Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Kul Hakkını Düşününce!

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Birçok arkadaşım, 
“Yazılarınla kükremiyorsun!”
“Öyle yumuşak yazılar ses getirmez!”
Doğrudur!
Kalemi her elime aldığımda, “Kul hakkını…” düşündüm!
Elbette ki, mazlumun yanında olacaksınız…
Elbette ki, haksızlığa/ haksızlıklara tahammülünüz olmayacak…
Bütün kötülere/ kötülüklere, ‘dur…’ diyeceksiniz!
Bütün bunları, ‘kalbi ve hasbi bir dil ile’ söyleyeceksiniz!
Vakarınız ve edebiniz; sizin/ sizlerin en anlamlı sözü olacak!
Yunus ne diyor bir şiirinde;
“Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil”
Su gibi duru olabiliyor musunuz?
Ne mümkün! Asrımız insanının arayışında neler var;
İlk sıralarda,  “Güvenilir olmak…”
“Adil ve dürüst olmak…”
“İçten ve gönülden samimiyet…”
“Fedakârlık ve Vefa…”
Bütün bunlar hangi kapıya çıkıyor;
Hakiki, ‘dost ve arkadaşlığa…’
Buna emsalsiz bir örnek verebilirsek;
“Allah Resulü ile Hz. Ebubekir’in dostluğu…”
Hadis, “Kişi arkadaşının yolu üzerinedir!”

VİYANA KAPILARINDA!
Fransa’da, bir politikacımıza sorarlar,
“Siz Osmanlıların Viyana kapılarında ne işiniz vardı!”
O politikacımız net bir cevap verirler;
“Haçlı seferlerinin iade-i ziyaretiydi…”
Son üç asırdır, “ziyaret dosyalarımızı kapattık!”
Maalesef,  şu asırlarda/ şu yıllarda;
Zamanlı veya zamansız,
Yerli veya yersiz bir şekilde, “ziyaret edilen bizleriz!”
O kadar hayra da ‘alamet’ değil!
“Görelim Mevla’m neyler
Neylerse güzel eyler”

SADECE BİR NAMAZ!
Pakistanlı bir iş adamı, Delhi’den uçağa biner.
Uçak Sovyet havayollarına aittir.
Seyahat esnasında, ‘namaz vakti girer’
Hostese, “Namaz kılması için bir yer göstermesini rica eder”
Hostes, “Kaptan pilotun yanında uygun bir yer olduğunu belirtir”
İş adamı namazı bitirdikten sonra,
Kaptan pilotla yüz yüze gelirler.
O da ne Kaptan Pilotun gözlerinden ‘yaşlar boşalmaktadır!”
Sebebi sorulduğunda, Kaptan Pilot içli içli anlatmaya başlar.
“4-5 yaşlarında babam da senin yaptığın gibi bir şeyler yapardı.
Bunun namaz olduğunu şimdi anladım!
Ve şimdi hem babamı ve hem de dinimin ne olabileceğini düşündüm!
Din konusunda bizlere hiçbir şey anlatılmadı.
Ancak şu an anlıyorum ki, 
Babam da senin gibi namaz kıldığına göre Müslüman olmalı!
Dolayısıyla benim aslımda Müslüman!”
Sadece, ‘namaz’ bizim asil kimliğimiz!

MÜMİN KİMDİR?
Kur’an bizlere gayet veciz bir şekilde o kimliği öğretiyor;
“Mü’minûn (o mü’minler)  muhakkak kurtuluşa ermişlerdir” ( 23/1)
“O kimseler (o mü’minlerdir) ki, onlar namazlarında;
Huşu (korku ve eziklik) içinde olanlardır” ( 23/2)
“Ve o kimseler ki, onlar boş şeylerden (boş söz ve işlerden) yüz çeviricidirler” ( 23/33)
“Ve o kimseler ki, onlar zekât (vermek) için çalışanlardır” (23/4)
“Yine o kimseler ki, onlar emanetlerine ve sözlerine riayet edenlerdir” ( 23/8)
“Ve o kimseler ki, onlar namazlarını (erkânına riayet ve ona devam ederek) korurlar” ( 23/9)
“İşte onlar gerçekten (yüksek makamlara) varis olanlardır” (2310) 

SES VER
Ufuk ötesinden ses ver, nefes ol 
Sarıl bir yumak çileye, heves ol! 
İrfandan Ümrana taşınan şehre, 
Sahiplen, ilme-hikmete kafes ol!

RAHMETİNLE YARGILA
Yarab! . Rahmetinle yargıla deriz 
Yaramıza merhem ol sargıla deriz 
“Senden geldik, sana dönücüleriz” 
Garipler safında sorgula deriz..

HAZAR DALGALI
Hazar, dalgalı ve pervasız bir deniz 
Hani, nerede kaldı o öfkeniz? 
Yıkılmadı mı yoksa ‘kızıl dünya’ 
Ki, kalın duvar gibidir perdeniz…

ALTI KÖŞELİ
Göz göz petek altı köşeli, 
Arı, bin bir çiçekten bal alır! 
On bir hece altı duraklı, 
Şair, özümden bal alır! 

FİKİR TALAN OLDU
Zulmün teşhir vitrininde fikir talan oldu 
Asrımızda sözün sermayesi yalan oldu 
İnsanı dıştan içe, içten dışa fetheden 
Tefekkür mimarının eseri nalan oldu…

MİLLET ALÇALIR
Kur’an’ı başında tutmayan millet alçalır 
Ki, çaresiz… Cihanda zelil ve rüsva kalır 
Yarab! . Gözler kör, kulaklar sağır, diller sessiz 
Ve maskara olur âleme, ‘amansız…’ kalır

TÜRK’ÜN MİZAHI SAKLI
Karagöz de, Türk’ün mizahı saklı 
Ortaoyunu, günümüzde yasaklı 
Kendi yürüyüşünü terk etmiş de; 
Batıyı taklit ve kopyada aklı…

Yazarın Diğer Yazıları