’ o günler
Sımsıcak hatıralarla ünler
Çocuklar gibi şen, şakrak koşanlar
Söz bulutunda dolaşır çağrılar
Cehaletin taassup kokan
Evladını gömdüğü o/ kuma
Pusatlanır kelimeler;
Kalbe huzur verir okuma!
Oku,
“İkra” ilk emir oku
Kelimeler ışıl ışıl;
İlmin sadaktaki oku!
EĞİTİM
"Ey yükselen nesil" diye seslenir
Güzellikler, eğitimle beslenir
"İş'te, Dil'de, Fikir'de Birlik" deriz
Tepeden tırnağa eğitim deriz
İleri, kalkınmaya doğru yol tut
Milli hedefleri, bir şuurda tut
EĞİTİM
Köylü eğitim der, kentli eğitim
Hür yaşama iradesi, eğitim
Çocuğu, genci, ihtiyarı bir yürek;
Kutlu meşalenin adı, eğitim
İKİ GÜNÜ EŞİT OLAN
"İki günü eşit olan zararda"
Hesabıyla başla, "Yeni" bir güne
Azim, irade hep aynı kararda
Adımlarınla bak, dünden bugüne
İLİM SAHİBİ
İlim sahibi, hem maruf olmalı
Hem nahif, zarif ve de kibar olmalı
"İlmel yakin, hakkal yakin olmalı
Marifet, yol üstünde iz bırakır
Âleme ışık tutan eser bırakır
İLİM SERVETİ
Dünyaya güle, oynaya gelmedik
İmtihandır bize sürgün hayatı
Kibrin ateşten gömleği giymedik
Marifet, hakikat ilim serveti
İLK EĞİTİM
İlk eğitim, ailelerde başlar
Orada kurulur, ilk büyük düşler
Düşlerde yürür okula çocuklar
Bir bir yerlerine koyulur taşlar
Okulla, hayata yürür çocuklar
İDEAL İNSAN
Kimdir de hele; ‘ideal insanı’
Yüreğinde sevgi-aşkla dolanı
Memleket için gül gibi solanı
Vefalı, vakıf bir insan olanı,
Sevdasında, ‘mum kimin eriyeni’
Kolay mı her zaman, ‘veren el olan’
İLİMSİZ HAYAT
Bir kitaptır kâinat, her ayette hakikat
‘İlimsiz hayat’ İslam’a kurulan barikat
Gönül gözü, peygamber; nuru arayan nesil
Asrımız, sana muhtaç; seninle ebed kalır
ÇAĞ OYNADI
İlmin hikmet gözesinden, çağ oynadı!
Çer-çöp haline gelinde, ‘bağ oynadı
İlahi, her tecellide nur ayetin;
Bir çığ düşünce yerinden dağ oynadı!
ÇOCUK SENİNLE
Çocuk seninle, geçmişime döndüm!
En saf duygularla içime döndüm
Merhamet kokan uhrevi sesinde
Mevlana gibi nakışıma döndüm!
Çocuk seninle nakışıma döndüm
ÇOCUK NE BİLİR?
Bakar çocuk; anne-baba eline
Ne aldın diye hükmeder diline
Yürek yangını, “YOK” diyen yüzlerde!
Masum ne bilir, gam düşer beline
Çocuk gönlüne girmeyi dilerim
Tebessümle gözyaşını silerim
DÜNYA ÖĞRETMENLER GÜNÜ
Beş Ekim, “Dünya Öğretmenler Günü”
“Muhasebesini yaptık mı dünün!”
“Ey yükselen nesil!” hatırla günü;
İyi veya kötü senin düğünün
Ecdat, “ne ekersen onu biçersin”
Bugün öğretmen muradına ersin!
ERDEMLİ İNSAN
Erdemli insan kimlerdir, sorarım?
Adil yüzlü gönüllerde ararım!
Dürüst, güvenli hem de hamiyetli
Eli açık gönüllerde tararım
Varlıkta, yoklukta da haysiyetli
Sabır yüklü gönüllerde görürüm
Her haliyle de vakarlı nazarlar
Huzur verir, içimizde gezerler
ERDEMLİ İNSANLA
Erdemli insanla, dolunay vakti!
Nerede kaldı, ihlasla akti
İsraf ettik, sermayeden tükettik
Kalmadı özünde, manevi nakti
Ne ettiysek hep kendimize ettik
Mum kimin eridi, liyakat, ehliyet…
Yok artık, zevk sahibi insaniyet!